Yavuz’dan, düşmekte olan Yunan helikopterine: Bize inin

Güncelleme Tarihi:

Yavuz’dan, düşmekte olan Yunan helikopterine: Bize inin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2010 00:00

‘Harekât saati yaklaşırken HS Hydra’nın helikopteri acil durum çağrısı yaptı. Ama Hydra harekât zorunluluğu olarak güvertesini aydınlatmadı ve TCG Yavuz’un “Uçuş güvertem acil inişe hazır. Helikopteriniz üzerime inebilir” çağrısına hayatımda duyduğum en bet sesle Hydra’nın komutanı “negative, negative” cevabını verdi ve helikopter düştü.’

TÜRKİYE ile Yunanistan’ı yakın dönemde savaşın eşiğine getiren en ciddi olay olarak tarihe geçen Kardak krizinde o unutulmaz anlara tanıklık etmiş bir komutanın Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök’e gönderdiği mektup bugüne dek saklı kalmış önemli gerçekleri ortaya çıkardı. O dönemde çok tartışılan Yunan helikopterinin düşmesi öncesi o sıcak dakikalarda Yunanlılara örnek olacak şekilde Türk askerinin jesti ise uzun süre konuşulacak türden. Mektup, o gün Kardak’ın hemen yanıbaşına demirlemiş ve Yunan gemilerine ateş emrini bekleyen gemilerden birinin kurmay heyetinde yer alan ve halen görevde olduğundan isminin gizli kalmasını isteyen bir komutan tarafından kaleme alındı. Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök’e, geçtiğimiz günlerde Kardak’ta o gece neler yaşandığına dair yazısının ardından gönderdiği mektupta komutan, 30-31 Ocak 1996 geceyarısında Ege’de o kayalıklarda yaşananlara dair çarpıcı bilgiler veriyor. Düşmek üzere olan kendi helikopterine güvertesini açmayan Yunan gemisine rağmen Türk askerinin ‘bize inebilirsin’ çağrısı yapması ve çatışmayı önleyen ‘askersiz boş adaya çıkma’ fikrinin aslında kime ait olduğu gibi bilgilerin yer aldığı mektup aynen şöyle:

Geceyarısı gelen emir

O gece daracık bir bölgede onlarca Türk ve Yunan gemisi birbirini hedef olarak almış, üstün manevralarla pozisyonlarını korumaya çalışırken, Kuşadası Körfezi üzerinde Türk ve Yunan jetleri it dalaşı yaparken kahraman SAT personeli de kaylıklara çıkmak için hazırlanıyordu. Harekât sahasından tüm istihbarat bilgileri Ankara’ya gönderiliyordu. Emir 30 Ocak gecesi 23:30’da geldi: “Gece yarısından sonra Güney Görev Grup Komutanının uygun gördüğü bir saatte SAT komandoları her iki kayalığa da çıkacak, Yunan bayraklarını indirecek ve Türk bayraklarını dikecek. Ateşe ateşle karşılık verecek. (...)

Az maaştan ayrılan komutan
/images/100/0x0/55ea670ff018fbb8f87d97ec


Zannedildiği gibi Zodyak botlarla çıkmayacaklardı. Onları oraya bir hücumbot bırakacaktı. (Sanırım TCG Gurbet, emin değilim) Zodyaklar sahilden hücumbota kadar intikalleri için gerekliydi.

O sırada Amiral gemisi Yavuz’un iki komutanı vardı. Komutanı Deniz Kurmay Albay Ahmet Erol maaşı ile ailesini geçindiremediği için istifa etmişti. Ticaret gemilerinde kaptanlık yapmak için ayrılmak üzereydi. Yeni komutanı Deniz Kurmay Yarbay Cem Orçun ise gemiye yeni katılmıştı. Devir teslim yapıyorlardı. Alarm gelince gemi her iki komutanla birlikte seyre çıktı.

Yunan gemisi indirtmedi

Harekat saati yaklaşırken tansiyon artık dayanılır gibi değilken, beklenmeyen iki şey oldu. HS Hydra’nın helikopteri acil durum çağrısı yaptı. Uluslararası frekanstan yapılan bu çağrıyı tabii ki biz de duyduk. Ama Hyrda gemisi harekat zorunluluğu olarak güvertesini aydınlatmadı.

Yunan helikopteri ve gemisine hitaben, TCG Yavuz’un, “Uçuş güvertem acil inişe hazır. Helikopteriniz üzerime inebilir” çağrısına ise hayatımda duyduğum en bet sesle Yunan Hydra’nın komutanı “negative, negative” cevabını verdi ve helikopter düştü.

Askersiz adaya çıkalım

O sırada beklenmedik ikinci olay “küçük ada boş oraya çıkalım çatışmayı önleriz” diye ter ter tepinen Kurmay Yarbay Ahmet Erol’un bu teklifinin Görev Gurubu Komutanı tarafından Ankara’ya iletilmesi ve ardından bize çok uzun gelen bir 25-30 dakika sonra “uygundur” cevabının alınmasıydı.

Sabahın 7’sinde kahve keyfi

Neticede olaylar bilindiği gibi gelişti ve önce kayalıklardaki SAT’lar, sonra da kayalıkların çevresindeki gemiler birer birer çekildi ve büyük bir çatışmanın fünyesi de çıkarılmış oldu. Biz de 48 saat sonra sabahın 7’sinde neskafemizi içerek, çocuklarımızı tekrar görebileceğimizin sevinciyle Aksaz Deniz Üssü’ne döndük.

İnal Batu’nun teklifi değil

Lütfen, rica ediyorum. Tarihe doğru geçmesi için “askersiz adaya çıkma” düşüncesi TCG Yavuz komutanı Dz. Kur. Yarbay Ahmet Erol’a aittir. Sayın İnal Batu’nun bu bilgiye sahip olması ve o zamanki emir komuta zinciri dâhilinde böyle bir girişimde bulunması mümkün değildir.

HS Temistokles’e kilitlenmiştik

Donanma düşmanca niyete ve düşmanca harekete anında karşılık verecek. (Bununla ilgili Angajman Kuralları ile Milli Basit ve Milli Takviyeli Alarm tedbirleri arka arkaya iptal edildi.) Görev Kuvveti Komutanı Tuğamiral Aydın Gürül TCG Yavuz Firkateyni’nden harekâtı sevk ve idare ediyordu. Adalara en yakın gemi bizim gemi olduğundan bir yandan HS Polemistis ve HS Pirpolitis’in markajından kurtulmaya çalışıyor, bir yandan da hedefimiz olan ve kilitlendiğimiz HS Temistokles’in elimizden kaçmasını önlemeye çalışıyorduk. Hepimizin adrenalin seviyesi doruktaydı. Karışık ama çok güçlü duygular içinde teker teker görevlerimize odaklanmıştık.

Göbekli Yunan komandosuna güldük

Gece görüş dürbünü ile kayalıklara baktığımızda daha büyük olanında 3-4 tane wetsuit (balıkadam) giysili adam gördük. Birisi göbekliydi ve oradan oraya zıplıyordu çok güldük. Yunan komandosu ve birkaç keçi daha olduğunu, daha küçük olanda da sadece birkaç tane keçi olduğunu gördük. Bu bilgiyi Görev Grubu Komutanına aktardık. O da sürekli olarak Ankara ile, doğrudan rahmetli Emekli Oramiral Güven Erkaya ile konuşuyordu. Saat 00:30 gibi SAT’ların 01:30’da kayalıklara çıkmaları emredildi.

Düşen helikopterde öldüler heykellerini diktiler

Yavuz’dan, düşmekte olan Yunan helikopterine: Bize inin


Kardak krizi sırasında düşen Yunan helikopterinde bulunan Hristodulos Karathanasis, Panayotis Vlahakos ve Hektor Yialopsos’un büstleri, Kilimli Adası’nın meydanında... Üç askerin büstüne, Kilimlili bir ihtiyar denizci ile torununu askerlere saygı gösterisinde bulunurken betimleyen heykelleri eşlik ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!