Üniversiteler açılırken

Güncelleme Tarihi:

Üniversiteler açılırken
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2002 15:47

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaeddin Asna, kızgın, üzgün.

Nasıl olmasın?

İstanbul'un üçüncü büyük üniversitesinin gözde fakültesi, Nişantaşı'nın göbeğinde derme çatma binalarda eğitim veriyor.

Dekan odası barakalarda, kitaplar çadırda.

* * *

Bu hafta üniversiteler için yoğun geçecek.

51'i devlet, 22'si vakıf olmak üzere toplam 73 üniversite yavaş yavaş kapısını açıyor.

Sessiz sedasız ders başı yapıyor.

Her açılışa bir bakan davet ediliyor.

Onlar da bildik, tanıdık konuşmalar yapıyor.

Rektörler ise bol bol üniversitelerini anlatıyor.

Öğrenci temsilcileri de konuşuyor.

Sorunlarını anlatmaktan, sıralamaktan çekiniyorlar da.

Aslında salonlarda pek de yer almıyor, alamıyorlar,

Sadece İstanbul Üniversitesi'nde localarda bulunuyorlar.

Ve her açılışta da slogan atıyorlar, karakola gönderiliyorlar.

* * *

Üniversitelerimiz, geleceğimizin güvencesi.

Özgür, araştıran, uygulayan, eleştiren, düşünebilen gençleri yetiştirmesi gereken kurumlar.

Demokratik toplumların, özgür ve özerk bilim kurumları, üniversitelerimiz nedense yerinde sayıyor.

Sürekli öğretim üyelerini kaybediyor.

Yeni öğretim üyesi yetiştiremiyor.

YÖK'le her geçen gün bütünleşip, merkeziyetçi, otoriter tavırlarını sürdürüyor.

Çağın gerektirdiği esneklik ve çeşitlilikten kaçınıyor.

Birkaç vakıf üniversitesi dışında içlerine kapandıkça kapanıyorlar.

* * *

Dışarda ise, milyonlarca genç üniversite kapısını aralamanın hayalini kuruyor.

2005 yılında üniversite çağındaki 5 milyon gençten, 2 milyonu kapıları zorlayacak.

Bunun için lisans programlarının yüzde 30, ön lisans programlarının ise yüzde 170 arttırıp, üniversite öğrencisi başına düşen bin 190 doları, dünya ülkelerindeki gibi sekiz bin, Avrupa ülkelerindeki gibi 17 bin dolara çıkaracağız.

Dahası ilköğretime başlayan her 100 öğrenciden dokuzunun üniversiteyi bitirebildiği ülkemizde bu oranları yükselteceğiz.

Hem kaliteyi, hem de imkanları arttıracağız.

Bütün bunlardan sonra da Avrupa Birliği kapısı önündeki ülkemizin üniversitelerinden, kalitesinden söz edeceğiz.

Yok yapmazsak.

Her yıl üniversite açılışlarında aynı şeyleri konuşmaya devam edeceğiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!