Yasaklanan şey kıymete biner

Güncelleme Tarihi:

Yasaklanan şey kıymete biner
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2002 02:04

On sekiz yaşındayken ilk albümünü çıkaran bir grup Mor ve Ötesi. Ama aklınıza plak şirketlerinin kuklası olan oğlan çocuğu grupları gelmesin. Türkçe sözlü rock müzik yapmakta efendice ısrar eden Mor ve Ötesi yeni albümleri Gül Kendine ile sessiz ve derinden gidiyordu.

Ama onları birdenbire popüler yapan kendilerini satanizm tartışmalarının tam göbeğinde bulmaları oldu. Mor ve Ötesi ile hem yeni albümlerini konuştuk, hem de ‘Nedir bu satanizm tartışması?’ diye sorduk.


Bu son albümle bir ilerleme kaydettiğinizi düşünüyor musunuz?

- Bunu bizim söylememiz pek doğru olmaz. Ama eski albümlere göre çok daha uzun bir çalışma süreci geçirdik. İlk kez bir prodüktörle çalıştık. Besteler ve sözler ortak üretim.

Prodüktörünüzün adı albüm kapağında ‘‘kıl’’ diye yazıyor, niye?

- Asıl adı Volkan Gürkan, kıl onun sahne adı. İşin teknik kısmını bizden daha iyi bildiği için bizi çok rahatlattı.

Sizinle birlikte müzik yapmaya başlayanların çoğu bunu şimdi ‘bir gençlik hevesi’ olarak hatırlıyor. Oysa siz yolunuza devam ediyorsunuz. Nasıl başardınız?

- Biz çok şanslı bir grubuz. İçinde bulunduğumuz sosyal çevrenin, ailelerin, okulun, arkadaşların destekleri çok ciddi boyuttaydı.

İstediğiniz müziği yaparak hayatınızı sürdürebiliyor musunuz?

- Yedi yıllık bir maceranın sonunda kısmen o düzeye geldik, şöyle böyle yürütüyoruz. Ama amacımız sadece müziğe konsantre olabileceğimiz, oh deyip rahat edebileceğimiz bir hayat sürmek. Bu bir genç kız rüyası mı onu bilemiyoruz.

Sizin az ama öz kemik bir dinleyici kitleniz var. Ama onlar da sizinle birlikte büyüyor, arkadan yenileri geliyor mu?

- Evet, öyle bir 15-25 yaş arası bir yoğunlaşma olduğu doğru. Ama özellikle son albümden sonra daha üst yaş gruplarından da dinleyicilerimiz olduğunu fark ettik. Mesela annelerimizin bazı arkadaşları çok seviyor Mor ve Ötesi'ni. Bir de gruba dışarıdan bakınca sanki şöyle bir şey görüyoruz: İlk albüm liseli, ikinci albüm üniversiteli, üçüncü albümse hayata yeni atılan bir gencin albümü gibi. Hepsinin ortak noktası ticari dertler yerine klişelere saplanmadan kendini özgürce ifade etmek.

Fatih Altaylı'nın satanizmin tartışıldığı programına katıldınız. Orada neler oldu?

- (Harun) Kerem ve ben 1996 Alman Lisesi mezunuyuz. Bize programa kendi mesleklerinde başarılı Alman Liseleri mezunlarının katılacağını ve bizi de aralarında görmek istediklerini söylediler. Gittik ki öyle insanlar yokmuş. Grup olarak oraya çıkmamızın iki amacı vardı, birincisi gençlerin içine sürüklendiği karamsarlık, kaygı ve panik ortamını biraz olsun kırmak ve rock nedir filan diye anlatıp aileleri biraz rahatlatmaktı. İkincisi de ortada dolaşan kavram kargaşasının düzelmesine bir katkıda bulunmaktı. Ama açıkçası program öyle yapıcı ve olumlu bir havada geçmedi. Elimizden geleni yapmaya çalıştık ama katıldığımız için üzgünüz. Yine de bu konuda başka yerlerde elimizden geleni yapmaya hazırız.

Doğrudan size yönelik bir suçlama oldu mu?

- Olmadı, olamaz zaten.

BİLMEDEN KONUŞMAYIN

Bu röportajın ‘yapıcı ve olumlu’ olduğunu varsayarsak neler söyleceksiniz?

- Öncelikle ailelerin çocuklarıyla çok sağlıklı bir iletişim kurmaları gerekiyor. Yasakçı olmaktan kaçınmalılar, çünkü yasaklanan her şey kıymete biniyor. Bilmeden konuşmak ve hareket etmek de çok tehlikeli. Medya bu konuda yalan yanlış bilgi vererek insanların hayatını karartmak yerine kendini eleştirme güzelliğini göstermiyor. Sanki özel olarak konu anlaşılmasın diye saçmasapan terimler icat ederek ortalığı bulandırıyor. Bir insanın intihar etmesinin ardından kişisel sebepleri ya da toplumla bağlantısını es geçerek ‘‘İşte bu satanistti’’ demek çok büyük bir insani ayıp. Halbuki toplumun çirkinliği şu ya da bu okulda okumasından ya da kötü müzikler dinlemesinden daha çok etkiliyor gençleri. Hangi aklı başında insan bir arkadaşı söyledi diye kendini öldürür? Batman'da üç ayda elli kadın intihar etti, neden kimse onlarla bu kadar ilgilenmedi?


HEPSİ OKUMUŞ ÇOCUKLAR


Grubun solisti, gitaristi ve kurucusu Harun Tekin (25, sağdan ikinci) Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe ve psikoloji okudu. Bas gitarist Burak Güven (27, soldan ikinci) İ.Ü Devlet Konservatuarı Şan Bölümü'nü bitirdi. Baterist Kerem Kabadayı (25, sol başta) işletme mezunu ve Boğaziçi Üniversitesi'nde sanat tarihi yüksek lisansı yapıyor. Gitarist Kerem Özyeğen (25, sağ başta) Açık Öğretim'de sosyoloji okuyor. Mor ve Ötesi'nin tohumları bundan yedi yıl önce birbirlerini Alman Lisesi'ndeki öğrenciliklerinden beri tanıyan Harun ve Kerem (Kabadayı) tarafından atıldı. Grup üç yıl önce şimdiki halini aldı. İlk albümleri ‘‘Şehir’’ (1996) ikinci albümleriyse ‘‘Bırak Zaman Aksın’’ (1998). Grubun adının nasıl konulduğunu kimse hatırlamıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!