Yunanistan'da kokoreç krizi

Güncelleme Tarihi:

Yunanistanda kokoreç krizi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 1997 00:00

Haberin Devamı

Avrupa Birliği'nin Deli Dana hastalığnın yayılmasını engellemek için oluşturduğu önlem paketinde sakatatın yasaklanması Yunanistan'ı karıştırdı. Artık 'kokoretsi' yani bildiğimiz kokoreçi yiyemeyeceğini öğrenen halk isyan etti. Yunanlılar feryak figân ‘‘Kokoreçimi isterim'' diye bağırırlarken Türkiye'ye de mesaj yolluyorlar: Sakın AB'ye girmeyin!

Genç kadın durmadan söyleniyor: ''Almanlar, İngilizler ve Fransızlar hem bizim hem de Türkler'in kültürünü yok etmeye çalışıyorlar. Bizi hizmetçi yapmaya uğraşıyorlar. Türklere sesleniyorum. Sakın Avrupa Birliği'ne girmeyin...''

Yunanlı genç kadını bu denli sinirlendiren olay AB Komisyonu'nun aldığı ve 1 Ocak 1998'de uygulanmaya başlanacak olan bir yasak. Komisyon yasaklama kararını bütün Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde uygulanmak üzere almış. Ama pratikte adres sadece Yunanistan. Çünkü ne Almanlar ne Fransızlar ne İngilizler ne de diğerleri kokoreçi, bırakın yemeyi, bilmiyorlar bile.

Ama Atina'da her köşe başından misler gibi kokoreç ve fırında kelle kokusu geliyor. Avrupa Birliği'nde, Yunanlılar dışında işkembe çorbası içen ya da paça yiyen başka bir ulus da yok.

Besi Serelea, Atina'nın Omonıa semtinde güzel bir lokantanın sahibi. Kokoreç ve kelle mönüsünün başında yer alıyor. Türk olduğumuzu söyleyince, son derece sıcak davranıyor. ''Türklerle bizim hiçbir sorunumuz yok... Hep siyasiler mantıksız davranıyor. Aman Türkler Avrupa Birliği'ne girmesin, bakın ABbize ne yapıyor'' diye söyleniyor...

Serelea, ''Yunanistan'da şimdiye kadar deli dana hastalığından ölen olmadı. AB bu kararı bizim kültürümüzü yok etmek için aldı. Kokoreç ve kelle kültürümüzün bir parçası. Yasağa uymayacağım. Kokoreç satmaya devam edeceğim'' diyor.

Omonıa'daki lokantanın sahibi Bayan Besi'nin tepkisi, AB'nin sakatat yenmesini yasaklayan kararının ardından Yunanistan'da kopan kıyametin sadece bir yansıması. Yunanlı kasaplar kararın açıklandığından bu yana ayakta. Halk kararın uygulanmaması için Simitis hükümetine baskı yapıyor.

Kasaplar, AB'nin Yunanistan'a karşı bir komplo düzenlediğini, bu şekilde Yunan halkına zarar vermek istendiğini öne sürüyorlar...

Kasaplar Derneği Başkanı Theodoros Markou ‘‘Avrupa geleneksel mutfağımızı yok etmek istiyor. Onların ürettiklerini yemeye zorlanıyoruz'' diye yakınıyor.

Yasak, Yunanistan'da AB tartışmasını yine alevlendirdi. Referanduma gidilmesini bile isteyenler var. Tabii bu işin şakası. Ama Yunanistan'da ‘‘Kokorecimizi isteriz'' kampanyası çoktan başlamış durumda...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!