'Türkiye Şehitlerine Yürüyor'

Güncelleme Tarihi:

Türkiye Şehitlerine Yürüyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2011 15:05

Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış Harekatı’nda donarak şehit düşen 90 bin Mehmetçik, 96’ıncı yıldönümünde ’Türkiye Şehitlerine Yürüyor’ etkinliği ile anıldı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ İÇİN YÜRÜDÜ

Sarıkamış İlçesi’ne bağlı Kızılçubuk Köyü’nde toplanan ve Türkiye’nin dört tarafından otobüslerle gelen yaklaşık 3 bin kişi, Kars Valisi Ahmet Kara ve Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek’in işaretiyle saat 09.00’da yürüyüşe geçti. Sıfırın altında 5 derece soğukta yapılan yürüyüş öncesi katılımcıların bir kısmına Sarıkamış Belediyesi tarafından Sarıkamış Harekatı sırasında askerlerin kullandığı ve içerisinde kuru ekmek ile buğday bulunan çantalar dağıtıldı. Geçen yıllara oranla karın az olduğu yürüyüşte, ellerinde bayraklar ve Atatürk’ün posterleri ile yürüyen katılımcılar 7 kilometrelik Şehit Kurmay Albay Faruk Sungur yolunu Türkiye Dağcılık Federasyonu temsilcileri önderliğinde takip ederek, 2 bin 800 rakımlı Soğanlı Dağları’nın zirvesinde ulaştı. Katılmacılar burada şehitler için saygı duruşunda bulunup, dua etti. Saat 10.30’da inişe geçen katılımcılar, Yukarı Sarıkamış Şehitliği’ne giderek yürüyüşü tamamladı.

MELEKLER DAĞIN ADINI ŞAHİT GÖSTERMİŞ

Yukarı Şarıkamış Şehitliği’ne gelenleri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin 152 büyükelçisi ile birlikte karşılandı. Elinde Türk Bayrağı ve yanında eşi Sare Davutloğlu ile bir süre kalabalıkla yürüyen Bakan Davutoğlu, tarafından kırmızı beyaz karanfillerle karşılandı. Büyükelçi Davutoğlu şehitlikte yaptığı konuşmada, vatanı korumak için dağlara gidenlerin geri dönüp arkalarına bakmadığını söyledi. Şehitlerin dizlerinde derman kesilene kadar yürüdüğünü belirten Davutoğlu şunları söyledi:

"Vatan topraklarını korumak için dağlara giden aziz şehitlerimiz hiçbir zaman dönmeyi düşünmedi. Arkalarına bile dönüp bakmadılar. Dizlerinde derman kesilene kadar yürüdüler. Şimdi onların torunları yürüyor. Yürüyüşte elindeki Türk Bayrağı’nı bana veren 12 yaşındaki Garip Can’a ’Yoruldun mu?’ diye sordum. O da ’hayır yorulmadım. Şehit düşen dedemler. Burada yürürken yorulmamışlardı. Bende yorulmadım’ dedi bana. Çünkü buradaki askerlerde yorulmamış, yürümüşlerdi. Çünkü vatan korunacaktı. Bu topraklar vatan olmaya devam edecekti. Onlar en büyük destanı yazdılar. Onların kefeni yok. Kefenleri toprağımız, karlardı. Onların arkrasından cenaze namazları kılınmadı. Çünkü düştükleri toprak Allahuekber’di. Melekler dağın adını şahit olarak gösterdiler. Kimi Sarıkamış’ta soğukla karla, kimi Yemen’de kum fırtınaları ile savaştı. Bizlerde dünyanın her köşesinde bu bayrağı daha yükseklerde dalgalandıracağız. Ahmet Hamdi Tanpınar da Erzurum’u anlatırken balkan savaşında 65 bin olan nüfusu, İstiklal Harbi sonrası 8 bine düştüğünü yazmış. Burada 90 bin şehit verdik. Bu vatan uğruna gerekirse 900 bin daha veririz. Onlar ayakta öldü. Düşmanla ve iklimle savaşarak dönmediler. Biz de dönmeyeceğiz. Mücadelemiz ve bu bayrağı taşımaya devam edeceğiz. Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi anıyoruz."

"AFGANİSTAN’DA KAÇIRILAN TÜRK MÜHENDİS SERBEST"

Konuşmanın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kızılay’ın kurduğu çadıra girerek kan bağışında bulundu. Bakan kan bağışında bulunurken Afganistan’da 8 ay önce kaçırılan Türk’ün Kabil’de kaçırılan Türk mühendis Coşkun Çaloğlu’nun serbest bırakıldığı haberini aldı. Kabil Büyükelçisini yanına çağırarak serbest bırakılan Çaloğlu hakkında bilgi alan Davuoğlu, "Allah ailesinden bir daha ayırmasın" dedi.

Bakan Davutoğlu’na Allahuekber dağlarından getirilen toprak, Seyit Onbaşı’nın heykelciği ve Türk Bayrağı hediye edildi. Bakan Davutoğlu, kızılayın çadırında yemek yedikten sonra büyükelçilerle birlikte Kars’a gitti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!