Üyelik, Avrupa ekonomisi için iyimser senaryoya bağlı

Güncelleme Tarihi:

Üyelik, Avrupa ekonomisi için iyimser senaryoya bağlı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2004 00:00

PROFESÖR Andre Sapir, AB komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin ekonomik danışmanlarından.Avrupa ekonomisini en iyi bilen kişilerden biri.İlerleme Raporu’nun açıklanmasından iki gün önce, TÜSİAD ve Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Forumu’nun ilk toplantısı için İstanbul’daydı.Profesör Sapir ile sohbete başlar başlamaz sınırları çiziyor: ‘İlerleme Raporu konusuna girmek istemiyorum. Bu AB’nin politik kararı, ben ekonomiye odaklıyım.’Durum böyle olunca sohbet, Avrupa’nın şimdiki ve gelecekteki ekonomik senaryolarında yoğunlaşıyor.Önce Avrupa’ya yeni katılan ülkelerin ekonomik durumu.1 Mayıs’ta birliğe katılan ülkelerde kişi başı milli gelirleri, 1980’lerde AB’ye katılan İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerin o dönemdeki kişi başı milli gelirlerinin gerisinde. Yani Avrupa, şu anda İspanya, Portekiz ve Yunanistan ile karşılaştığı durumdan daha zor bir durumla karşı karşıya.Genişlemiş Avrupa Birliği’nin en önemli sorunlarından biri yeni üyelerle eski üyeler arasındaki gelir uçurumunu kapatmak.AB EKONOMİSİ İÇİN ÜÇ SENARYOPeki hangi yeni üye ülke uçurumu önce kapatabilir?Profesör Sapir, Çek Cumhuriyeti’yle Slovakya’nın hızlı bir büyüme sürecine girdiklerini ancak Baltık Cumhuriyetleri’nin de iyi performans gösterdiklerini söylüyor.Bizim için önemli bir nokta şu: Yeni üyeleri Avrupa ekonomisine ne kadar çabuk entegre olacaklar?Önemli zira önümüzdeki 10 yıl içersinde Avrupa ekonomisinin alacağı yön de buna bağlı.Şu anda AB en sancılı döneminde.Yeni üyelerle ekonomik entegrasyonun ne olacağını kestiremediği için Türkiye’yi de zor hazmedilir bir lokma olarak görüyor.Peki Sapir, önümüzdeki 10 yıl için ne öngörüyor?Profesörün 3 senaryosu var.Birinci iyimser senaryoda, AB’nin eski üyeleri yüzde 3 seviyelerinde büyüyor. Yeni üyelerin büyüme hızı ise ortalama yüzde 6 oranında. İçerde gerekli reformları ve düzenlemeleri yapan Avrupa böylelikle ABD ve Çin ile daha iyi rekabet imkanlarına ulaşır. İkinci senaryo kötümser.Avrupa Birliği, şimdi konuşmakta olduğu sosyal reformları gerçekleştiremiyor. Hantal yapısını modernleştirmeyi başaramadığı için ekonomisi büyüyemiyor ve dolayısıyla ABD ile Çin’in gerisinde kalıyor.Üçüncü senaryoda ise bugünkü durum biraz iyileşiyor.Türkiye’nin üyeliği biraz da birinci senaryoya bağlı.Profesör Andre Sapir’in de dediği gibi, Avrupa Birliği’nin 10 yıl içerisinde sağlıklı bir ekonomiye kavuşması Türkiye’nin üyeliğine öncelikle ‘psikolojik’ olarak daha sıcak bakmasını sağlayacak.İş, Avrupa ekonomisi için iyimser senaryoya dua etmeye kaldı galiba.Gümrük Birliği görüşmeleri sadece 3-4 ay kazandırırTÜRKİYE’nin pazar ekonomisine, yeni üye ülkelerden ve 2007 yılında üye olmaları beklenen Romanya ve Bulgaristan’dan önce geçmesi artı bir puan.Peki yıllar önce imzaladığımız Gümrük Birliği’nin müzakerelerde nasıl bir avantaj sağlayacak?Çünkü çeşitli çevrelerde AB ile müzakere meselesi konuşulduğunda, Gümrük Birliği anlaşmasının müzakere sürecini bir kaç yıl kısaltabileceği söyleniyor. Profesör Sapir aynı kanıda değil.‘Gümrük Birliği yani ticaret politikaları müzakerelerin en zor bölümü değil. Bu anlaşmayı imzalamış olmanız size 3 ila 4 ay kazandırabilir’ diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!