TÜRK TÄ°YATROSUNDA DOKTOR TÄ°PLEMESÄ°-2 Geçen hafta baÅŸladığımız incelememizin bu bölümünde Cumhuriyet tarihindeki dramatik edebiyat kapsamında iÅŸlenen doktor

Güncelleme Tarihi:

TÜRK TİYATROSUNDA DOKTOR TİPLEMESİ-2 Geçen hafta başladığımız incelememizin bu bölümünde Cumhuriyet tarihindeki dramatik edebiyat kapsamında işlenen doktor
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 12, 2000 00:00

TÃœRK TÄ°YATROSUNDA DOKTOR TÄ°PLEMESÄ°-2 Geçen hafta baÅŸladığımız incelememizin bu bölümünde Cumhuriyet tarihindeki dramatik edebiyat kapsamında iÅŸlenen doktor tiplemesine deÄŸinmeye çalışacağız…Üç deÄŸiÅŸik baÅŸlık altında verileri sunmayı yöntem açısından uygun buluyoruz:Her bir baÅŸlığı tipik örnekleriyle ortaya koymayı amaçladık...Öncelikle 'Doktor Tipini Eksen Alan Oyunlar'ı bir gözden geçirelim.Doktor tipini baÅŸrol yapan oyunların en dikkat çekenlerinden ikisi Nazım Hikmet'in 'Kafatası' ve 'Unutulan Adam' adlı oyunlarıdır. Kapitalist ekonomi düzeninin eleÅŸtirildiÄŸi 'Kafatası' oyununda Dr. Dalbanezo namuslu, çalışkan bir doktor tipi olarak iÅŸlenmiÅŸtir. Ancak toplumun gerçeklerine yabancı olduÄŸu ve çıkarcılarla savaÅŸmayı bilmediÄŸi için sömürülür ve yıkıma uÄŸrar. 'Unutulan Adam'da ise yine usta bir cerrah oyunun eksen kiÅŸisidir. Nazım Hikmet her iki oyunda da doktorları kendini bilime adamış, araÅŸtırıcı, çalışkan kiÅŸiler olarak almış; fakat yaÅŸamla yeterli düzeyde bir uyum saÄŸlayamadıklarına dikkati çekmiÅŸtir. (Vallahi baÅŸka doktorları bilmem ama benim başıma da bu durum pek sık geliyor desem yalan söylemiÅŸ olmam herhalde…)Cevat Fehmi BaÅŸkut da oyunlarında sıkça doktor tipine yer veren bir yazarımızdır. 'Sana Rey Veriyorum' adlı oyunundaki eksen kiÅŸi Dr. Ramazan Cankurtaran'dır. Kent orta sınıfının deÄŸer yargılarıyla büyük merkezlerdeki hasta-simsar-doktor iliÅŸkisini eleÅŸtirir. Cevat Fehmi BaÅŸkut, doktoru dürüst, çalışkan, mesleÄŸini seven ama çevresinin etkisiyle onaylamadığı kötü iÅŸler yapmak zorunda kalmış bir kiÅŸi olarak ele almıştır. Görüldüğü gibi doktorlar hep iyi olsalar da kolay kandırılabilir insanlar olarak bilinmiÅŸlerdir. Neyse ki Cüneyt AÄŸabey mesleÄŸin onurunu kurtaran önemli karakterlerden biri olarak ÅŸanlı tıp ve sinema tarihindeki yerini almış ve doktorlara kem gözle bakan herkese dersini vermiÅŸtir. Erhan Bener'in 'Hızır Doktor' oyunu ise efsanevi bir doktor kiÅŸiliÄŸi çizer. Oyunda doktor tipi ülküleÅŸtirilerek soyut bir umut simgesi olarak aşırı idealize edilmiÅŸtir. Yine Vedat Örfi'nin 'Bir Doktorun Ödevi' ve 'Beyaz BaykuÅŸ' oyunları da doktorun mesleÄŸine baÄŸlı, namuslu bir kiÅŸi olarak iÅŸlendiÄŸi oyunlardır. Esasında bütün doktorlar böyledir ama.. Ä°kinci baÅŸlık altında doktor tiplemesinin ikincil kiÅŸiler arasında veya oyunun kurgusu gereÄŸi yer aldığı oyunları irdeleyelim.Yazarlarımızın bu dönemde oyunlarında 'hastalık' olgusuna ve 'doktorluÄŸa' oldukça sık yer verdikleri dikkati çekmektedir. Kimi oyunlarda doktor tipini oyunların kurgusu gereÄŸi kullanıp yüzeysel olarak iÅŸlerken; kimi oyunlarda daha derinleÅŸtirip çeÅŸitli yönleriyle eleÅŸtiri konusu yapmışlardır. Celal Sıtkı Gürler 'EÄŸitmen'de köy kalkınması için çabalarda bulunan babacan bir doktoru; Galip Arcan ise 'Kimsesizler'de olgun bir hayat adamı, zeki, hayırsever bir belediye hekimi tipi çizer. 1950'lere kadar oyun yazarlarımızın doktor tipine çoÄŸunlukla olumlu yaklaÅŸmış olduÄŸu görülmektedir. Ancak sonrasında doktorun toplumun yararına iÅŸ görmesi gerekirken, toplum gerçeklerine yabancılaÅŸmış, yararsız, düzenbaz ve zararlı bir tip olarak eleÅŸtirildiÄŸi görülmektedir. Aşırı örneklerinde doktor, mesleÄŸine baÄŸlı olmayan, meslek yetisini çıkarına kullanan, vicdansız, ÅŸarlatan bir kiÅŸilik olarak çizilmiÅŸtir (Turgut Özakman-Sarıpınar 1914, Tarık BuÄŸra-Bir Adam Yaratmak).Elbette ki bu yıllarda UÄŸur Dündar, Reha Muhtar, Sadettin Teksoy gibi Doktor- Kovucu yazarların henüz dünyaya gelmiÅŸ olmalarının da edebi ve ilahi bir etkileÅŸim oluÅŸturabilmesi açısından doktorlar alehine esmeye baÅŸlayan rüzgarların nedenleri arasında anılması kanaatindeyiz. Türk Tiyatro yazınında oyun yazarlarımızın kurgu öğesi olarak çeÅŸitli hastalıklara da ilgi duyduÄŸunu görmekteyiz. Cevat Fehmi BaÅŸkut 'Ölen Hangisi' adlı oyununda günümüzde popülerleÅŸen kalp, böbrek gibi organ nakli olaylarından esinlenerek dürüst bir avukatın beyninin kadın düşkünü zalim bir armatöre naklini konu etmiÅŸtir.Yaygın olarak kullanılan verem hastalığı ise ellili yıllardan sonra yerini kalp hastalıklarına bırakmıştır. Altmışlı yıllardan sonra ise bu olgunun yerini akıllı-deli çeliÅŸkisine ve çeÅŸitli ruhsal bozukluklara bıraktığı görülür. Bu anlamda psikiyatristler de oyunlarda sıkça yer alan doktor tipleri olurlar. Ancak bu kez de psikiyatristlerin normal kiÅŸiler olmadıkları, aşırı örneklerinde bizzat kendilerinin ruh hastası olduÄŸu vurgulanmıştır (Çetin Altan-Mor Defter, C. Fehmi BaÅŸkut-Ayna).(Görüldüğü gibi bu hasta milletine yaranmak tarihte hiç bir zaman mümkün olmamıştır.)Üçüncü baÅŸlık altındaki oyunlarda yazarların öz ve biçim olarak alışılagelmiÅŸ klasik oyun yapısı dışında kalan denemelerine kısaca deÄŸineceÄŸiz. M. Cevdet Anday 'Dikkat Köpek Var' oyununda düzenin deÄŸiÅŸmez deÄŸer yargılarını doktor figürüyle iÅŸlemektedir. Doktor tipinin böylesine simgeleÅŸtirildiÄŸi oyunlar arasında Zeynep Oral'ın 'Adsız Oyun', Bilgesu Erenus'un 'Kaside' adlı yapıtları da sayılabilir. Gelelim incelediÄŸimiz zaman diliminin sonuna, yani çok kanallı Türkiye Cumhuriyetine.Artık bırakın tiyatrodaki doktor tipini görmeyi, tiyatroya giden kaldı mı acaba bilemiyoruz. Bütün düzen televizyon programları üzerine kuruldu gibi. Son yıllarda yaygınlaÅŸan parodi, güldürü, taÅŸlama türü oyunlarda doktor-hasta-hastane olguları çoÄŸu kez gazete haberi düzeyinde ele alınmakta. Bu tür oyunlarda hastanelerin kalabalıklığı, muayene ve yatış iÅŸlemlerindeki bürokratik engeller, saÄŸlık personelinin ilgisizliÄŸi, çıkarcılığı, doktorların bezginliÄŸi, muayenehane-hastane çeliÅŸkisi, yetersiz imkanlar, vb. eleÅŸtirilir.Doktorlar bu saÄŸlık keÅŸmekeÅŸine ayak uydurmuÅŸ, ilgisiz ya da tek ilgisi para olan olumsuz kiÅŸiler olarak ele alınır. Ä°ÅŸin komiÄŸi herkes de sabah gidip muayene olurken yaÅŸadığı olayların benzerini beyazcamda izleyince katıla katıla güler. Bu çeliÅŸkiyi herhalde Türk olmayan biri anlayamaz. Ancak bizce dikkati çeken temel nokta, oyun yazarlarımızın hekimlerin kiÅŸisel özellikleri düzeyinde eleÅŸtiri yaptıkları ve maalesef sorunları boyutlandıramadan, olumlu ya da olumsuz, tek yönüyle irdeledikleri gerçeÄŸidir. Doktorlar filmlerde ve sahnelerde Nubar Terziyan'la baÅŸladıkları çizgiden televizyon Reality Show'larında Tecavüzcü CoÅŸkun'dan beter durumlara düşmelerini yadırgıyorlar inanın. Ama merak etmeyiniz gün gelir bu düzen deÄŸiÅŸir. Dr. George Clooney'lerin acil servislerde cirit attıkları Amerikan etkisi ülkemizde de elbet hissedilmeye baÅŸlanır. Çocuklar büyüyünce Hakan Şükür olmak yerine doktor olmayı yeniden ister hale gelir. Gelin konuyu bu kez Türk olmayan bir tiyatro metni ile kapatalım:Biliriz nedir bizi hasta eden!Söylenir bizi senin iyileÅŸtireceÄŸinHastalandığımız zamanDiyorlar ki sen tam on yıldaÖğrenmiÅŸsin hastaları iyi etmesiniHalkın parasıyla yapılan güzel okullarda Dünyanın parasını dökmüşsün Olmak için bilgi sahibiSenin elinde öyleyse iyileÅŸtirmek biziNe dersin; elinde mi?Seni gelince görmeyeÇıkartıyorlar üstümüzdekileriZor deÄŸil hastalığımızın nedenini anlamakŞöyle bir bak üstümüze başımızaO saat öğrenirsin her ÅŸeyiÇünkü elbiselerimizi yıpratan neyseOdur vücutlarımızı da yıpratanRutubetten diyorsun vücudunuzdaki aÄŸrıDuvarlarınızdaki leke de ondanSöyle öyleyse bizeRutubet nereden?Ezdi bitirdi biziÇok çalışmak az yemekSense öğüt verirsinDersin olun kanlı canlıSuda büyüyen kamışa Demeye benzer buÇık baÅŸka yerde yaÅŸaNe kadar vakit ayırırsın bizim için ?Baksana evinde bir halın varEn azından beÅŸbin muayene ederHaklı çıkarmak için kendiniBunda benim suçum yok diyeceksin ister istemezBizim evin duvarındaki ıslak lekeye git sorO da bundan baÅŸka bir ÅŸey demezB. Brecht (Çev: A. Kadir-A.Bezirci)SaÄŸlıklı haftalar…Serdar GÃœNAYDIN - 12 Nisan 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!