Arkadaş’tan arkadaşına

Güncelleme Tarihi:

Arkadaş’tan arkadaşına
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2022 10:54

“Tanrının diktatörleri es geçmesini unutmayacağım” diyor Hakan R. Temiz. Arkadaş Z. Özger adına verilen şiir ödülünü 2022'de Hakan R. Temiz’in ilginç kapak tasarımıyla da dikkat çeken ‘Düşme’ (Mayıs Y.) kitabı kazandı. Uzun süren bir yeniliğin ileri hamlelerinden. Şiirin insanın doğal hallerinden biri olduğuna bir kanıt daha.

Haberin Devamı

“Tanrının diktatörleri es geçmesini unutmayacağım” diyor Hakan R. Temiz, ben de “Dur bakalım, Allahtan umut kesilmez Hakan!” diyorum! Fakat çok doğru söylediğini de biliyorum, ne yazık ki!
“Şiir geldi, kelimeye dayandı” diye Cemal Süreya demişti, öyle olalı hayli zaman geçti, sonra çok şey geçti, lirizmin tadı “Eskiden bir Filiz çay vardı, nerde öyle çay şimdi?” diye hasretle anılır ve “Çaylar Filizzzz!” seslenişiyle hatırlanır oldu artık, lirikler eskirken, epikler de epridi!
Olsun bakalım denilmiştir, ben diyenlerdenim, şiiri bir yerde tutmak, şiirde bir yer tutmaktan da zordur! Şimdi şiirin hangi çağındayız diye sorarsanız, Lale devri değil tabii, fetihler çağı da kapandı, Fetret devri hiç değil, ortada kavga eden şair filan göremiyorum, şiirin olsa olsa genişleme devrindeyiz diye düşünüyorum.
Şiiri uçlara doğru germe hadisesi kanımca başarıyla tamamlandı, şimdi uçların merkeze çekilme olayı başladı. Bu bir anlamda uzun on yıllardır yazılan şiirin artık egemen şiir olarak okunduğunu ya da kabul edildiğini de gösterir.

Arkadaş’tan arkadaşına

Arkadaş Z. Özger adına verilen şiir ödülünde de Arkadaş’ın şiir mirasının zenginleşerek sürdüğünü ve çoğu kez uçlara götürülen şiirin ödüllendirildiğini mutlulukla görüyoruz. 2022 ödülüne Hakan R. Temiz’in ilginç kapak tasarımıyla da dikkat çeken ‘Düşme’ (Mayıs Y.) kitabı değer bulunmuş. Yukarıdan beri yazdıklarıma örnek bir kitap. Uzun süren bir yeniliğin ileri hamlelerinden. Şiirin insanın doğal hallerinden biri olduğuna bir kanıt daha. Esinin doğanın kendisi olduğundan dilin kendisi, toplumun kendisi, sistemin ve bireyin kendisi olduğuna uzanan bir sürecin yetkin işleyişi. Şiirin kaynağına dönüş yolunda da yanımıza alabileceğimiz kitaplar arasında. Şiirin diktası da eril bir dil kullanır, oysa anonim olanı önceleyen dil cinsiyetsizdir. Bu şiirdeki karma ya da melez dil de ‘kaçıncı çoğul kişiler olacağını çocukların söylemesi’ni bekliyor ve “Isırgan ile şişirdim ben bu dili sarmaşığa da kapaklandım/Sivri telli fırça ile süpürdüm yaprakları bu ses güzel” diyor.
Uzun ‘Karabasanlar Cumhuriyeti’ şiirindeki “Dili yananlar diğer yarısını inkar etti” dizesi eşliğinde ve uyarıcılığında okunacak bir kitap. Bu yıl diktatörler ölmedi ama “Uzaklara koşacağını anlattığım çocuk/Ben bu yıl ölmüyorum, dedi” iyi ki!

 

Haberin Devamı

ÇİÇEKLER MÜMKÜN HÂLÂ!
Arkadaş Z. Özger’in arkadaşı Sina Akyol. Birlikte ağaçların altında güneşli fotoğrafları var, siyah beyaz, güneş onlardan, gençliklerinden geliyor. Arkadaş için kısacık sürmüş, Sina içinse bu yıl noktalanan Lokmanla Geçen Şen Günlerim duygusu.

Arkadaş’tan arkadaşına

Ödülün baştan beri seçici kurulunda yer alan Sina Akyol için bu yıl Öztekin Düzgün’ün ‘Çiçekler Mümkünse’ (Mayıs Y.) kitabına özel ödül verildi. “Kendimi açarsam/şiir de açılır dedim” dediği gibi, şiiri de açılmış.
Hakan R. Temiz’in şiirleri gibi Öztekin Düzgün’ün şiirleri de hep ‘yolda’ yazılmış duygusunu uyandırıyor, yani temize çekilmeyecek şiirler, yol hali gibi sıkı ve belki de şiirin asıl gerekçesiyle. Yol hali, şiir halidir. Şiirin halleri çoktur. Genişleme çağında anayoldan sapan şiir, bir hali de sapma ve sapmaktır zira, dar, sarp, engebeli, kıyı ve başka yollardan bir çıkış aradı ve buldu kendisine.
Hakan R. Temiz’in şiirinden düşmüş ama Öztekin Düzgün’ün şiirlerinde çiçekler mümkün hâlâ. Bahçesinde lirik ağaçlarla ayrıkotları bir arada yaşıyor. Lirik sesini koruyan epik bir şiir: “Kışa şakrak söylenen şarkıyı, bahara ağıt ettim/Kalkıp çiçeklere su verdim/boyunlarını uzattılar aradıkları bıçağıma;/güneş doğmuyorsa eğer,/biraz da gözlerin bakmadığı içindir.”
Düzgün’ün şiirlerinde aynı zamanda bir göç hazırlığı da seziliyor. Büyük toplanmadan, cem de diyebiliriz, kendine doğrularak bir ayaklanma niyetiyle harekete geçmenin tam eşiğinde. İçindeki uğultu çalışmaya, yol açılmaya başlamış, Düzgün pahada ağır ya da hafif demeden kimi sözleri, dizeleri önceden salmış, diğerleriyle birlikte açık kapıdan kaotik olana sıçramanın hemen öncesinde gibi.
Şiirin her şey olabilirliğini ve ‘şiirle ifade edilemeyecek hiçbir şey olmadığı’nı bir kez de Öztekin Düzgün’ün şiirleri aracılığıyla görüyoruz ki, farkında olarak ya da olmadan, 80’ler şiiri için Hulki Aktunç’un dediği ‘Delta’yı da ‘Yeryüzü’yle değiştiren adlar arasında onu da okuyoruz. İyi ki!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!