Türkiye’deki eğitim sistemi ‘ezberci’

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’deki eğitim sistemi ‘ezberci’
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2004 21:38

1968 yılında kurulduğunda sürekli yer değiştiren öğrencilere hizmet vermek amacını taşıyordu. Bugün 116 ülkede, bin 305 okulda uygulanan Uluslararası Bakalorya (IB) programına Türkiye'den başvurular her geçen gün artıyor. Merkezi Cenevre'de bulunan IB programına Türkiye'de 14 özel okul katılıyor. IB, 16-19 yaş arası öğrenciler için hazırlanmış, geniş kapsamlı, üniversite öncesi iki yıllık bir program.

Bugün 102 ülkedeki bin 79 üniversite IB diplomasını tanıyor. Dünyada kabul edilen en yetkin, en akılcı, en işlevsel eğitim programı olarak tanınıyor. Programın Afrika, Asya ve Avrupa Bölge Direktörü Nelida Antuna Baragano Türkiye'de beş yıldır düzenlenen Uluslararası Bakalorya Günleri'nin Yüzyıl Işıl Okulları'nda yapılan 6'ncısına katılmak üzere İstanbul'a geldi. Baragona, sorularımızı yanıtladı.


Programın uygulanması sırasında Türkiye'de en çok nasıl bir dirençle karşılaştınız, zorluklar nelerdi?

- Türkiye, eskiden İspanya ve diğer ülkelerde olan geleneksel eğitim metodu izliyor. Çünkü, eğitim sistemi 19'ncu yüzyıldan bize miras kalmış. Öğretmen komutandır. Türkiye, diğer ülkelerden farklı değil. Ezberci eğitim metodu var. Bizim, IB olarak bir ders kitabımız yok. Çünkü, öğretmenin yaratıcı olmasını istiyoruz. Bir reçetemiz de yok. Öğretmene müfredat programını genel hatları ile veriyoruz. Öğretmen yaratıcılığını kullanıyor. Sizin milli eğitim yetkilileriniz, sizin uyguladığınız sistemin uluslararası arenaya uygun hale getirilmesini istiyorlarsa, çaba harcamalılar.

IB'nin kaç merkezi var?

- ABD, Arjantin, Singapur ve İsviçre'de dört merkezimiz var.

IB'nin oluşum felsefesi nedir?

Kurulduğumuzda öğrencilerin ülke değiştirse bile güçlük çekmeyeceği, diplomalarının başka ülkelerde de tanınacağı bir sistem oturtmak istemiştik. Ancak, bugün bu amacını aştı. IB'ye dahil olan okulların yüzde 50'si yerleşik okullar. Almanya, ABD; İspanya, İngiltere'de olsun bu eğitim programına dahil olanlar o ülkenin kendi milliyetinde olan çocuklar.

Merkezden Türkiye nasıl görünüyor?

- Türkiye'den artan ilgi var. Ülkeniz 1995'te programımıza dahil oldu.

Türkiye açısından karşılaştığınız bir sıkıntı oldu mu?

- Başka ülkelerdeki gibi, Türkiye'de de bazı yetkililer milli müfredat sisteminin yerini alacağımızı düşündü. Aksine, bizim programımız öğrenciye uluslararası bir boyut kazandırıyor. Uluslararası sistemde belli standartlar getiriyor. Ancak, esnek bir prgram. Bulunduğu ülkenin kültürünü, dilini koruyarak, zenginleştirmeye çalışıyor.

Mükemmel bir sistem mi, olumsuz tarafı yok mu?

- Tek olumsuz tarafı maliyeti. Kár amacı gütmüyoruz, ancak maliyeti yüksek. Bazı ülkelerde bu programı uygulayan okulların maddi durumları iyi. Bazı ülkelerde ise programın maliyetini devlet karşılıyor.

Maliyeti nedir?

- Ticari bir kuruluş değiliz. Ancak, kurumlar bu sisteme girerken bir ücret ödüyorlar. Öğrenciler sınava girdikçe, öğretmenler eğitim aldıkça yine ücret ödüyorlar. Bir okulun üyeliğinin devam etmesi için 12 bin İsviçre Frangı yatırması gerekiyor. Programa giriş için bir hazırlık süreci var. Bu birkaç yıl sürebiliyor.

Devlet okullarından neden fazla ilgi yok?

- Devlet kaynak ayırırsa, bunun faydalı olduğuna inanırsa neden olmasın?

Öğrenciye ne kazandırıyor?

- En önemli unsuru çocukları gerçek yaşamda karşılaşacakları sorunlarla tanıştırması. Genç insanların gerçek hayatta göremeyecekleri durumlarda, başka yaşantıda insanlar olduğunu da gösteriyor.

Diploma neler kazandırır?

Bu programdaki öğrenciler, dünya çapında tanınırlığı olan program ve müfredattan yararlanıyor. Zamanı iyi kullanma becerisini ve çalışma alışkanlıklarını geliştiriyor. Öğrenciler, motivasyonu çok yüksek olan diğer öğrencilerle aynı sınıfları paylaşıyor. Toplumsal hizmet aktivitelerine katılıyorlar. Burslardan yararlanma olanakları artıyor. Programın felsefesi, çok kültürlü ve rekabetin olduğu bir ortamda yüksek öğrenim için, temeli sağlam öğrenciler yetiştirmek.


Organizasyonun tarihçesi


İlk kez İsviçre'nin Cenevre kentinde 1968'de ticari olmayan bir kurum olarak kuruldu. IB, ilk kez 1970'te 20 okulun kullanımına sunuldu. Uluslararası Bakalorya diploması ilk kez Cenevre'deki uluslararası bir okulun İngiliz ve Fransız öğretmenleri tarafından geliştirildi. Bu diplomaları veren ilk kurumlar, uluslararası özel okullar oldu. İlk deneme sınavları 1968'de yapıldı, sınavlara yedi okul katıldı. Diploma programına üye olan okular, ilk kez 1977'de üyelik aidatı ödemeye başladı.


Türkiye’de hangi okullarda?


Yüzyıl Işıl Okulları, Bilkent Üniversitesi Hazırlık Okulu, British International School, Doğuş Okulları, Eyüboğlu Okulları, İstanbul International Community School, Koç Okulları, Kültür Okulları, Mef Okulları, Privatschule der Deutschen Botschaft Ankara, Robert Kolej, TED Ankara Koleji, Uğur Koleji ve Aka Koleji.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!