Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları geniş ovalarda kaybolur kokuları

Güncelleme Tarihi:

Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları geniş ovalarda kaybolur kokuları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2004 00:00

Selma 11 yaşında.. Siirtli. Annesi, aslında kızından ayrılmayı hiç istemese de İstanbul'a gönderdi onu. Sonra yüreği elvermedi. Üç otobüs değiştirerek kızının peşinden geldi bu büyük kente. Selma'nın kaldığı okul yatakhanesinin bahçesindeki bir bankta sabahladı ilk gece. Ama sonunda kızının kendisinden çok uzakta, İstanbul'da okumasına izin verdi. Kızı da onun gibi olmasın, tüm dünyayı, yaşadığı sokaktan ibaret sanmasın diye.Türkan... 10 yaşında... Tarihi  Hasankeyf'ten. 8 kız kardeşten biri. Turkcell ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesi kapsamında burslu okuyor. En büyük dileği uzaya gitmek. Okulunu bitirdikten sonra, doğduğu yere dönüp ebelik ya da öğretmenlik yapmak istiyor. Tabii, uzaya gidip geldikten sonra.... Şener, 11 yaşında... Siirtli. Hayatında hiç sinemaya gitmemiş. Okul kitaplarının dışında hiç kitap okumamış. Ebru Gündeş ile Petek Dinçöz dinlemeyi, televizyonda Berivan ve Çiçek Taksi'yi seyretmeyi seviyor. Şener, bir yaz günü otobüsle geldi  İstanbul'a. Şimdi Türkiye'nin en iyi okullarından TED İstanbul Koleji'nde okuyor. Doktor olmak ve Siirt'e dönmek istiyor.Portakal Alikol.. Nüfusa göre 22, ama aslında 17 yaşında. Erkek kardeşi öyle istediği için adı Portakal oldu. Annesi, babasının 3 eşinden biri. Yıllar önce ölmüş. Portakal, psikolog olmak istiyor. Ya da hiç değilse sınıf öğretmeni. Bu ve buna benzer bir sürü öykü... Ortak özellikleri,  çok usta bir yazarın bile kurgulayamayacağı kadar dokunaklı ve hepsinden de önemlisi  gerçeğin ta kendisi olmaları. UNUTULMUŞLUĞA, YOKSULLUĞA İNAT, RENGARENK ÇİÇEKLER Bir çok insanın hiç bilmediği, ya da belki bilmezden geldiği, "bir başka" Türkiye'de, dokuz ay kar altında kalan, yol,su, elektrik gibi uygarlığın en basit nimetlerinden bile yararlanamayan,  tek gözlü yoksul evlerinde hayallerine sarılıp yaşayan bu genç kızların öyküleri "Kardelenler" adlı kitapta satırlara dökülüyor. Bu kızlar kendilerinin de dile getirdiği gibi "bütün dünyayı köylerinden ibaret sayan", daha çocuk yaşta "berdel verilip" kuma olan diğer hemcinslerinden çok şanslı.  Çünkü onlar Turkcell ve ÇağdaşYaşamı Destekleme Derneği'nin düzenlediği "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesi kapsamında, Türkiyenin en iyi okullarında burslu olarak eğitim görüyor. Kendilerine annelerininkinden farklı bir gelecek kurmaya çabalıyor.  "Bu prode kapsamında 2000 yılından bu yana burs alan kız öğrencilerin hayatlarındaki değişimin ve umutlarının öyküsü, Turkcell tarafından ünlü yazar Ayşe Kulin’in kalemiyle “Kardelenler” adı altında kitap haline getirildi. "HER KIZ ÇOCUĞU BANA YENİ BİR PENCERE AÇTI" Çağdaş Türk edebiyatının usta yazarlarından Kulin, bu proje kendisine önerildiğinde, ısmarlama kitap yazmayı sevmediği için pek sıcak bakmamış önce. Ama sonra Türkiye'nin Doğu'suna gittiğinde oradaki greçeklerle yüzyüze geldiğinde bu fikri değişmiş. "Çocukları ilk gördüğüm anda herşey bitti" diyeanlatıyor Ayşe Kulin.  " Bu proje için yaptığım çalışmalar, bana yeni bir pencere açtı. Yurdumu daha yakından tanıdım. Tabii daha önce de Türkiye'in Doğusuna gitmiştim. Ama, bunlar hep turistik gezi niteliğindeydi. Bii rehberimiz vardı, iyi otellerde kalıyorduk. Bu kez Anadolu'nun gerçeğiyle karşılaştım. Soğuğun, yoksulluğun ne olduğunu, orada yaşamadan hissetmek mümkün değil. Bunları görmek bana bambaşka bir bakış açısı kazandırdı."AyşeKulin, bunu bir zamanlar Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir gelişme olan Köy Enstitüleri'nün yeniden canlanmasına benzetiyor. Ceylnhun atuf Kansu'nun "Bana dünyanın bütün çiçeklerini getirin" diyen dizeleriyle açılan kitapta 50 kız öğrencinin öyküsü var. Anadolu'nen en ücra, en yoksul köylerinde,  çoğunluğu işsiz babalarının okutamadığı için çocuk yaşta evlendirmeye çalıştığı, "okuma aşkıyla" yanıp tutuşan 50 genç kızın yani 50 kardlen çiçeğinin öyküsü. Hepsi de okuyup, çeşitli meslekler edinip doğdukları yerlere geri dönmek istediklerini dile getiriyorlar. Kendilerinden sonra gelen kuşaklar onların yaşadıklarını yaşamasın diye. "Anavatanlarına" borçlu hissediyorlar kendilerini. Onlar için bu borcu ödemenin en iyi yolu da okuyup, bu unutulmuş topraklara geri dönmek ve oraları da 'ışıltılı kentler' haline gteirmek. Remzi Kitabevi tarafından basılan "Kardelenler" de Manuel Çıtak kitapta öyküleri anlatılan kızları fotoğraflamış. Kitap, haziran ayının ilk günlerinde piyasaya çıkacak. Satıştan elde edilen gelir "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesi için kullanılacak. Turkcell’in 2000 yılından beri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte sürdürdüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından da desteklenen proje kapsamında Türkiye’nin 35 ilindeki 5 bin kız öğrenciye burs veriliyor.  ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'NİN ÇAĞDAŞ KIZLARI * "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesi, Türkiye genelinde 35 ilde okuma kararlılığı gösteren, başarılı 5 bin kız öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, 2000 yılından bu yana burslu öğrenim görüyor. Aralarında ilköğretim öğrencisi olanlar da var üniversiteye gidenler de.* 2002- 2003 öğrenim yılından itibaren, projenin ikinci aşaması dahilinde burs alan ve üniversiteyi kazanan öğrencilere de burs verilmeye başlandı. Geçen yıl 46, bu yıl 76 kız öğrenci üniversiteyi kazanarak burslarına devam ediyor.* Projenin üçüncü aşamasında Turkcell'in TED ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile ortaklaşa yürüttüğü bu proje ile 26 kız öğrenci TED İstanbul Koleji'nde okuma hakkı elde etti. Siirt, Şanlıurfa, Van, Batman ve Bolu illerinde yapılan sınavlarda belirlenen bu 26 öğrencinin konaklaması da TED Yurdu'nda sağlanıyor. ** Başlık, Şair Ceyhun Atuf Kansu'nun, köy öğretmeni Şefik Sınığ'ın son sözlerinden esinlererek yazdığı "Dünyanın Bütün Çiçekleri" adlı şiirden alıntıdır.. Bu şiirin bir bölümü Ayşe Kulin tarafından 'Kardelenler' adlı kitapta da alıntılanmıştır..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!