Türkiye Irak’ta seyirci kalamaz

Güncelleme Tarihi:

Türkiye Irak’ta seyirci kalamaz
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2002 00:00

WashingtonBurada kim Irak’tan söz etse, hemen ardından Türkiye geliyor. Türk-Amerikan konseyi toplantısında bütün kulaklar, bugün Ankara’ya inecek olan Başkan yardımcısı Cheney’in yapacağı açıklamalara dönük.ABD Başkan yardımcısı D.Cheney bugün Ankara’ya geliyor. Başkan yardımcılarının bu tip gezileri genelde semboliktir. Fazla da ilgi doğurmaz. Ancak bu defa durum çok farklı.Hem Cheney’nin kişiliği, gölge Başkan olarak nitelenmesi, hem de yüklendiği misyon, 12 ülkeyi kapsayan geziyi ön plana çıkarttı.Cheney tura başlarken gündeminde öncelikli olarak IRAK sorunu vardı. Dolaşacağı ülkelerin liderlerini, Saddam Hüseyin rejiminin neden değiştirilmesi gerektiğine ikna etmeyi planlamıştı. Gündemin ikinci derecedeki konusu da Afganistan idi.Ancak şimdi durum değişti.Filistin- İsrail çatışmasının boyutları öylesine büyüdü ki, Cheney’nin gündemindeki sıralamada ön plana Orta Doğu çıktı. Israil bu savaşı giderek genişletiyor. Amaçları, Arafat’ı pes ettirmek. Diz çökerttikten sonra da barış görüşmelerine başlamak. Ancak Filistinli gruplar boyun eğmiyorlar. İsrail üstlerine yürüdükçe saldırılarını arttırıyorlarEğer ABD araya girmez ve İsrail’in sertlikten yana olan Başbakanı Şaron’u frenlemezse, savaşın boyutları daha da büyüyecek.ABD, Şaron’un ileri gittiği görüşünde. Gidişe son verilmezse, Washington hem Afganistan, hem de Irak için ihtiyaç duyduğu Arap desteğini sağlamakta çok zorlanacak. Bundan dolayı da, ağırlık İsrail’e kayıyor.Ankara’daki görüşmenin sıralaması da, Irak-Orta Doğu ve Afganistan olarak değşiti.TÜRKİYE SIKIŞTI, ANCAK FAZLA SEÇENEK YOKTürkiye’nin Irak’a yönelik bir operasyon yapılmasından dolayı rahatsızlık duyması son derece doğaldır. Zira ne olursa olsun, böyle bir operasyon ekonomide yeni daralmalar yaratacak, dolar kurunu etkileyecek, sonuçta bu ülkeye zarar verecektir.Ayrıca, siyasi açıdan da risk doludur. ABD’nin senaryosu hesaplandığı gibi gerçekleşmez ve Irak’ta bir iç çalkantı başlarsa, bundan en büyük zararı yine Türkiye görecektir.İşte bu nedenlerle, Ankara Washington’un elini tutmaya çalışmaktadır.Ancak Türkiye ne kadar itiraz ederse etsin, Bush yönetiminin politikalarını değiştirebilecek gücü bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Ankara “zararın neresinden dönülse kardır” hesabıyla hareket etmek zorunda kalacaktır.Şimdi gelin, bir de madalyonun öbür tarafına bakalım. Önlenemeyeceğine göre, olası bir harekatın Türkiye’ye sağlayabileceği yararları inceleyelim.Türkiye bu harekata, İncirlik üssünün kullanılması izni, hava sahasının ABD uçaklarına açılması, gerekiyorsa komuta kontrol merkezinin buraya taşınması ile katkıda bulunacaktır. Türk askerinin fiilen Irak’a girmesi zaten söz konusu değildir.Böyle bir çerçevede iki senaryo ile karşı karşıya kalınacaktır:1. İYİ SENARYO: ABD, binlerce askerin katılmasına gerek kalmadan, Saddam’ı içerdeki güçler vasıtasıyla düşürmeyi başarır, böylece kan dökülmez ve bir savaş durumuyla karşı karşıya kalınmadan Irak’ta bir nöbet değişimi yaşanır.Ancak önemli olan, Saddam sonrasının iyi hesap edilmesi ve Bağdat’ta kurulacak yeni bir rejimde kimlerin yer alacağının önceden kesinleştirilmesidir. Irak’ı yönetecek yeni düzende Türkmen’lerin de yer alıp alamayacaklarının anlaşılması şarttır.2. KÖTÜ SENARYO:ABD, tüm gücüyle, Irak’a girer ve karşısında Taliban değil, dişli bir Saddam ordusu bulur. Kan gövdeyi götürür, savaş ülkenin her yanına yayılır. Kürtler ve Şii’ler göçe zorlanır. Bu durumda da İran ve Türkiye, Kuzey Irak’a müdahele ederler.SADDAM SONRASI İSTİKRAR GELİRSE…Felaket senaryosunu bir yana bırakmak istiyorum. Zira varsayımlar ve komplo teorilerinden başka bir veri yok. Boşa tartışmış oluruz.Ben birinci senaryo gerçekleşirse, bunun Türkiye’ye yararı olup olmayacağına baktığım zaman farklı bir manzarayla karşılaşıyorum.:Bugünkü ambargo durumunun devamı Türkiye’nin lehine değildir. Gerilim sürmekte, Irak ile yeterince ticaret yapılamamakta ve karşılıklı güvensizlikten kurtulunamamaktadır. Türkiye ne kadar istese dahi, ABD ve uluslararası ilişkiler nedeniyle Irak’a yaklaşamamaktadır.Saddam yerine başka bir rejimin kurulması ise, yepyeni bir açılımı da beraberinde getirebilir.Bağdat’ta, ülkenin temel akımlarını temsil güçlerden oluşturulmuş (Türkmenler dahil) bir koalisyon, demokratik bir yönetim, Türkiye açısından çok yararlıdır.Ambargolardan kurtulmuş, korkuların kol gezmediği ve zengin bir Irak, Türkiye için bulunmaz bir nimet olur.ABD’yi durduramayacağımıza göre, bari biraz da madalyonun olumlu tarafına bakalım…
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!