Bir ince ay

Güncelleme Tarihi:

Bir ince ay
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 12, 2021 14:21

The Poet House, İsmail Sertaç Yılmaz’ın hayat verdiği yeni ve farklı bir yayın mecrası. ‘Sonu Gelmiş Ülke’ ve ‘Ölü Berber’, Haydar Ergülen’in ‘Kuşların Göğü Altında’ eseri ile okura sunuluyor. Kapak, iç tasarım ve görsel çizimlerle, her zaman denenmesi ve sahip çıkılması gereken bir işe girişiyor.

Haberin Devamı

Herkesin gönlü dolunaydan yana olabilir ama şiiri bir ince hatta inceden ay saymak daha bir güzel. Hilal denir belki şiir için de ona, kaştan başlayarak nice nice güzelliği karşılamak böyle mümkündür. Ya sanat adına, şiir adına girişilen her işte atılan her adımda yok mudur bu inceden hilal duygusu? Bir ışık kıvrımı, bir an kesiği, bir göz elası, bir can elması, bir çağla bademi hilal değil midir sonunda. Bu sebepten olacak, Haydar Ergülen, şiire geçsin, şiire işlesin oradan ruha dokunsun diye ‘yazla yıkanmış’ bir vakitten tutar bizi ‘ince bir ay tuttuğu’ âleme sürükler. Yine inceden, ay ile tutulmak arasındaki ezeli şevki duyurur bize. ‘Kuşların Göğü Altında’ şiir olarak her şey mümkündür ve öteden beri Ergülen şiiri bir mümkünlükler yazmasıdır.
The Poet House, İsmail Sertaç Yılmaz’ın hayat verdiği yeni ve farklı bir yayın mecrası. ‘Sonu Gelmiş Ülke’ ve ‘Ölü Berber’, Haydar Ergülen’in ‘Kuşların Göğü Altında’ eseri ile okura sunuluyor. Kapak, iç tasarım ve görsel çizimlerle, her zaman denenmesi ve sahip çıkılması gereken bir işe girişiyor. Yan yollar, mola yerleri, patikalar, bağdaştırmalar, birleşimler, görsel olanla yazı olanı kavuşturmalar benim de gönlümü çeler. Zaten sayıca az miktarda basılan böylesi kitaplar uzun vadede koleksiyonerlerin de gözdesi olurlar. Kitap kalıplarının dışında (sayfa numarası kullanmamak vb. gibi) yekpare bir kitap duygusu ayrıca veriyor bu çalışmalar. Sanırım amaç da bu kalıpların dışına taşmak. Şiir de öyle değil mi zaten? Aksi türlü ‘ o bekar oğlan/ayın içinde on bin sene nasıl uyur’!
Bir arayıştan, dışarı taşmaktan söz ettim, Haydar Ergülen tam da bunu hissettirdi bana. Yekpare bir kitap ve şiir bütünlüğünün dışında, şairin biçim, duyarlık ve arayış kadar eski ustalıkları ile örülmüş halde ‘Kuşların Göğü Altında’. Bu da, yayının hedefi ile örtüşüyor. Her yaşa her meşrebe her derde ve neşeye şiir var burada. Şiire hâlâ inananlara ‘şiire inanıyorsan duyarsın/kırların şarkısını’ diye seslenmesi bundandır. Kırdan kente, aşktan karpuza, dil kırımından halk şiirine, divandan bugüne ince ay kırpıntıları, altın ışıl saçımları anlayacağınız.
İsmail Sertaç Yılmaz’ın çizgileri elbette kitaba ayrı bir boyut katıyor. Çizginin imajı ile dilin çağrışımları gökteki ince ayı gösteriyorlar. Bir şey daha var. Bir hatır şiiri saymamızı tekrar mümkün kılıyor kitap Haydar Ergülen şiirini. Şairin hatırnazlığı, dilin, kültürün, söylemin ve insanın hatırnazlığı ile birleşiyor. Hatırnazlık bir dil içi hadisedir ve dikkatli okurlar şairin hangi şiiri ve şairi selamlaya selamlaya yürüdüğünün farkına varırlar. Bu bağlamda, aileden başlayarak, en geniş aileye açılmak Haydar Ergülen şiirinin hüneri. Şimdi, kuşlarla beraber, o ince ayı gözlemenin, onun şiirine gönül düşürmenin günü.

KUÅžLARIN GÖĞÜ ÖNÃœNDEÂ

Bir ince ay

Haydar Ergülen
The Poet House,
2021
32 sayfa, 60 TL.

BAKMADAN GEÇME!