Keşke biz de çapkın olsaydık

Güncelleme Tarihi:

Keşke biz de çapkın olsaydık
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Bu kadar Amerikan filmi görmemiş olsaydım, Bill Clinton olayı beni şaşırtırdı. Oysa hemen hepimiz pek çok Amerikan filmi gördük ve bu yüzden Amerika'da hemen tüm kongre üyelerinin en az birer tane metresi olduğunu biliyoruz. Üstelik bu zatların oldukça karışık ve ilginç özel hayatları olduğu da bu filmlerde apaçık gösteriliyor.

Çünkü Amerikan demokrasisi, özeleştirisini yapmayı biliyor. Medyası da, film sanayii de özgür çalışıyor. Amerika'da tabu yok. En üstte Amerikan kamuoyu yer alıyor ve kamuoyu insanı vezir de, rezil de edebiliyor.

ABD'de tüm kurumlar eleştiri topunun ağzında olduklarından kendilerine çekidüzen verebiliyorlar. Asker de, polis de eleştiriliyor ve insan hakları daima ön planda yer alıyor.

ABD'de yargıçlar, yakalandığı sırada kendisine hakları okunmamış sanıkları yargılamaya bile gerek görmeden salıveriyorlar. Bunun gerekçesi olarak da, ‘‘Temel yasayı ihlal eden bir yakalamaya yargı da karışırsa, ortada hak kavramı kalmaz’’ diyebiliyorlar.

* * *

Ve onlar bu yüzden saygınlar ve bu yüzden ABD halkının güvenini kazanıyorlar. ABD'de ‘‘Kuvvetler Ayrılığı Prensibi’’ tam anlamıyla işlediğinden, Başkanlar da kongre ve yargı karşısında normal yurttaş gibi ter dökebiliyorlar.

Bill Clinton'ın şu sıradaki durumu işte bu tabloyu çiziyor. Bill Clinton, bir erkek olarak, yaptığı iddia edilen birtakım çapkınlıklar yüzünden şimdi topun ağzında bulunuyor.

Ve belki de yarın, çoğu Clinton'a taş çıkartacak kadar çapkın olan kongre üyelerinin hakkında vereceği kararı bekleyecek.

Belki onu yargılayacak jürinin bir kısmı, toplantıya metreslerinin yatağından çıkarak gelecekler. Belki yargıç da sabah metresinin evinden çıkarken, mahmur kadıncağızın dudaklarına bir veda öpücüğü konduracak.

Sonra gidip Clinton hakkında ‘‘suçlu’’ ya da ‘‘suçsuz’’ fetvası çıkana kadar çapraz sorgulu duruşmayı yönetecek. Yeminli ifadeler alacak.

Jüri, ‘‘suçlu’’ kararı verirse, Clinton'ı mahkûm edecek ve sonra gene metresinin evine gidip muhtemelen nörotik bir kadın olan fıstığın dizlerinde viski yudumlarken ağlayacak.

Ve o gece Amerikalılar, hayatlarında yapmadıkları kadar çılgınca sevişecekler metresleriyle.

Bu Amerika bir garip ülke ki akıl sır ermiyor.

* * *

Ben kendi hesabıma Türkiye'yi yönetenlerin de sıkı birer çapkın olmalarını isterdim.

Hiç olmazsa bu yüzden eleştirilirlerdi. Düşüncelerini ifade edenleri içeri tıktıkları damgasını yemezlerdi.

İçeriden zorla çıkardıkları Eşber Yağmurdereli'yi tekrar içeri atmak için fellik fellik aradıkları için kınanmazlardı.

Susurluk raporu gibi belgelerle halkı kandırmaya çalıştıkları için gülünç olmazlar, parti kapattıkları için eziklik duymazlardı.

Keşke çapkın olsalardı

Belki o zaman sevebilirlerdi.













Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!