Zamana ayak uydurmak
Güncelleme Tarihi:
<b>Nuran ÇAKMAKÇI </b>
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2004 21:39
Gençlik değişiyor. Onlar değiştikçe, sorunlar da farklılık gösteriyor. Başarılı, tanınmış bir okulun müdürü ile sohbet ediyorum. Disiplin yönetmeliğinden şikayetçi. Haklı da. Yönetmelik 1995'te, o zamanın şartlarına göre hazırlanmış.
Ama davranışlar neredeyse her yıl farklılık gösteriyor. Ve okul disiplin süreci bu değişimi yakalayamıyor.
Disiplin yönetmeliğinde ne davranışlar, ne de cezalar konusunda netlik var.
Hangi davranış, hangi cezayı gerektirir?
Yanıtı yok.
*
Diyelim ki bir öğrenci disipline gidiyor.
Bir ceza alıyor. Ceza sonucunda davranış notu kırılıyor.
Ceza öğrencinin dosyasına işleniyor. Ama sanmayın ki bu not üniversite kapısında onun karşısına çıkıyor.
Çıkmıyor.
Çünkü dosya okulda kalıyor.
Öğrenci mezun olduktan üç yıl sonra da yok ediliyor. Toplanan disiplin kurulları, verilen cezalar neye yarıyor?
Kocaman bir hiçe.
O zaman cezanın en önemli unsuru, caydırıcılığı kalmıyor.
Tabii ki, çocuğu suçlu ilan etmek, ona sürekli suçlu muamelesi yapmak doğru değil.
Ama bu tür davranışların alışkanlık edinilmemesi, kötü örnek oluşturmaması için de cezanın caydırıcı olması gerekmez mi?
*
Peki davranış notu düşen ara sınıftaki öğrenci bir sonraki yıl ne yapıyor?
Hiçbir şey olmamış gibi başlıyor.
Yani disipline giden öğrenciye bir sonraki yıl hiçbir şey yokmuş gibi yeniden dosya açılıyor.
Oysa, Türkiye'den yabancı üniversitelere gitmek isteyenlerden olmazsa olmaz bir şey isteniyor. Yabancı üniversiteler referans mektubunun yanı sıra, disiplin durumunun yazılması şartını da koyuyor. Biz de üniversite girişte böyle bir şart aransa, okullarımızda bazı kötü şeylerin yaşanmasını engellemez mi?
*
Bir diğer konu da, sorunların okuldan okula değişmesi.
Yüksekova'daki bir okulla, Robert Lisesi'ndeki öğrencilerin davranışları farklılık gösteriyor.
Her okulun bünyesine göre farklı öğrenci davranışları ortaya çıkıyor.
Yani yönetmeliğin genel davranış biçimlerine uygun olması bir tarafa, her okulun ihtiyacını karşılayacak biçimde de hazırlanması gerekiyor.
Daha da açık söylersek, okuluna göre uygulanabilecek bir yönetmelik ya da, ne bileyim, birden çok yönetmelik gerekiyor belki de.
*
Çocuğu hayata hazırlayacaksak, onu topluma kazandıracak, toplumla uyumunu sağlayacaksak, akademik başarısının yanı sıra, disiplin durumunu da göz önüne almalıyız.
Bunun için de disiplin yönetmeliğini yeniden hazırlamalı günümüz şartlarına uydurmalıyız.
Tezelden.
Ama davranışlar neredeyse her yıl farklılık gösteriyor. Ve okul disiplin süreci bu değişimi yakalayamıyor.
Disiplin yönetmeliğinde ne davranışlar, ne de cezalar konusunda netlik var.
Hangi davranış, hangi cezayı gerektirir?
Yanıtı yok.
*
Diyelim ki bir öğrenci disipline gidiyor.
Bir ceza alıyor. Ceza sonucunda davranış notu kırılıyor.
Ceza öğrencinin dosyasına işleniyor. Ama sanmayın ki bu not üniversite kapısında onun karşısına çıkıyor.
Çıkmıyor.
Çünkü dosya okulda kalıyor.
Öğrenci mezun olduktan üç yıl sonra da yok ediliyor. Toplanan disiplin kurulları, verilen cezalar neye yarıyor?
Kocaman bir hiçe.
O zaman cezanın en önemli unsuru, caydırıcılığı kalmıyor.
Tabii ki, çocuğu suçlu ilan etmek, ona sürekli suçlu muamelesi yapmak doğru değil.
Ama bu tür davranışların alışkanlık edinilmemesi, kötü örnek oluşturmaması için de cezanın caydırıcı olması gerekmez mi?
*
Peki davranış notu düşen ara sınıftaki öğrenci bir sonraki yıl ne yapıyor?
Hiçbir şey olmamış gibi başlıyor.
Yani disipline giden öğrenciye bir sonraki yıl hiçbir şey yokmuş gibi yeniden dosya açılıyor.
Oysa, Türkiye'den yabancı üniversitelere gitmek isteyenlerden olmazsa olmaz bir şey isteniyor. Yabancı üniversiteler referans mektubunun yanı sıra, disiplin durumunun yazılması şartını da koyuyor. Biz de üniversite girişte böyle bir şart aransa, okullarımızda bazı kötü şeylerin yaşanmasını engellemez mi?
*
Bir diğer konu da, sorunların okuldan okula değişmesi.
Yüksekova'daki bir okulla, Robert Lisesi'ndeki öğrencilerin davranışları farklılık gösteriyor.
Her okulun bünyesine göre farklı öğrenci davranışları ortaya çıkıyor.
Yani yönetmeliğin genel davranış biçimlerine uygun olması bir tarafa, her okulun ihtiyacını karşılayacak biçimde de hazırlanması gerekiyor.
Daha da açık söylersek, okuluna göre uygulanabilecek bir yönetmelik ya da, ne bileyim, birden çok yönetmelik gerekiyor belki de.
*
Çocuğu hayata hazırlayacaksak, onu topluma kazandıracak, toplumla uyumunu sağlayacaksak, akademik başarısının yanı sıra, disiplin durumunu da göz önüne almalıyız.
Bunun için de disiplin yönetmeliğini yeniden hazırlamalı günümüz şartlarına uydurmalıyız.
Tezelden.