Üniversite öğrencilerine “Sosyal Medya Ölçeği” uygulandı

Güncelleme Tarihi:

Üniversite öğrencilerine “Sosyal Medya Ölçeği” uygulandı
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2019 12:48

Üniversite öğrencilerine “Sosyal Medya Ölçeği” uygulandı. Kadınlar sosyal medyadan daha çok duygusal destek alıyor, erkekler ise olumsuz etkileniyor.

Haberin Devamı

17-20 yaşlarındaki gençlerin aklı, sürekli olarak sosyal medyada neler olup bittiğinde. Sosyal medyada bulunma isteklerinin çok yüksek olması nedeniyle orada olmadıklarında hayatlarının boş, sıkıcı ve zevksiz geçtiğini düşünüyorlar. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi tarafından ortak yapılan bir çalışma ile “Türkiye’nin sosyal medya bağımlılığı ölçeği” hazırlandı. Üniversite öğrencilerine uygulanan ölçeğe göre, 17-20 yaş aralığındaki öğrenciler daha büyüklere göre (20-25 yaş) sosyal medyaya zihinsel olarak daha fazla bağlı kalıyor. Dr. Aylin Tutgun Ünal, üniversite ve sonrasında iş yaşamında yer alacak Z kuşağının yaşça büyüklere göre sosyal medya bağımlılığı açısından daha fazla risk altında olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Dr. Aylin Tutgun Ünal ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Deniz tarafından yapılan çalışmada ölçek, İstanbul’da eğitim gören, yaşları 17 ile 45 arasında değişen ve yaş ortalaması 21.6 olan 1034 üniversite öğrencisine uygulandı.

Duygusal destek 

Cinsiyete göre yapılan incelemelerde, kadınların erkeklere göre sosyal medyadan daha çok duygusal destek aldıklarının anlaşıldığını belirten Dr. Ünal, erkeklerin sosyal medyadan olumsuz etkilendiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kadınların kişisel problemlerini unutmak, yalnızlığını gidermek, yaşamlarındaki olumsuz düşüncelerden kurtulmak için sosyal medyayı kullandıkları ortaya çıktı. Böylece kadınların sosyal medyaya duygusal olarak bağlandıkları söylenebilir. Erkeklerin ise daha çok sosyal medya ile çatıştıkları yani olumsuz etkilendikleri belirlendi. Çatışma alt ölçeğindeki maddeler incelendiğinde, erkeklerin çalışmalarına olumsuz bir etki yapmasına rağmen sosyal medyayı daha fazla kullandıkları, sosyal medyadan dolayı eş veya aile üyelerini, arkadaşlarını ihmal ettikleri ortaya çıktı. Böylece, erkeklerin sosyal medyadan dolayı başladığı aktiviteleri bitirememesi, işlerini ve yaşamlarındaki kişileri ihmal etmesi ve hatta sosyal medyadan dolayı üretkenliklerinin azalması, onların yaşamlarındaki sosyal medya kaynaklı olumsuzluklar olarak raporlanabilir.”

Doç. Dr. Levent Deniz de sosyal medya bağımlılığı ölçeğinin, sosyal medya bağımlılığının farklı veri toplama araçlarıyla, özellikle ölçeklerle saptanması, bu bağımlılık türünün yaygınlığının anlaşılabilmesi, yaygınlığın gelişiminin takip edilebilmesi ve bu kavramla ilişkili olabilecek diğer kişisel özelliklerle ilişkilerinin ortaya konulabilmesi açısından önem taşıdığını söyledi. Doç. Dr. Deniz, bu genel ihtiyaçtan dolayı bir sosyal medya bağımlılığı ölçeğinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!