Türkiye, OECD ücret liginde ’en iyi ülke’lerden biriymiş

Güncelleme Tarihi:

Türkiye, OECD ücret liginde ’en iyi ülke’lerden biriymiş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2007 00:00

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Diyorlar ki ücretler çok düşük. Türkiye’de ortalama ücreti alın, kişi başına milli gelire bölün. OECD ile karşılaştırdığınızda, ücrette en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Yani yorganına göre imkanlar, aslında son derece iyi" diye konuştu.

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de asgari ücret tartışmalarının yeniden alevlendiği bir dönemde, Türkiye’deki ücret düzeyinin "yüksek" olduğu yönünde ilginç açıklamalarda bulundu. Şimşek, "Diyorlar ki ücretler çok düşük. Türkiye’de ortalama ücreti alın, kişi başına milli gelire bölün. OECD ülkeleri ile karşılaştırdığınızda, ücrette en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Yani yorganına göre imkanlar, aslında son derece iyi" diye konuştu.

FAZLA VERMEYEN SİSTEM: Şimşek, 5. Uluslararası Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de bir mevzuat kalabalığı bulunduğunu, kamu sektörünün gereğinden çok daha büyük olduğunu söyledi. Kayıtdışı sorununun en önemli nedenlerinden birinin de bu olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Büyük harcama, büyük gelir ihtiyacı demek. Büyük gelir ihtiyacı da ya borçlanma ya vergi ile mümkün. Başka yolu yok" dedi. Sosyal güvenlik sisteminin yılda yüzde 4-4.5 açık verdiğine işaret eden Şimşek oysa mevcut nüfus dinamikleri ile sistemin en az 3-4 puan fazla vermesi gerektiğini kaydetti. Şimşek, "Sistem fazla vermiyorsa ciddi bir sorun var demektir ve sürdürülebilir bir sistem söz konusu değildir" değerlendirmesinde bulundu.

AYLIK BAĞLAMA: Türkiye’deki ücretlerin mevcut koşullarda "çok iyi" olduğunu savunan ve buna örnek olarak İngiltere’de aylık bağlanma oranının 1.25, Türkiye’de ise 3 olduğunu gösteren Şimşek, şunları söyledi: "Şimdi bu oranı 2’ye indiriyoruz, buna rağmen bir sürü gürültü? Diyorlar ki ücretler çok düşük. Türkiye’de ortalama ücreti alın, kişi başına milli gelire bölün. OECD ülkeleri ile karşılaştırdığınızda, ücrette en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Yani yorganına göre imkanlar, aslında son derece iyi."

TEK DÜZENLEYİCİ LAZIM: Türkiye’nin nitelikli iş gücü konusunda önemli avantajlara sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, "Türkiye önemli bir likit piyasa olduğu için, şimdilerde dünyanın en önemli iki merkezi olan New York ve Londra borsalarında yetişmiş bir çok insanımız var" dedi. Öte yandan Türkiye’nin ağır bir mevzuat yükü bulunduğuna da dikkat çeken Şimşek, "Yaptığımız her düzenlemenin iş dünyasına bir maliyeti var. Bu her zaman göz önünde bulundurulmalı. Risk bazlı değerlendirmenin artırılması lazım ve bu yapılıyor. İngiltere’de olduğu gibi tek bir düzenleyici ve denetleyici kuruma sahip olmamızın, İstanbul’un finans merkezi haline gelmesine katkısı olacaktır" diye konuştu.

DÜNYA ARTIK DÜMDÜZ: Dev finans kuruluşlarının Türkiye’ye gelmesinin önemine değinen Şimşek, şöyle konuştu: "Bunu eleştirenler var. Fakat dünya dümdüz. Ben söylemiyorum, bu bir gerçek. İstesek de istemesek de dünyada şartlar hızla değişiyor. Globalleşme bir gerçek. Buna sırtımızı dönemeyiz. Globalleşmenin merkezinde olmalıyız."

İstanbul’un finans merkezi olması uçuk fikir değil

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin birkaç yıl önceki durumuna bakıldığında, şu anda İstanbul’un finans merkezi olması fikrinin uçuk bir fikir olmaktan çıktığını söyledi. Son yıllarda Türkiye’ye yönelen yabancı sermaye akışının finans sektörünü ön plana çıkardığına işaret eden Şimşek, İstanbul’un finans merkezi olması için gereken en önemli iki faktörün nitelikli iş gücü ve mevzuat yapısı olduğunu kaydetti. Şimşek, şu anda dünya üzerinde bulunan en güçlü finans merkezlerinin New York ve Londra olduğunu, önümüzdeki dönemde buna Shangay’ın da eklenebileceğini söyledi. Şimşek, İstanbul’un da Moskova, Dubai ve Johannesburg ile bölgesinde uluslararası bir finans merkezi olmaya aday olduğunu vurguladı.

Özel emeklilik teşvik edilmeli

MEHMET Şimşek, İstanbul’un finans merkezi olabilmesi için ulaşım, Telekom ve IT alt yapısını geliştirmesi gerektiğini, hayat kalitesinin artırılmasına ihtiyaç olduğunu ve belediyelerin 40-50 yıllık perspektiflerle çalışması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca vergi yüklerinin de aşağıya çekilmesi gerektiğine vurgu yapan Şimşek, "Sosyal Güvenlik Reformu bir nebze olsun, kamu tasarruflarını artıracaktır. Bu süreçte özel emeklilik sistemleri de teşvik edilmeli" diye konuştu.

150 bin nitelikli işgücü yaratır büyümeye yüzde 4 katkısı olur

TÜRKİYE Bankalar Birliği olarak 2006 yılı Temmuz ayında yaptıkları ziyaretle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir rapor sunduklarını belirten Ersin Özince, raporda İstanbul Finans Merkezi’nin oluşturulması için gereken programın ölçeğinin 5 yıllık süre sonunda 2 milyar Euro civarında olacağının belirtildiğini ifade etti. Özgince, böyle bir projenin, 150 bin nitelikli işgücü yaratılmasına ve GSMH’ya yüzde 4 oranında bir katkı yapılmasına olanak sağlayacağını belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!