Teziç: Vakıf üniversitelerinde türban kullanılamaz

Güncelleme Tarihi:

Teziç: Vakıf üniversitelerinde türban kullanılamaz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2004 00:00

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Başbakan Erdoğan'ın vakıf üniversitelerinde "türban" kullanılabileceğine ilişkin görüşüne karşılık olarak "Devlet üniversitelerinde dinsel simge biçimine dönüşmüş olan giysi biçiminin, vakıf üniversitelerinde hukuken olması da mümkün değildir" dedi.Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, YÖK Binası bahçesinde YÖK çalışanları, öğrenci konseyi temsilcileri ve gazetecilere verdiği kokteyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vakıf üniversitelerinde “türban” kullanılabileceğine ilişkin görüşünü değerlendirdi.Teziç, bir gazetecinin sorusu üzerine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun devlet ve vakıf üniversitelerini “kamu tüzel kişilikleri olarak” tanımladığını kaydederek, söz konusu kanunun üniversitelerle ilgili bu tanımının “berrak, açık ve hiç tereddüde yer vermediğini” söyledi.Teziç, “Bu bakımdan devlet üniversitesinde dinsel simge biçimine dönüşmüş olan giysi biçiminin, vakıf üniversitelerinde hukuken olması da mümkün değildir” dedi.Kendisinin böyle “temennilerle” değil, hukuk çerçevesinde değerlendirme yapabileceğini vurgulayan Teziç, “Hukuk da bunu böyle söylüyor. Beğenelim, beğenmeyelim ama bizi bağlıyor” diye konuştu.Teziç, “Bu bakımdan vakıf üniversitelerinin böyle bir serbestliğe sahip olabilecekleri yönünde hukukun bir kapı açmadığını” söyledi.Konuya ilişkin yapılacak yasal değişikliğin çözüm getirip getirmeyeceğine ilişkin bir başka soruya da Teziç, “kanun değişikliği olursa sorun çözülmüş olur mu? Sanmıyorum” karşılığını verdi. Anayasa'nın yükseköğretime ilişkin 130. maddesinin devlet ve vakıf üniversitelerini “aynı çerçeveye aldığını” ifade eden Teziç, “O bakımdan yasa değişikliğinin de bir çözüm getireceğine, anayasa karşısında çözüm olabileceğini sanmıyorum” dedi.BAŞBAKAN "BEDELİ" POLİTİK AÇIDAN DEĞERLENDİRMİŞ OLABİLİRYükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın meslek liselilerin üniversiteye girişine ilişkin düzenlemede kullandığı ”bedel” ifadesini değerlendirirken, “Süreç, Parlamento'daki çoğunluğun tercihinin gerçekleşmesine izin verir miydi, vermez miydi o açıdan değerlendirmek lazım. Herhalde bunu kastediyor Sayın Başbakan” dedi.Bir gazetecinin “Başbakan, meslek liselilerin üniversiteye girişine ilişkin düzenlemeden bahsederken sözünü ettiği 'bedel' ne olabilirdi?” diye sorması üzerine Teziç, Başbakan Erdoğan'ın ”bedeli”, politik açıdan değerlendirmiş olabileceğini söyledi. Teziç, yasada daha ileriye adım atmanın yeni bir hukuki süreç başlatacağını ifade ederek, “Bu süreç, Parlamento'daki çoğunluğun tercihinin gerçekleşmesine izin verir miydi, vermez miydi o açıdan değerlendirmek lazım. Belki ondan sonra Anayasa yargılaması devreye girecekti. Herhalde bunu kastediyor Sayın Başbakan” dedi. YÖK Başkanı Teziç, oluşacak bu hukuki sürecin sonuç almayı zorlaştırabileceğine ya da imkansız hale getirebileceğine dikkati çekti.Yasa aynen Cumhurbaşkanlığı'na geri gönderilseydi yasının Anayasa Mahkemesi'ne gitme olasılığının bulunduğunu hatırlatan Teziç, “Orada nasıl bir sonuç alınacağı belli değildi. Siyasi iktidar bir çıkış da bulamayabilirdi. Konu biraz bu çerçevede değerlendirilirse söylenen sözler bir yere varabilir” dedi. Üniversitelerle ilgili konuların her zaman YÖK gündeminde olduğunu dile getiren Teziç, Hükümet'e sundukları taslağı “güncelleştirme” için bir çalışma yürüttüklerini söyledi. REKTÖR ATAMALARIBir gazeteci, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 5 üniversite rektörünün üniversite sıralamasına bağlı kalmadan atadığını anımsatarak, “YÖK Yasası sürecindeki görüşler dikkate alınırsa bu, yükseköğretim camiasında bir iç hesaplaşma mı?” diye sordu. Teziç, olaya bu açıdan bakmamak gerektiğini bildirerek, ”Sayın Cumhurbaşkanı kanundan kaynaklanan takdir yetkisini kullanmıştır” dedi. Teziç, Cumhurbaşkanı'nın yaptığı işlemlerin yargısal denetime tabi olmadığını da hatırlattı. Teziç, başka bir soru üzerine, üniversitelerde yapılan seçim sonucuna, üniversitelerin takdiri olarak baktıklarını ifade etti ve ”Buradaki bireylerin sahip olduğu nitelikler üzerinde bir takım tereddütler varsa, bir takım bilgiler de Sayın Cumhurbaşkanı tarafından elde edilmişse hiç şüphesiz o da takdirini ona göre kullanır” dedi.GAZİ'DEKİ AKADEMİK ATAMALAR...Bir gazetecinin, bir siyasi partinin Rıza Ayhan'ın durumuna ilişkin basın açıklaması yaptığına işaret ederek, bunu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine de Teziç, bu konuda takdiri kamuoyuna bıraktığını söyledi.“Gazi Üniversitesi'nin 7 Temmuz 2004 tarihli Resmi Gazete'de akademik personel ilanı vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Teziç, ilanın geri alınmasını istediklerini bildirdi. Teziç, atamaların, YÖK'ten izin alınarak yapılamasının doğru olacağını ”acilen” kendilerine ilettiklerini kaydetti.ACİL SORUN NE?Teziç, “Sizce yükseköğretimin acil sorunu nedir?” sorusunu yanıtlarken de Avrupa, Amerika ve Japon üniversiteleriyle entegrasyonu sağlayacak bir “akreditasyon” sistemine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Teziç, üniversitelerin bu çerçevede kütüphane olanakları, araştırma merkezleri, öğrenci ve öğretim üyelerinin seviyesi açısından değerlendirmeleri gerektiğini belirterek, bu çalışmaları yürütecek bir ”akreditasyon merkezi” kurulmasını istediklerini söyledi. Bunun üzerindeki çalışmaları yaptıklarını kaydeden Teziç, ”Merkezin nasıl bir idari yapısı olacağı, hangi devlet organıyla ilişkilendirileceği konusunu henüz çözemedik” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!