Türkiye kimliğini ispatlamalı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2005 00:00
Belçika Meclis Başkanı Herman De Croo, “gelecek 10 yıl içinde Türkiye'nin AB'ye girmesi için geçecek süreçte kendi kimliğini ispat etmesi gerekir” dedi. Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi'ne bağlı Ballıhisar Köyü'nde kurulan Kibele Arkeoloji Kültür Merkezi'nin açılışına katılan De Croo, Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili sorularını yanıtladı. Türkiye'nin AB'ye girmesinden yana olduğunu belirten De Croo, Türkiye'nin laik, çağdaş, demokratik ve kendi dinini koruyarak AB'ye girmesine yardımcı olacaklarını kaydetti. Avrupa'da yaşayan Türk kökenli azınlıklara da destek vereceklerini söyleyen De Croo, şöyle konuştu: “Türkiye'de bir orta tabakanın oluşması, istihdamın ve ekonomisinin gelişmesine yardımcı olacağız. Bizim için Türk Cumhuriyetleri de bir o kadar önemlidir. Gelecek 10 yıl içinde Türkiye'nin AB'ye girmesi için geçecek süreçte kendi kimliğini ispat etmesi gerekir. Bir partnerle evlenmeye gittiğiniz zaman hala gendi evinizde oturamazsınız.” Şu andaki Avrupa'nın ABD ile kıyaslandığında küçük olduğunu belirten De Croo, şunları kaydetti: “Avrupa'nın bu dengeyi sağlayabilmesi, diğer güçlerle güçlü bir Avrupa yaratabilmek için Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Çünkü Türkiye diğer Kafkas ülkeleriyle komşu olduğu için Türkiye Avrupa'nın üzerinde güç kazandırabilir. Fakat 10 yıllık sürecin içinde Türklere yardım edebilmek için Avrupa taraftarı Türklerin de bizlere yardım etmesi gerekiyor.” TERÖRİST FEHRİYE ERDAL DAVASI Terörist Fehriye Erdal davasıyla ilgili soruları da yanıtlayan De Croo, bu davayı yakından takip ettiğini ve Erdal'ın avukatının kendisiyle görüştüğünü anlatarak, şöyle devam etti: “Samimiyetle söylüyorum, Belçika adaletinin bu aşamada karar vermesi gerekecek. Tabii ki burada tartışılan Belçika adaletinin Fehriye Erdal'ı Türkiye'ye iade etmeyi kabul etmemesi. Fakat Sabancı ailesi ve Türkiye'nin Belçika adaletine güvenmesini istiyorum. Son yaşanan terörizm olaylarından sonra, Belçika adaletinin bu konuyu çok ciddi şekilde ele alacağına inanıyorum. Belçika'nın Meclis Başkanı olarak tabii ki adaletin verdiği karara uymak zorundayım. Burada devlet ve yargı arasında kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır. Dolayısıyla bir siyasetçi olarak yargıya müdahale edemem.”