"İnsanların yemek yeme biçimi yanlış"

Güncelleme Tarihi:

İnsanların yemek yeme biçimi yanlış
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2018 10:35

"İnsanların yemek yeme biçimi yanlış"

Haberin Devamı

Gökçe KARAKÖSE-Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL, (DHA)-GÜNLÜK yaşamımızda yaptığımız hareketler farkında olmasak da omurgamızda ağrılara sebebiyet verebiliyor. Türkiye’de az bilinen tedavi yöntemi kayropraktik ile omurga sağlığımızı ameliyat ve ilaç tedavisi olmadan korumak mümkün ancak bireyin günlük yaşam biçimini değiştirmesi de bu tedavide önemli bir yer tutuyor. Fizyoterapist Mehmet Toprak, omurga bakımının bireyin kendi sorumlulukları dahilinde olduğunu vurguladı. İnsanların yemek yeme biçimlerinin yanlış olduğunu söyleyen Toprak, “40 dakika süren bir yemek yeme aktivitesini günde iki üç kere yapıyorsak ve her seferinde boynu burkup geri getirdiğimiz için boyunda ciddi incinmeler oluyor. Bu yüzden günlük yaşam stili sandığımızdan çok daha önemlidir” dedi.

Tedavilerin etkisini artırmak için bireylerin günlük yaşam stillerinde, duruş, oturuş, uyuma gibi rutin hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Toprak, tavsiyelerde bulundu.

“YEMEĞİ YANLIŞ YİYORUZ”

Elle yapılan bir tedavi olan 'kayropraktik’in kalıcılığını sağlayabilmek için bireylerin günlük yaşamda kendilerine özen göstermeleri gerektiğinin altını çizen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Kayropraktik Yükseklisans Programı Koordinatörü Fizyoterapist Mehmet Toprak, akademisyenliğinin yanı sıra sosyal medya hesabından halk sağlığına yönelik çektiği videolarıyla da biliniyor. İnsanların yemek yeme şekillerini incelediği videoları olan Toprak, “Yemeği yanlış yiyen çok fazla insan var” dedi.

2 yöntemle yemek yendiğini belirten Mehmet Toprak, “Birinci yöntem kaşığı veya çatalı ağzınıza götürerek yemek yemenizdir ve bu doğru olan yöntemdir. İkinci yöntem ise kaşığı veya çatalı uzakta tutarak kafanızı kaşığa götürüp, yemeği yiyip, tekrar geri çekmenizdir. Bir sağlık profesyoneli olarak bunu çevremde de çok gözlemliyorum. 40 dakika süren bir yemek yeme aktivitesini günde iki üç kere yapıyorsak ve her seferinde boynu burkup geri getirdiğimiz için boyunda ciddi incinmeler oluyor. Bu yüzden günlük yaşam stili sandığımızdan çok daha önemli” diye konuştu.

“TEDAVİLERİN KALICILIĞI HASTANIN YAŞAM ŞEKLİYLE ALAKALI”

Fizyoterapist Mehmet Toprak, her tedavi yönteminin bireylerin yaşam şekliyle desteklenebileceğini söyledi. Birçok insanın farkında olmadan uykusunda bile omurgasına zarar verdiğini söyleyen Toprak, doğru uyumanın nasıl olduğunu anlattı:

“Uyandığında bazı insanların başında yastık olmuyor, baş yataktan düşmüş oluyor ve böyle durumlarda omurgada incinme gerçekleşiyor. Yan yattığınız zaman boyun ve omuz arasındaki boşluğu yastık tam doldurmalıdır. Doğru uyuma bu şekilde olmalı, yastık çok ince olursa boyun burkulma yapabilir, fazla yüksek olduğunda ise diğer tarafa doğru bir burkulma yapabilir. Dolayısıyla başınız yastığa temas ettiği zaman çökme miktarıyla birlikte boşluk dolmalı. O nedenle çok yumuşak veya çok sert bir yastık önermiyoruz. Aynı zamanda yataktan yan dönerek ve ayakları yataktan sarkıtıp, dirsekten destek alıp ve doğrularak omurgayı daha stabil tutmak önemli. Ters rotasyonel hareketler bunlar en çok bel fıtığı oluşma mekanizmasında diski inciten hareketlerdir. Ani kalkma hareketleri karın içi basıncımızı arttırdıkları için önerilen bir davranış değildir.”

“BİLGİSAYARLAR GÖZ HİZASINA PARALEL OLMALI”

Uzun saatler boyunca masa başında çalışan insanların birçok sorunla karşılaştığını söyleyen Toprak, bilgisayarların göz hizasında olması gerektiğini söyledi. Bunun için bilgisayarların altlarına destek yapılması gerektiğini belirten Toprak, “Bilgisayarlar göz hizasında değilse, omurlar sürekli aşağıya doğru incindiği için geriye doğru bir disk taşması söz konusu oluyor” dedi.

Çalışanların sadece bilgisayara değil masa ve sandalyenin yüksekliğine de dikkat etmesi önemlidir diyen Toprak şunları söyledi:

“Oturduğumuz sandalyenin, masanın yüksekliği de çok önemli. Masa aşağıda olursa kollarımız havada kalacak, yukarıda olursa da kollarımızı taşıyacağız. 90 derece olursa kolumuzu sandalyenin kolçağına destekleyebiliriz ve bileğimizi burkmadan incitmeden mouse manevraları yapabiliriz.”

"KUYRUK SOKUMUNA OTURMA ALIŞKANLIĞINI BIRAKIN"

Fizyoterapist Mehmet Toprak, kuyruk sokumuna oturma alışkanlığının özellikle gençlerde daha fazla görüldüğünü söyledi.  Toprak, “Otururken beli, bel çukurunu doldurmadığımız için öne doğru çok fazla yuvarlıyoruz ve yük taşımaması gereken kuyruk sokumunun üzerine oturuyoruz. Daha sonra kuyruk sokumunda ağrı şikayeti oluşuyor. Kişi bel çukurunu bir yastıkla doldurarak oturup, popoyu da sandalyeye tamamen temas ettirmeli ve oturma kemiği olarak bilinen kemiğe beden temas etmeli ve kuyruk sokumu burada yük taşımamalıdır. Oturduğumuz yerde bir kenara uzanarak iş yapıyorsak bu da omurgada rotasyon ve aşağıya doğru burkulma yapıyor bu da bel fıtığının oluşma sebeplerinden bir tanesidir” ifadelerini kullandı.

BAU Öğretim Üyesi Toprak, esneme hareketlerinin de önemli olduğunu vurgulayarak, “İnsanoğlu var olduğu sürece hareket etmiş ve hareket etmesi gerekiyor. Hareketi sağlayan yapılar da kas eklem ve kemiktir. Esneklik bizim için olmazsa olmazdır çünkü beden esnek değilse yaralanmaya da daha müsait bir hal alıyor. Bir kişinin günde en az 2 ya da 3 sefer esneme hareketleri yapmasını öneriyoruz” dedi.

“YAN ETKİSİ 3 MİLYONDA 1 GÖRÜLÜYOR”

Amerika’da ve Avrupa’da kayropraktik yönteminin kullanıldığını ancak Türkiye’de yöntemin hala çok yaygın olmadığını dile getiren Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kerem Alptekin de yöntemin yan etkisinin 3 milyonda 1 görülebildiğini ve ilaç tedavisi kadar etkili bir tedavi olduğunu söyledi. Kayropraktik uzmanlarının hasarlı noktayı tespit ederek tedavi uyguladıklarını anlatan Alptekin tedavi hakkında şunları söyledi:

“MUCİZEVİ DEĞİL, DOĞRU TEDAVİ”

“Omuz, dirsek gibi eklemin olduğu her yerde manuel tedavi kullanılabilir. Bu tedavi ile açılmayan kaslar açılabiliyor. Bu da mucizevi tedavi değil, doğru tedavi anlamına geliyor. Ama tek seansta gerçek sonucu almak mümkün değildir. Hastanın uzun dönemli takip edilmesi ve hastanın egzersizlerini doğru yapması gerekiyor. Halk arasında ‘kütletme’ olarak bilinen yöntemler uygulanıyor. Bu yapıldığı zaman çok yanlış sonuçlar doğurabilir. Doğru yeri bilmeden yapılan bu uygulamada aslında diğer eklemlerinize hasar veriyorsunuz. Kayropraktik bilimsel bir tedavi yöntemidir”

(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!