‘Asker-ressam’ kimliğinden fazlasıyla taşmış bir isim: Mehmet Ali Laga

Güncelleme Tarihi:

‘Asker-ressam’ kimliğinden fazlasıyla taşmış bir isim: Mehmet Ali Laga
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2022 12:23

Kazlıçeşme Sanat, Osmanlı’nın son yıllarında ‘asker ve ressam’ kimliğiyle öne çıkan ama sanat tarihinde hak ettiği değeri görememiş Mehmet Ali Laga’nın 200’e yakın eserine yer veren kapsamlı bir sergiyi izleyiciyle buluşturuyor. Serginin küratörlerinden Ömer Faruk Şerifoğlu, Laga için “Modern Türk resminin kurucu babalarından birisi” diyor.

Haberin Devamı

Osmanlı döneminde askeri hastane olarak kullanılan Zeytinburnu’ndaki tarihi binada ikamet eden Kazlıçeşme Sanat, Türk ressamlar arasında ‘hak ettiği değeri görmemiş’ asker-ressam Mehmet Ali Laga’nın eserlerinden oluşan ‘Vefatının 75. Yılında Mehmet Ali Laga - Asker ve Ressam’ isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ömer Faruk Şerifoğlu ve Dr. İlona Baytar’ın üstlendiği sergide, sanatçıya ait 200’e yakın eser bulunuyor. 1878’de Trablusgarp’ta dünyaya gelen ve Şazeli Şeyhi Zafer Efendi’nin torunu Laga, Harbiye Mektebi’nde sanat tutkusu, kişiliği ve resim tarzından etkilendiği Hoca Ali Rıza Bey ile tanıştı ve onun ekolünün en önemli temsilcilerinden biri oldu. Laga, Osmanlı’nın en çalkantılı döneminde yaşadı, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve erken Cumhuriyet yıllarına tanıklık etti. Küratör Şerifoğlu’na göre savaş döneminde başta Balkan ve Çanakkale olmak üzere pek çok cephede resim yapması için görevlendirilen sanatçı, eserlerinde genellikle savaş alanlarını değil, savaşın şehirlerdeki yıkımını tasvir etti. 1924-1930 yılları arasında resim öğretmenliği yapan sanatçı, son yıllarında Beşiktaş ve Büyükada’daki atölyesine çekildi. Laga, bu dönemde İstanbul ve Büyükada konulu çok sayıda eser üretti. 1 Eylül 1947’de İstanbul’da vefat etti. Küratör Şerifoğlu ile hem sergi hem de Mehmet Ali Laga üzerine konuştuk.

Haberin Devamı

Mehmet Ali Laga ve sanatıyla yollarınız nasıl kesişti? Bu sergiyi yapma fikri re zaman filizlendi?
2000’lerin başında yüksek lisans tezim ‘Osmanlı Ressamlar Cemiyeti 14 Kuşağı’nı çalışırken fark edip önemsediğim isimlerden biri. Zaten 2003 yılı olsa gerek, bir ‘Sanatçı Defterleri’ sergisinde de Laga’nın defterlerini görmüş ve Laga üzerine ‘Bir Ustanın Müjdecisi Sayfalar’ başlıklı küçük bir yazı yazmıştım. Haluk Perk ile de o dönemde tanışmıştık. O defterler Haluk Bey’in koleksiyonundaydı. Sonrasında Haluk Bey, o yazıyı çok beğenmiş ve bana, Laga üzerine bir çalışma yapmayı teklif etmişti. Dolayısıyla 20 yıldır bu serginin gündemimde olduğunu söyleyebilirim. 3-4 yıldır da Zeytinburnu Belediyesi’nin gündemindeydi. Sonunda bir tarih belirlendi ve bir seneye yakın bir çalışmanın sonucunda da sergi ve kitap ortaya çıktı. Mesela bazı eserleri müzelerden alamadık bu sergiye ama kitapta onlar da var.

Haberin Devamı

Sergiyi kurgularken nelere dikkat ettiniz?
Sergide Çanakkale ve Balkan Harbi dönemi, yani erken dönemlerinden eser görece az. Ulaşabildiğimiz de az. Ama daha erken öğrencilik yıllarından defterleri, çok sayıda notları var. Çanakkale dönemi için de Çanakkale Müzesi’ndeki eserlerinin dijitallerinden bir duvar yaptık. Birkaç orijinal eser de var o odada. 30’lu yıllar ve sonrasındaki eserleri yoğunlukta. Bunlar da İstanbul, Büyükada ve Bursa peyzajları ve natürmortları... Ayrıca sergide Balkan Harbi dönemi ve ailesi için de bir bölüm oluşturduk.

Araştırma sürecinde neler yaşadınız?
Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Doç. Dr. Elvan Topallı, yıllardır Laga üzerine çalışıyor. Elvan Hanım’a ve Laga’nın ailesine ulaştık. Yasal vârisi diyebileceğim yeğeninin çocukları... Onların elinde aile fotoğrafları vardı, eser azdı. Sanatçının başta Haluk Perk olmak üzere Halil Bezmen, Mustafa Taviloğlu, Mizrahi ailesi koleksiyonlarındaki önemli işlerine ulaştık.

‘Asker-ressam’ kimliğinden fazlasıyla taşmış bir isim: Mehmet Ali Laga
Küratör Ömer Faruk Şerifoğlu, usta ressam Mustafa Pilevneli'ye sergiyi gezdirirken...

Haberin Devamı

Mehmet Ali Laga, Osmanlı’nın son döneminde, Meşrutiyet ve Cumhuriyet yıllarına tanıklık etmiş bir ressam. Cephede görev almış, aynı zamanda da esir düşmüş. Tüm bunlar Laga’nın sanatına nasıl yansımış?
Esaret döneminde bile resim yapmanın yollarını aramış. Birlikte esir düştüğü Sami Yetik’le Sofya’da bir mekânda zorla barındırılıyorlar. Ancak buradan gizlice çıkıp bir kırtasiyeden kağıt, kalem ve boya alıyorlar. Sokakta resim yapıyorlar birlikte. Şikayet ediyorlar ve Sofya Güzel Sanatlar Akademisi müdürü Anton Mitov haberdar oluyor. Mitov’un oğlu da o sıralarda Çallı’larla Paris’te aynı atölyede. Oğlundan Çallı’nın ismini duymuş. Konuşurlarken Mitov, Çallı’yı soruyor onlara. Onlar da “Çallı bizim arkadaşımız, Paris’te şimdi” diye cevaplıyorlar. Böylelikle karşılıklı bir sempati oluşuyor. Ve onlara resim yapma imkânı veriliyor. Dolayısıyla her sanatçı gibi kendi yaşadıklarını, dönemini resmine taşımış. Hayatında da resimden daha ciddiye aldığı bir şey yok. Resim yapmak hayatının ana konusu olmuş her zaman.

Haberin Devamı

Resim çeşitliliği bakımından kuşağının önünde

‘Asker-ressam’ kimliğinden fazlasıyla taşmış bir isim: Mehmet Ali Laga

Mehmet Ali Laga, sanat tarihinde nasıl bir öneme sahip? Ve neden bugüne kadar Laga’ya sanat tarihinde gerekli değer verilmedi?

Bugüne kadar hak ettiği değeri görmemesinin sebebi muhtemelen arkasında onun hatırasına ve mirasına sahip çıkacak ailesinin olmaması. Yeğenleri elindekileri saklamakla, sergilemekle ve satmakla ilgilenmişler. Onun anısına ve onu yaşatmak için bir şey yapma ihtiyacı hissetmemişler. Laga da karakter olarak biraz geride durmayı tercih eden biri olduğu için büsbütün unutulmuş. Laga için asker ve ressam dedik. Asker-ressam kimliğinden fazlasıyla taşmış, öteye ulaşmış. Bırakın asker-ressamı, bir sivil ressamın ulaşabileceği noktalardan çok daha öteye taşmış bir insan. Sergideki resim çeşitliliği, teknik çeşitlilik açısından baktığımızda kendi kuşağının içinde dahi öne çıkan, hak ettiği yer önde olan bir sanatçı. Resim eğitimi almak için Batı’ya gitmemiş ama Batı’ya gidip resim eğitimi alan pek çok sanatçıdan daha önde bence. O donanımı kendi tecrübeleriyle kazanmış. O yüzden çok kıymetli. Modern Türk resminin kurucu babalarından birisi diyebilirim Laga için. Çünkü empresyonizmi gidip bizzat tahsil etmemiş orada ama empresyonizmi gördüklerinden ve kendi tecrübelerinden fazlasıyla hazmetmiş ve kendi sanatına aktarmış.

Haberin Devamı

‘Asker-ressam’ kimliğinden fazlasıyla taşmış bir isim: Mehmet Ali Laga

'Vefatının 75. Yılında Mehmet Ali Laga - Asker ve Ressam' sergisi 31 Aralık tarihine kadar Kazlıçeşme Sanat’ta ziyarete açık olacak.

 

BAKMADAN GEÇME!