TÜRSAB: Türkiye Turizm açısından riskli ülke statüsünde değildir

Güncelleme Tarihi:

TÜRSAB: Türkiye Turizm açısından riskli ülke statüsünde değildir
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 1999 00:00

TÜRSAB Başkanı Talha Çamaş, terör örgütünün avrupa ülkelerinden Türkiye'ye gelecek turistlere yönelik tehditlerin amacına ulaşmayacağını söyledi.
Haberin Devamı

TÜRSAB Başkanı terör örgütünün Türkiye'nin Avrupa'dan gelecek turistler için riskli ülke olduğuna ilişkin iddialarının ilgili ülkeler nezdinde kabul görmediğini belirterek, son günlerde meydana gelen olaylardan Avrupa'daki tur operatörlerinden hiçbiri Türkiye'ye yönelik uzun vadeli programlarını değiştirmemiştir" dedi.

Çamaş, terör örgütünün "Turizm bölgeleri de artık hedeflerimiz arasındadır" yolundaki açıklamasının Avrupa'da tatilci tüketicileri psikolojik olarak etkileyeceğini,ancak ilgili devletlerin ve bu ülkelerin seyahat pazarı profesyonelleri üzerinde etkisinin olmayacağını söyledi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, terör örgütünün Türkiye'ye gelecek Avrupalı turistlere lyönelik tehditlerini değerlendirdi. Çamaş konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Türkiye turizmde 1999'a iyi bir başlangıç yapmıştı. Bu yılın ilk aylarında yapılan rezervasyonlar geçen yılın aynı dönesine göre yüzde 13 ile yüzde 20 arasında artış gösteriyordu. Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirildiği 17 şubat tarihine kadar devam eden bu yükseliş trendi daha sonra, daha çok Almanya ve Avusturya'da önce bir durulmaya girdi. Daha sonra bu durulma yer yer rezervasyon iptallerine dönüştü.

Ancak bu dönemde bile döne kadar Hollanda ve Fransa'da Türkiye'ye yönelik rezervasyonlar artarak sürüyordu.

Terör örgütünün dün yaptığı açıklamada Türkiye'nin turistik bölgelerinin de artık eylem alanları olarak seçildiği ve Türkiye'ye gelecek Avrupalı turistlere yönelik saldırılarda bulunulabileceğine ilişkin tehditlerinden sonra, tüketici tatilciler haklı olarak bazı endişelere kapılmışlardır.

Ancak bizim TÜRSAB olarak partnerlerimiz ve ilgili ülkelerin seyahat acentaları birlikleri yöneticileri ile yaptığımız görüşmelerden sonra bu ülkelerin kamu yönetimlerinin yaptığı açıklamalarda bu yöndeki tehditlerin asıl amacı olan "Türkiye'yi turizmde riskli ülke ilan etme" amacının gerçekleşmediğini gösteriyor.

Alman Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, her ülke için geçerli olabilecek "yüzde yüz güvenlik teminatının olmadığı,ancak Türkiye'nin "Riskli ülkeler" kapsamına alınması için de bir neden olmadığı yönündedir. Benzer biçimde Finlandiya hükümeti de Türkiye'nin riskli ülke statüsünde olmadığını açıklamıştır.

İngiltere'de ise her ülke için çıkarılan seyahat güvenliği ile ilgili bilgi notu bundan önceki aylarda olduğu gibi, yurttaşlarına trafikten sağlığa, genel güvenlikten hırsızlık ve yankesicilik gibi adi suçlara kadar her konuda genel uyarıların yanında son olaylar ile ilgili olarak da dikkat çekilmektedir.

Bir ülkenin turistler için güvenli olup olmadığını belirleyen kıstaslar vardır. Nitekim uluslar arası kuruluşlar ve diğer ülkelerdeki kardeş meslek kuruluşları da Türkiye'deki gelişmeleri bu ölçütler ile değerlendiriyor. Çeşitli ülkelerin seyahat acentaları birlikleri ve diğer uluslar arası kuruluşların yöneticileri ile yaptığımız yüz yüze görüşmeler ve kendilerine gönderdiğimiz konuyla ilgili bilgileri değerlendirmelerde partnerlerimize Türkiye'nin turizmdeki konumunu objektif biçimde anlatarak, Türkiye'ye yönelik uzun vadeli programlarını değiştirmemelerini söylüyoruz

Son olarak Milano BİT, ve Berlin ITB Fuarı sırasında Avrupa'nın önde gelen tur operatörleri ve seyahat pazarının profesyonelleri ile yaptığımız toplantılar ve yüz yüze görüşmelerimizde de Türkiye'nin durumunu anlattık.

Görüştüğümüz meslek kuruluşları yöneticileri ve sektör profesyonelleri de son günlerde meydana gelen bombalama olaylarının tüketici tatilciler üzerinde etkisi olduğunu, ancak profesyoneller olarak kendilerinin bu durumu geçici olarak gördüklerini söylüyor. Görüştüğümüz profesyoneller ayrıca terör örgütünün bütün çabalara karşın Türkiye'yi güçlü bir partner olarak gördüklerini, meydana gelen bombalama olaylarından hareketle de Türkiye'yi "riskli ülke" olarak görmediklerini söyledi.

Nitekim bu nedenle bugüne kadar hiçbir tur operatörünün Türkiye'ye ilişkin uzun vadeli programını değiştirmemiştir.

Bu, bizim için sevindirici bir gelişmedir. Zira meydana gelen olayların tüketiciler nezdinde ilk etapta olumsuz etkisi olacağını zaten biliyoruz. Önemli olan seyahat endüstrisi profesyonellerinin bu olaylardan hareketle uzun vadeli planlarında bir değişiklik yapmamalarıdır.

Dolayısıyla biz, meydana gelen olayların turizmde nisan ayına yönelik beklentilerimizi olumsuz yönde etkilediğini, ancak bunun uzun vadeli olmayacağını, bugün Almanya merkezli olmak üzere Avrupa çapında başlatılacak güçlü ve yoğunlaştırılmış bir tanıtım kampanyası ile Türkiye'ye gelmek isteyen Avrupalı turistlere Türkiye'deki güvenlik sorunu konusunda objektif bilgiler verilerek hazirandan sonrasına yönelik talep canlandırılabilir.

TÜRSAB olarak dileğimiz bu olayların nisan ayına yönelik rezervasyonlardaki düşüş ile sınırlı kalmasıdır.

Biz Avrupalı meslektaşlarımız ve seyahat endüstrisinin profesyonelleri ile yapacağımız ortak çalışmalar ile bunu sağlamaya çalışacağız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!