Tatil bitti... Eve dönüş...

Güncelleme Tarihi:

Tatil bitti... Eve dönüş...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2009 10:53

Son yazıda, benim otel maceralarımı okumuştunuz. En son iskelede kaldık. O kadar uğraşmam boşa gitti. Çünkü personel değişti.

Haberin Devamı

Tatil bitti... Eve dönüş...

AYŞE ARAL

Sabah kalktım, gittim iskeleye, bana yer-mer yok haliyle... Yanımdaki arkadaşım dedi ki, “Hani sen iskelede bize yer ayırtacaktın?..”

Yerin dibine girdim!

Hemen sıktım  palavrayı, “Tatlım, unuttum sana söylemeyi. Benim bugün dinlenmeye maalesef vaktim yok. Sabah gazeteden bana telefon geldi, bu ara pek bir okunmaktaymışım, patron benden acil bir yazı daha istedi, yoksa iskele senin.”

Neyse,arkadaşım bunu yedi gözüktü. “Ay, Ayşecim elbette önce iş” dedi, “Hadi gel gidelim kafeye, sen yaz ben de yanında takılayım.”

Haberin Devamı

 

Açtım benim cici laptopu, düşünmeye başladım “Ne yazsam?” diye.

Tam o sırada bir de baktım ki, benim laptopum pislik içinde. Ne de olsa, Bodrum’a gelirken uçakta, elli beş dakika boyunca o bacaktan bu bacağa dolandı durdu zavallıcık.

 

Kendimce, elimde peçete silmeye başladım benim otuz altı ay taksitli yarimi. Baktım ki bu temizlik kuru peçeteyle olmuyor… Önümde de otelin ıslak mendilleri duruyor… Kadınca bir iç güdüyle, adeta mutfakta tencere yıkarcasına, evire, çevire sildim benim ciciyi… Tam işim bitmişti ki, arkadaşımın sondaj gözleriyle karşılaştım. Adeta şoka girmiş gibi bana bakmaktaydı.

 

“Ayşe…” dedi, “Ya sen ne yaptın? Manyak mısın kızım?!.. Bir de çamaşır suyuna sokup, üzerine de parfüm sıkmadığın kaldı. Aç-kapa bakalım sen şimdi bu aleti. Eğer çalışırsa bir daha, benim adım da Figen değil!…..”

 

Figen’e şöyle “Gerçek salak kim?” dercesine bir bakış attıktan sonra, laptopumu kapadım ve tekrar açtım…

Haberin Devamı

 

Yok. Ekran yok…

 

“Disk tak” yazıyor sadece. “Boot disc.”

 

Düşündüm birden… “Ayşe sen bittin” dedim, “Yedek yazın gitti, karikatürler gitti. Yazıyı nasıl yazacaksın şimdi?” Tüm bunları düşünürken uçaktaki korkularım, paniklerim dahi solda sıfır kaldı!…” 
 

 

Sinirimden ağladım. Canım arkadaşım da dedi ki; “Üzülme bir yolunu bulacağız elbette, dur ben iki dakikaya geliyorum.”

 

Gitti, geldi… Elinde bir mavi boncuklu bilezik, bana hediye..

 

Koluma takarken de bana dedi ki “Ah güzel arkadaşım benim. Sana kesin nazar-mazar değdi. On beş senedir tanıyorum seni. Hiç üst üste bu kadar salaklık yapmadın yahu!..”

 

Sinir tepemde, yine lobiye gittim ben. İskeledeki yer, ekstra havlu falan hiçbir şey umurumda değil! Bana bir bilgisayar lazım.

Haberin Devamı

 

Şımarıklığımdan eser bile kalmamıştı müdire hanım Yelda’ya yalvarırken.

 

“Ne olur bana bir bilgisayar verin. Yazı yazmam lazım benim. Bakın anlatayım size ben kimim, nerede yazıyorum… Durum çok ciddi. Zaten işe de yeni girdim…”

 

Tam o sırada, otelin sahibi olan bey de geldi, “Merhaba ben Osman” dedi… Bana  acıyan gözlerle gülerek  şöyle bir baktı, “Ayşe kız sen merak etme” dedi, “Senin kim olduğunu biliyorum. Senin baban benim abimdi, canımdı. Gir içeri, ofis senin…..” Haliyle inanılmaz mutlu olmuştum tabii ki! Ertesi sabah ofise gittim, yazımı yazdım, yolladım gazeteye ve rahatladım.

 

Artık sıra gelmişti iskeledeki yerime. Pek de havalıydım elbette. Otelin sahibi benim babamın arkadaşıydı.

Haberin Devamı

 

Üzerimde, ayva göbeğimi saklayan kendinden korseli siyah mayom, ayağımda 15 pond terliklerim, ellerimle sağa sola savurduğum uzun kızıl saçlarımla iskeleye vardım. Yine tüm şezlonglar doluydu. Sadece bir tanesi boştu.. Boş olan şezlonga gittim, havlumu serdim, yattım. Yan şezlongda da bir adam yüzükoyun uyumakta…

 

Şöyle bir baktım yan gözlerle… Kafasında hoş bir şapka, gözünde kara gözlükler, lacivert bir şort, geniş omuzlar, bronz bir ten…

 

“Hımm…” dedim, (bekarım ya)” Fena yere denk düşmedin galiba…”

 

Yağlarımı sürdüm, gözlüklerimi taktım, kitabımı da elime aldım… Tam beni rehavet basmıştı ki, yanımdaki adam yattığı yerden doğruldu. Bir an göz göze geldik… İkimiz de şoktaydık!

Niye mi? Yanımda yatan adam eski kocammış da ondan……

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!