Ünlü mülteciler "umut" dağıtıyor

Güncelleme Tarihi:

Ünlü mülteciler umut dağıtıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 16, 2001 17:05

Haberin Devamı

Yıllar önce ''mülteci'' statüsünde bulunan ABD'nin ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Yönetmen Jorge Ulla, Yazar Isabel Allende gibi ünlü isimler güvenliğini başka bir ülkede arayan milyonlarca insanın "umut kaynağı'' oluyor. 

ABD'nin, Afganistan'a yönelik askerioperasyonun ardından mültecilerin dramı bir kez daha dünyanın gündemine gelirken, geçmiÅŸ yıllarda aynı acıları çekmiÅŸ kimi mülteciler, güvenliÄŸini baÅŸka bir ülkede arayan milyonlarca insan için''umut'' oluyor.Â

BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in, Mültecilerin Statüsüne Ä°liÅŸkin 1951 SözleÅŸmesi'ne göre mülteci, 'ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceÄŸi konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kiÅŸi' olarak tanımlanıyor.Â

Haberin Devamı

Dünyadaki yaklaşık 50 milyon mülteciden 21 milyonundan fazlası BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi'nin himayesi altında bulunuyor.   Â

-DÃœNYANIN TANIDIÄžI MÃœLTECÄ°LER-

Mültecilik kimine açlıktan yada salgın hastalıklardan ölüm getirirken, kimine itici bir kuvvet olarak baÅŸarı getiriyor.Â

İşte çocukluk yıllarından başlayarak acı içinde geçen yılların arasından doğan başarı öyküleri şöyle:

ABD'nin en popüler Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, 1937 yılında Çekoslovakya'nın Prag şehrinde dünyaya geldi. İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgali döneminde, ailesiyle birlikte İngiltere'ye kaçtı ve savaştan sonra Çekoslovakya'ya döndü. Çekoslovakya'da komünistlerin iktidara gelmesi ile aile ikinci kez kaçmak zorunda kaldı. Albright, 11 Kasım 1948'de, 11 yaşındayken, Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaştı. Çocukluğu kaçmakla geçen Albright, 'fırsatlar ülkesinde' hayatına bambaşka bir boyut katarak, önceki Başkan Clinton tarafından Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi. Albright, Birleşik Devletler'in ilk kadın Dışişleri Bakanı olmanın yanısıra, ABD Hükümetleri tarihinde en üst sırada yer alan kadın olma özelliğini taşıyor.

Haberin Devamı

Havana'da (Küba) doğan Jorge Ulla ise 14 yaşındayken Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçtı. Gazetecilik kariyerine 1978 yılında ara vererek filmlerde çalışmaya başladı. Jorge, yazar, yönetmen ve yapımcı olarak birçok filme imza attı. Reklam filmlerinin yanısıra, dünya çapında ün kazanan filmleri ve belgeselleri ile pek çok ödül kazandı. 1998 yılında görsel sanatlar alanında FACE (Küba Sürgünleri Hakkında Gerçekler) ödülüne aday gösterildi ve kazandı.

Amcası Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'nin 11 Eylül 1973'te askeri darbe ile devrilmesinin ardından sürgüne gönderilen Isabel Allende de aldığı ölüm tehditleri nedeniyle, eşi ve iki çocuğu ile Venezuela'ya kaçmak zorunda kaldı. 1998'de, konuk edebiyat profesörü olarak çalışmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşen Allende,burada da kitap yazıp yayınlamaya devam etti. Kitapları 27 dile çevrilen ve 2 kitabı filme konu olan Allende, kurduğu vakıfla talihsizkadın ve çocuklara burslar sağlıyor. Demokrasinin yeniden sağlanmasıyla 15 yıllık sürgünün sonunda Isabel Allende, 1990 yılında Gabriela Mistral Ödülü'nü almak üzere Şili'ye döndü.

Haberin Devamı

16 Nisan 1977'de Somali'nin Mogadişu şehrinde dünyaya gelen Keinaan, Somali devletinin yıkılması ve iç savaş nedeniyle ailesiyle birlikte 1993'te şehirden kalkan son uçakla kaçmak zorunda kaldı. Toronto'ya ulaşan aile, akrabalarının da yardımıyla mülteci statüsü elde etti. Halen Kanada vatandaşı olan Keinaan, liseyi bitirerek müzikalanında arayışlara yöneldi. Somali'li atalarının şiir yeteneğine sahip Keinaan, rap ve hip-hop tarsı müziğiyle genç insanların yaşadıkları, yabancılaşma ve karmaşaya tercümanlık yapıyor. 

Â-NOBEL BARIÅž ÖDÃœLÃœ GETÄ°REN YILLAR-

Nobel Barış Ödülü sahibi Rigoberta Menchu Tum da 9 Ocak 1959 tarihinde Guatemala'nın, bin yıllık Maya-KiÅŸ kültürünü devam ettiren Chimel köyünde dünyaya geldi. Toprak mülkiyeti biçimlerindeki eÅŸitsizlikleri protesto eden Köylüler BirliÄŸi Komitesi'nde görev alan Rigoberta, Kızılderili nüfusu ile askeri baskıya direniÅŸ kampanyaları nedeniyle, 1981 yılında aile üyelerinden birçoÄŸunun iÅŸkence görmesi veya öldürülmelerinin ardından saklanmak zorunda kaldı. Aynı yılın sonlarında Meksika'ya kaçmaya mecbur bırakıldı. Bu olay hayatında yenibir dönemin baÅŸlangıcı oldu ve yurtdışında Guatemala'daki baskıya direniÅŸi ve Kızılderili köylülerinin haklarını savunmayı örgütlemeye baÅŸladı. Guatemala Muhalif BirleÅŸik Cumhuriyeti'nin (United Republic of Guatemalan Opposition -RUOG) kurucuları arasında yer aldı. Sosyal adalet ve yerlilerin haklarına saygıyı esas alan etnik kültürel uzlaÅŸma konusundaki çalışmaları nedeniyle 1992 yılında Rigoberta Menchu Tum'a Nobel Barış Ödülü verildi.Â

Haberin Devamı

Güney Sudan'da Wau bölgesinde bulunan Dinka kabilesinde, dokuz çocuklu bir ailenin yedinci çocuÄŸu olarak dünyaya gelen Alek Wek iseÂ14 yaşındayken ailesiyle beraber savaÅŸtan zarar gören ülkesini terketti. Sadece üzerindeki elbiseleriyle kaçan Wek, mültecileri nisbeten güvenli Hartum bölgesine götüren askeri bir uçaÄŸa bindi. Wek 1991 yılında kızkardeÅŸi ile beraber Londra'da mülteci statüsü aldı ve sosyal görevli olan anneleri Akoul Park daha sonradan onlara katıldı. DiÄŸer kardeÅŸleri Ä°talya, Almanya ve Mısır'a kaçtılar. Aile üyeleri karşılaÅŸtıkları seyahat engelleri nedeniyle hiçbir zaman biraraya gelemediler.  Wek, 1995 yılında Londra'daki sokak fuarında bir mankenlik ajansı tarafından keÅŸfedildi. Haziran 1996'da Amerika BirleÅŸik Devletleri'ne taşınan Wek, halen Manhattan'da yaşıyorve IMG'de mankenlik yapıyor. Bugün New York, Londra, Paris ve Milano'daki defilelerde ençok aranan isimler arasında yer alıyor.Â

Haberin Devamı

Ege'nin iki yakasında Zülfi Livaneli ile verdiÄŸi konserlerle Türk halkının yakından tanıdığı Yunan müzisyen besteci Mikis Theodorakis de, Yunanistan'da 60'lı yıllarda iktidarda olan Albaylar Cuntası döneminde (1967-1974) komünist fikirleri nedeniyle siyasi mahkum ve mülteci olarak Paris'te yaÅŸamıştı.   Â

-VE BÄ°ZÄ°M MÃœLTECÄ°LER-

 ÂZülfü Livaneli, Abidin Dino, Nazım Hikmet gibi pek çok Türk sanatçısı da yurtdışında geçirdikleri yıllarda kazandırdıkları eserlerle Türkiye sınırlarını aÅŸtılar.Â

 İsveç'te 1973-78 yılları arasında yaÅŸayan Livaneli, A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, dünyada aydınların ve sanatçılarınmülteci olarak yurdışında yaÅŸamalarının neredeyse ''gelenek'' haline geldiÄŸini belirtti.Â

İnsanın kendi dilinden ülkesinden kopuk yaşamasının mülteciliği de, ''bir hapishane'' haline getirdiğini belirten Livaneli, ''Bununla birlikte tek yararı, yurtdışında bulunduğunuz süre içinde ülkenizi bugünüyle değil geçmişi ve geleceğiyle kavrıyorsunuz, hasret şiirleri gibi en güzel ürünler yurtdışında veriliyor. Nazım Hikmet'in yurtdışında yazdığı 'Karlı Kayın Ormanı'nı', ben de yurtdışında bulunduğum süre içinde bestelemiştim mesela...'' diye konuştu.

Günümüzde politik mülteciliğin boyut değiştirdiğini dile getiren Livaneli, ''Artık büyük kitleler yer değiştiriyor. Mültecilik, 21. yüzyılın en büyük sorunu olmaya doğru gidiyor. Dünyanın daha adaletsizbölgelerinden Batı'ya müthiş bir akın var'' dedi. (a.a)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!