Zirve Yayınevi davasında tahliye
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2009 18:45
Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tanık olarak, olayın azmettiricisi olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş Mehmet Çolak dinlendi.
2003- 2007 yılları arasında Malatya'da görevli olduğunu belirten Çolak, misyonerlikle ilgili çalışmasının olmadığını söyledi, müdahil ve sanık avukatlarının sorularını da yanıtladı. Jandarmada örgütlü suçlar biriminde istihbarat görevlisi olduğunu söyleyen Çolak, aynı suçlama kapsamında hakkında soruşturma yürütülen öğretim üyesi Ruhi Abat'ı bir kez gördüğünü belirterek, “Ruhi Abat, Jandarma Alay Komutanlığı'nda misyonerlikle ilgili bir seminer veriyordu. Misyonerlik faaliyetleri ile ilgili çalışmada bulunmadım. Misyonerlik faaliyetleri terör birimine bakan arkadaşlarımızın alanıydı” dedi.
Müdahil avukatların, Ruhi Abat ile telefonda görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Çolak, sadece bir kez telefonla görüştüğünü onda da Abat'ın kendisinden kırtasiyeden bir kitap almasını istediğini söyledi. Bunu üzerine müdahil avukatlar telefon kayıtlarını çıkardı ve Ruhi Abat ile 40 kez görüşme yapıldığı gösterdi. Çolak ise “Hatırlamıyorum, benden bir kitap almamı istemişti. Kitabın içeriğini hatırlamıyorum” iddiasında bulundu.
Levent Ersöz ve Veli Küçük'ü tanımadığını savunan Çolak, kendileriyle yüz yüze hiç gelmediğini belirtti.
Bu arada duruşmada sık aralıklarla müdahil avukatların sorularından rahatsızlık duyan Hüseyin Yelki, müdahil avukatların kendisine, sık sık seyahat etme nedenini sorması üzerine, “Mersin'de akrabalarım var. Onların yanına gittim. Bir de mersinde sahilde kuma yattım onu da söyleyeyim mi?” diye soruya itiraz etti.
Zirve Yayınevi davasının 17'nci duruşmasında, tutuklu sanık Hüseyin Yelki'nin yurt dışına çıkma yasağı konarak tahliyesine karar verilirken, önümüzdeki duruşmanın ise 19 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı.
Duruşma sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Erdal Doğan, dinlenen tanıkların ifadelerinin birbirlerine ait iddiaları çürüttüğünü, ifadeler arasında çelişkilerin bulunduğunu kaydetti.
Müdahil avukatların, Ruhi Abat ile telefonda görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Çolak, sadece bir kez telefonla görüştüğünü onda da Abat'ın kendisinden kırtasiyeden bir kitap almasını istediğini söyledi. Bunu üzerine müdahil avukatlar telefon kayıtlarını çıkardı ve Ruhi Abat ile 40 kez görüşme yapıldığı gösterdi. Çolak ise “Hatırlamıyorum, benden bir kitap almamı istemişti. Kitabın içeriğini hatırlamıyorum” iddiasında bulundu.
Levent Ersöz ve Veli Küçük'ü tanımadığını savunan Çolak, kendileriyle yüz yüze hiç gelmediğini belirtti.
Bu arada duruşmada sık aralıklarla müdahil avukatların sorularından rahatsızlık duyan Hüseyin Yelki, müdahil avukatların kendisine, sık sık seyahat etme nedenini sorması üzerine, “Mersin'de akrabalarım var. Onların yanına gittim. Bir de mersinde sahilde kuma yattım onu da söyleyeyim mi?” diye soruya itiraz etti.
Zirve Yayınevi davasının 17'nci duruşmasında, tutuklu sanık Hüseyin Yelki'nin yurt dışına çıkma yasağı konarak tahliyesine karar verilirken, önümüzdeki duruşmanın ise 19 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı.
Duruşma sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Erdal Doğan, dinlenen tanıkların ifadelerinin birbirlerine ait iddiaları çürüttüğünü, ifadeler arasında çelişkilerin bulunduğunu kaydetti.