Zamanaşımında deprem tarihi esas alınacak
Güncelleme Tarihi:
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 17 Ağustos 1999`da meydana gelen depremden sonra açılan davalarda yaşanan zamanaşımı hesaplanması sorununu çözdü. Daire, suç tarihinin depremin meydana geldiği tarih esas alınarak, zamanaşımının hesaplanması gerektiğine işaret etti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 17 AÄŸustos Gölcük ve 12 Kasım 1999`da Düzce`de meydana gelen depremlerin ardından müteahhitlere ve diÄŸer sorumlulara karşı açılan davalarda, zamanaşımının hangi tarih dikkate alınarak hesaplanacağı konusunda yaÅŸanan sıkıntıyı sona erdirdi.Â
Åžarköy Asliye Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu`nun (TCK) 383. maddesine göre, 'tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu umumi tehlike yaratacak tahribata ve musibete neden olmaktan' 3 kiÅŸi hakkında açılan kamu davasını zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırdı. Müdahil idare vekili, bu kararı temyiz etti.Â
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi`nin kararında, sanıkların TCK`nın 383. maddesinde belirtilen suçla yargılandıkları belirtilerek, bu maddenin umumi tehlike yaratan tahribat ve musibet halinin oluÅŸtuÄŸu anı suç tarihi olarak kabul ettiÄŸi kaydedildi. Kararda, şöyle denildi:Â
"Tahribat ve musibet yapının yıkılması olup, tahribat ve musibetin kendisi olmayan, fakat etkenlerinden biri olan deprem meydana gelmesiyle yapının yıkılması aynı tarihe tekabül ettiğinden, suç tarihi, binanın yıkıldığı 17 Ağustos 1999 tarihi olup, zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başlaması gerekir."
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, söz konusu davayı bu gerekçeyle bozdu ve davanın esasına girilerek karara baÄŸlanması gerektiÄŸine iÅŸaret etti.Â