Yasaklı her şey bu kitabevinde

Güncelleme Tarihi:

Yasaklı her şey bu kitabevinde
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2011 00:00

Kadın ve erkek aynı aileden olmadıkça, Suudi Arabistan’da yan yana gelemiyor. Gençlerin halka açık yerlerde kızlı erkekli gruplar halinde bulunması yakın zamana kadar bir hayaldi. Ancak özgürlük rüzgarlarından Suudi Arabistan bile nasibini almaya başladı. Nispeten liberal sayılan şehirlerinden Cidde’deki küçük bir kitabevi, yeraltında filizlenen bu değişimin çarpıcı bir örneği. Bridges-Köprüler adlı bu kitabevinin Batı’daki kafe-kitapçı formatındaki benzerlerinden hiç farkı yok. Burada şiirler okunuyor, siyaset tartışılıyor

Haberin Devamı

Bridges’in sahibi Muhammed aklındaki kafe-kitapçı için devletten ruhsat alırken zorlanmasa da soyadını açıklamaktan kaçınıyor. Resmi otoritelerin izni verirken düşündüğünden farklı bir mekan yaratmış. Burası sadece kitap satın alabileceğiniz bir yer değil, aynı zaman da bir kafe. Hem de öyle bir kafe ki, alt katında genç kızlarla erkekleri beraber ders çalışırken ya da sohbet ederken görebilirsiniz. Üst kattaki küçük salonsa akşam saatlerinde konferanslara ve özel toplantılara ev sahipliği yapıyor.

Peki bu mekan yasal mı? Hem evet, hem hayır... Muhammed bu durumu şöyle açıklıyor: “Kitapçılara kadın erkek birlikte giremez diye bir kural yok. Biz de bundan istifade ediyoruz. Ama aslında resmen izin verilmeyen birçok aktivite düzenliyoruz. Burası dokuz aydır açık. Henüz herhangi bir uyarı almadık. Bazen korkuyorum ama götürebildiğim kadar devam ettirmeye kararlıyım. Sivil toplum bilincini oluşturmak için bu faaliyetler çok önemli.”

TÜRKİYE MÜSLÜMAN DEĞİL Mİ

Haberin Devamı

Bridges’deki toplantıların müdavimlerinden biri sivil toplum örgütü Muwatana’nın liderlerinden Rasha Hefzi (33). Genç kadın, Cidde’deki sel mağdurlarına yardım için bir günde beş bin kişiyi örgütleyerek dikkat çekmişti. Hefzi, Suudi toplumunda kadının statüsünün yükseltilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu düşünüyor. “Feminist misin?” sorusuna yanıtı manidar: “Bazı kavramları kullanmak istemiyorum. Suudi Arabistan’da ‘feminizm’ ve ‘devrim’ gibi sözcükler alerji yaratır. O yüzden‘değişim’ diyorum, ‘kadın hakları’ diyorum.”
En kolay adımın kadınların otomobil kullanmasına izin vermek olduğunu düşünen Hefzi, bunun için Facebook’tan bir imza kampanyası yürütüyor: “Hepimizin uluslararası ehliyeti var ama sadece ülke dışında otomobil kullanabiliyoruz. Toplumun çok muhafazakar bir bölümü kadınların araba kullanmasına direniyor. Bu direncin dinle falan ilgisi yok. Türkiye’de, Mısır’da, Lübnan’da kadınlar araba kullanıyor. Onlar Müslüman ülke değil mi?
Suudi Arabistan’ta genç kız ve erkeklerin birlikte bulunduğu mekanların sayısı artmaya başladı. Yine de sokakta iki cinsi yan yana göremezsiniz, çünkü buna karşı muhafazakar lobi hâlâ çok güçlü.”
Ülkesinin şartlarına uygun bir özgün değişim modelinden yana olan Hefzi: “Suudi Arabistan, Mısır, Tunus ve Libya’dan farklı. Tamam değişim istiyoruz ama bunu illa diğerlerini taklit ederek mi yapacağız? Mısır’da sivil toplum geleneği 100 yıldır var. Biz bu işlere daha yeni başlıyoruz. Yürüyüş ve protesto düzenlemek için önce bunu neden yaptığımızı tanımlamamız gerek. Ne için organize olduğunu bilmeden eylem yapmanın bir anlamı yok. Önce taleplerinizi gündeme getirmek için diğer yöntemleri denersiniz, toplumu haklarını isteme konusunda bilinçlendirirsiniz. Bu mekanizmalar fayda etmiyorsa eylem yaparsınız. Bizim insanlarımız daha belediye meclisi seçimlerinde oy kullanmanın öneminin bile farkında değil” diyor. 

KRALA MEKTUP YAZDILAR

Haberin Devamı

Bir diğer müdavim Mahmud Sabbagh (28) ise ülkenin en ses getiren kampanyalarından birinin ardındaki iki isimden biri. El Vatan Gazetesi’nde haftada bir köşe yazan Sabbagh, sivil toplum bilincinin güçlendirilmesine yönelik pek çok projenin önderliğini yapıyor. İsyan dalgaları Ortadoğu’yu sarınca Sabbagh ve arkadaşları Suudi gençliğin değişim talebini barışçıl yollardan sarayın gündemine taşıma kararı almış. Sabbagh’ın adını vermek istemediği bir arkadaşının, son derece ölçülü bir dille Kral Abdullah’a hitaben kaleme aldığı mektubu imzaya açmışlar. Beş yüz gencin destek verdiği mektup, Kral Abdullah’ın son iki aydır kaldığı Fas’tan dönüşünde önemli prenslerden biri tarafından kendisine iletilmiş. Gençler resmi bir yanıt almasalar da işin peşini bırakmaya niyetleri yok. Yanıt alamazlarsa, daha çok imzayla yeni bir kampanya düzenlemeyi düşünüyorlar.

Haberin Devamı

ESKİDEN OLSA İMZA ATAN HAPİSTEYDİ

Kampanyaya destek veren Bridges’in sahibi Muhammed, “Eskiden böyle bir kampanyaya imza atan herkes ertesi gün içeri alınırdı. Son bir ayda Kral’a üç ayrı kampanyanın mektubu gitti. Tutuklanan olmadı” diyor. Bu durumu “Kraliyet dipten gelen reform talebini anlıyor” diye yorumluyorlar. Sabbagh neden sokağa dökülmek yerine uzlaşma aradıklarını şöyle açıklıyor: “Elbette etrafımızdaki süreçlerden çok ilham alıyoruz. Biz de sesimiz duyulsun istiyoruz. Ama bunu sivil toplumu harekete geçirerek daha makul bir şekilde gündeme getiriyoruz. Bu nedenle de Kral’a gönderdiğimiz mektupta son derece kibar bir üslup kullandık. Sistemde önemli bir değişim istiyoruz. ‘Anayasal monarşiye geçilsin’ diyoruz. İnsanların özellikle yerel yönetime katılmasının önünün açılmasını istiyoruz. ‘Öfke günü’ diye eylem düzenleyenlerin neyin peşinde olduğu belli değil. Oysa bizim taleplerimiz net. Yönetimin bu ayrımın farkında olması gerekiyor. Sonuçta devrim dediğiniz şey bulaşıcıdır. Hiçbir ülkenin bağışıklığı yok. Tam da bu yüzden hükümet kozmetik değişiklikler yerine ulusal diyaloğun önünü açmalı.”

Haberin Devamı

KÜFÜRLÜ ŞİİRLER GENÇLERİ MEST EDİYOR

Ciddeli şair Hasan Eid; ‘Aklımın Ortasında Bir Yerde’ adlı şiir kitabının tanıtımını da bu mekanda yaptı. Şair Eid henüz 23 yaşında. İngilizce’yi ana dili gibi konuşuyor, dahası şiirlerini de İngilizce kaleme alıyor. Hayran kitlesinin önemli bölümünü oluşturan gençlerin bu durumdan şikayeti yok. Şiirlerini kendi okuduğunda bir rap müzik nakaratı dinliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Dizelerdeki öfke, protest tavır, uyuşturucu ve seks göndermeleriyle küfürler de Eid’in ‘rap’ kültüründen fazlasıyla etkilendiğini gösteriyor. Şaşırtıcı olan Eid yaşındaki bir gencin bu jargonu kullanması değil, Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı’nın bu kitabın basılmasına izin vermesi.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea422df018fbb8f8746e17

 

 

Hasan Eid kitabında kendi şiirlerinin yanı sıra 30
yaş altı on bir şairin de şiirlerine de yer verdi. Eid’in en dikkat çeken şiirlerinden bazılarıysa şöyle:

AHİRET GÜNÜ

Sarhoş şeyhler salim kafaya hükmeder
Gebe kadınlar amaçsızca kaçar
Uykulu zevksizler Kıble’yi arar
İblis tecavüzcüler bir ağaç diker

KALTAK AZİZ
Bu resmi boynuzlu bir şeytanın kucakladığı
Bir meleğin üflediği duman çiziyor
Şeytanın dili yanaklarında dolaşıyor
Meleğin dudaklarıysa şeytanın iğrenç asidinden yanıyor

MUTAWWA’YA MEKTUP
Cinsiyeti lanetleyen pis koku
Kutsal olan Tanrımızı tiksindiriyorsun
Bizi cinnetin uçurumuna doğru ayırıyorsun
Çarşıları sadece ailelere açarak

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!