Tarihi davada ikinci gün

Güncelleme Tarihi:

Tarihi davada ikinci gün
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2012 10:01

12 Eylül darbesinin 32 yıl sonra yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Davada müdahillerin talepleri dinlendi. Bazı avukatların duruşmaya valizlerle geldikleri görüldü. Adliye bahçesinde bir kişi de elinde 'Asmayıp da besleyecek miyiz netekim' yazılı pankart ve ip taşıdı.. Davanın bugünkü duruşması sona erdi. Davaya yarın 09.45'ten itibaren devam edilecek. Davada, yarın ara karar çıkacak.

Haberin Devamı

12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın 2. duruşması Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.  

Duruşmaya, iddianamede adı geçen “mağdur ve müştekiler”, katılma talebinde bulunanlar, avukatlar ve izleyiciler ile basın mensupları alındı.

Evren ve Şahinkaya'nın avukatları da duruşmada hazır bulundu. Bazı avukatlar duruşmaya valizlerle geldi.

Mahkeme, bu duruşmada, müdahillik talebinde bulunanların beyanlarını almaya devam edecek.

Polis, adliye önünde yoğun güvenlik önlemleri aldı.

Ankara Adalet Sarayı önünde az sayıda vatandaşın da bekleyişi sürüyor.

Öneren, duruşmalar bitene kadar Ankara Adalet Sarayı önündeki bekleyişini sürdüreceğini söyledi.

Haberin Devamı

Atilla Güven isimli vatandaş da darbe döneminde cezaevine girdiğini ve işkence gördüğünü belirtti. Yaşanan acılarla hesaplaşılması gerektiğini ifade eden Güven, “Türkiye'de bir daha böyle acılar yaşanmasını istemiyorum. Bunlara neden olanlara örnek cezalar verilmelidir” diye konuştu.

Bu arada, duruşmaya verilen aranın ardından müdahillik talebinde bulunan Semih Özay'ın avukatı Müşir Deliduman, gazetecilere yaptığı açıklamada 12 Eylül darbesini “insanlığa karşı işlenen bir suç” olarak nitelendirdi. Bu suçu işleyenlerin mutlaka yargılanması gerektiğin belirten Deliduman, “Onlar insanlığa karşı suç işleyerek bu ülkenin insanlarına çok ağır bedeller ödettiler. Yaptıkları eziyet ve işkenceler yanlarına kar kalmasın ki onları takip edecek darbe heveslileri bir daha cesaret bulmasın” dedi.

ADLİYE ÖNÜNDEN GÖRÜNTÜLER / WEB TV

'İDAM EDİLSİNLER' ÖNERİSİ  

12 Eylül darbesine ilişkin davada, müdahil olma taleplerinin alınmasına devam ediliyor.

Bir kısım müdahil vekili Ural Gündoğan, sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın, bir sonraki duruşmaya zorla getirilmelerine karar verilmesini talep etti.

Milliyetçi Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Yılmaz Büyükekmekçi ise davanın, gecikmiş ve siyasi bir dava olduğunu ve insanlığa karşı işlenen suçlarla yüzleşme niteliği taşıdığını söyledi.

Haberin Devamı

Bütün darbeler ve darbe teşebbüslerinin yargılanmasını isteyen Büyükekmekçi, sanıkların tutuklu olarak yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını talep etti.

12 Eylül darbesinin ardından, “Asmayalım da besleyelim mi?” mantığı ile pek çok kişinin idam edildiğini anımsatan Büyükekmekçi, idam cezası tekrar getirildiği takdirde sanıkların idama mahkum edilmelerini talep etti.

68'liler Dayanışma Derneği avukatı İmdat Balkoca da darbede zarar gören bir kitle olduklarını belirterek, bu nedenle davaya müdahil olmak istediklerini kaydetti.

Darbenin arkasında emperyal güçlerin olduğunu düşündüklerini dile getiren Balkoca, bu nedenle sadece darbenin görünür liderlerinin yargılanmasını yeterli görmediklerini ifade etti.

Haberin Devamı

Kendi adına asaleten davaya katılma talebinde bulunan avukat İrfan Söylemez ise 12 Eylül darbesinin, topyekün Türk milletine karşı yapıldığını savunarak, darbenin toplumsal çatışmalardan faydalandığına dikkati çekti. Söylemez, “Darbelerle hesaplaşmak yerine, birbirimizle hesaplaşmayalım” dedi.

DİSK'in avukatı Ekin Sarıakalın da 12 Eylül öncesinde ve sonrasında, DİSK'in büyük yıkımlar yaşadığını belirterek, davaya müdahil olmak istediklerini dile getirdi.

Öte yandan Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, dünkü duruşmada, basın mensupları tarafından, mahkeme salonunda fotoğraflarının çekilerek, “twitter”a konulduğunu anımsatarak, “Yüzümüze maske takacağız her halde” diye konuştu.

Haberin Devamı

Hak-İş Konfederasyonu avukatı Hüseyin Öz ise 12 Eylül darbesinin en büyük darbeyi sendikalara vurduğunu belirterek, sendikal haklar açısından, darbenin etkilerinin devam ettiğini kaydetti.

Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile bir kısım müdahil avukatı Fecri Şengür de 12 Eylül darbesinin ardında bir sistemi bıraktığını ifade ederek, gerçek demokrasiye ulaşmak için bu sistemin tam demokrasiye uygun şekilde dönüştürülmesini talep ettiklerini söyledi.

'MAL VARLIKLARINA TEDBİR KONSUN'

Müdahil avukatlarından Müşir Deliduman, sanıkların mal varlıklarına tedbir konulmasını talep etti.

'EVREN İNTİHAR ETSİN'

 

Haberin Devamı

12 Eylül döneminde kardeşi öldürülen Elif Torun Öneren ise davada yargılanmaları gerekenlerin müdahil olmak istediğini savunarak şöyle konuştu: "Şu an müdahil olmak isteyen çoğu kişinin yargılanması gerek. Kenan Evren 'Yargılanırsam intihar ederim' diyor. Edemez. Onda o yürek yok. Etsin. O kadar insanların ölümünden sorumlu. Gururu varsa intihar etsin. Ben Evren'in tekerlekli sandalyede de olsa gelip yargılanmasını istiyorum."

 

BERFO NİNE MAHKEMEDE: EVREN MEZARA GİTMEDEN, ÇOCUĞUMU SORACAĞIM

Oğlu Cemil Kırbayır 12 Eylül döneminde kaybolan 104 yaşındaki Berfo Nine, 12 Eylül Davası’na müdahil olmak üzere adliyeye gelerek duruşma salonuna girdi. Yakınlarının kollarına girerek adliyeye gelen Berfo Nine, çocuğunun kaybolmasından sorumlu olanlarının ceza almasını istedi. Oğlunu, nerde olduğu, nasıl öldürüldüğü ve mezarının nerde olduğunu bilmek istediğini kaydeden Berfo Nine, "Hasta hasta yatağımdan kalkıp geldim. Ölmeden oğlumun başına neler geldiğini öğrenmek istiyorum. Oğlumu ne oldu? Nasıl götürdüler? Nereye götürdüler? Öldürdüler mi? Kestiler mi? Astılar mı? Nerde yatıyor? Mezarı nerde? Onu öğrenmek istiyorum" dedi.

'Kenan Evren ile karşı karşıya gelseniz ne söylemek istersin?' sorusuna ise Berfo Nine, "Zaten onunla beraber mezara gideceğiz. Mezara gitmeden evvel çocuğumun başına ne geldiğini soracağım, mezarını soracağım. Bunu nasıl yaptılar, yüzlerce çoluk çocuğa nasıl kıydılar onu soracağım ve cezalarını bulmalarını isteyeceğim" diye konuştu.

'EVREN YARGILANSIN İSTİYORUM'

12 Eylül'de kardeşi işkenceden ölen Fahrettin Öztürk, ''İdam kararlarını imzalarken ellerim hiç titremedi diyen Kenan Evren'in yargılanmasını istiyorum'' dedi.

DURUŞMADA 'KATİL' TARTIŞMASI

Duruşmaya “katil” tartışması damgasını vurdu. Devrimci 78’liler Federasyonu’ndan Cumhur Yavuz, Kahramanmaraş olaylarının sanığı Ökkeş Şendilliler’in duruşma salonunda müdahillik talebinde bulunması üzerine “katil” diye bağırdı. Gözaltına alındıktan sonra bir daha izine rastlanamayan Cemil Kırbayır’ın 104 yaşındaki annesi Berfo Kırbayır da müdahillik talebinde bulundu.

Duruşmaya ara verilmesinin ardından soruları yanıtlayan Ökkeş Şendiller, içeride kendisine gösterilen tepkiye anlam veremediğini belirterek, "Burda insanlar birbirlerini suçlamaya kalkarsa, bu tartışmanın sonu olmaz" dedi.

 

Bu davanın gelişmesinde, bu aşamaya gelmesinde büyük katkısı olduğunu öne süren Şendiller, şunları söyledi:

"Davanın doğru düzgün gittiğine inanıyorum. Sulandırılmadan mahkemenin sonuçlanmasını beklemek gerek. Gösterilen tepki konusunda mahkeme gereğini yapar. İnsanlar birbirini suçlarsa, bu işin sonu iyi olmaz. 12 Eylül darbesinde zülüm görmüş herkesin hak ve hukuk araması hakkıdır. Talebimiz mahkemenin sonuna kadar gitmesi. Burda insanlar birbirlerini suçlamaya kalkarsa, bu tartışmanın sonu olmaz."

 

'KİMSEYİ ÖLDÜRDÜN MÜ?'

 

Bir basın mensubunun, ''Kimseyi öldürdünüz mü?'' sorusuna ise Şendiller, "Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından yargılandım. Benimle ilgili bir tek delil olsaydı, Erdal Eren'den önce ilk ben asılırdım. 33 senedir susmadan Maraş, Çorum ve Malatya olaylarının aydınlanması için mücadele ediyorum" yanıtını verdi.

 

Kendisine yönelik tepkiler konusunda ise Şendiller, "Devrimci arkadaşların bu tutumu davaya hiçbir şey kazandırmaz. Darbecilerin işine gelir. Mahkemede birbirimize tahamül etmemiz gerek" diye konuştu.

 

'İŞKENCE GÖRDÜM'

Darbe öncesinde CHP Sivas Milletvekili olduğunu ifade eden Azimet Köylüoğlu, ihtilalin ardından polisin ve askerin, evine zorla girdiğini, “dokunulmazlığının olduğunu” söylemesine rağmen, “silah kullanılacağı” ikazıyla gözaltına alındığını anlattı.

Bu süreçte işkenceler gördüğünü, siyaset hayatının sonlandırıldığını dile getiren Köylüoğlu, 1978 Eylül'ünde Sivas'ta meydana gelen, can ve mal kaybına neden olan olayların, darbeye zemin hazırlanması için gerçekleştirildiğini ileri sürdü.

Sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın tarih önünde hesap verdiğini kaydeden Köylüoğlu, “İnsanlık suçu işleme yaftası onlara yeterli bir cezadır. İnsanlık suçu işleyenlerin, işkencecilerin yargılanması için ben buradayım. Bir daha bu ülkede darbe yapılmaması için hesap sorulması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Köylüoğlu, sadece iki sanığın değil, 12 Eylül sürecinde görev alan diğer kişilerin de sanık olarak yargılanmalarını istedi.

'MARAŞ OLAYLARI 12 EYLÜL'E GİDEN YOLDA EN ÖNEMLİ KİLOMETRE TAŞI'

Darbe öncesinde CHP Kahramanmaraş Milletvekili olan Hüseyin Doğan da Maraş olaylarının 12 Eylül darbesine giden yolda en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu iddia etti.

Maraş olaylarında birçok insanın öldüğünü, binlerce insanın sürgüne tabi tutulduğunu öne süren Doğan, olayların önlenmesi konusunda jandarmaya, valiliğe yapılan başvuruların yeterince yerine getirilmediğini savundu.

Söz konusu olaylarla ilgili, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e gittiğini anlatan Doğan, şunları kaydetti:

“Sayın Başbakanımız olaylardan haberdardı ve müdahale etmeye çalışıyordu. Kendisi bu sırada bir komutanı aradı. Ancak olumlu cevap alamadığı için telefonu masanın üzerine öfkeyle bıraktığına şahit oldum. Daha sonra biz bu konunun değerlendirilmesi için Başbakanımızın talimatıyla Kahramanmaraş'a hareket ettik. Memlekete vardık, memleket harap, biz ne jandarma komutanını ne de İçişleri Bakanını görebildik. İçişleri Bakanı 'olayları sol birtakım fraksiyonlar çıkardı' diye beyanatta bulundu. Bu olayların içerisinde ailem de mağdur oldu.

Gerekli tedbirler alınsaydı, bu kilometre taşları yerleştirilmeseydi 12 Eylül olmayacaktı. 12 Eylül bilerek, istenilerek hazırlanmıştır. Sadece Evren ve yanındakiler değil, Emniyet amirleri, ilgili kurumlar da bu sürece katılmışlardır. 19 Aralık'ta başlayan olaylarla ilgili büyük bir kuvvet ancak 25 Aralık'ta getirildi. Neden bir hafta beklendi?”

'VATAN HAİNLİĞİYLE YARGILANSINLAR'

Darbe öncesinde CHP Çorum Milletvekili olan Şükrü Bütün de Çorum'da nüfus cüzdanlarına göre ayrımcılık yapılarak, “cami yakıldı” yaygaralarıyla 57'den fazla insanın öldürüldüğünü, yüzlerce insanın yaralandığını, onlarca insanın kaybolduğunu, 500'den fazla ev ve iş yerinin yakılıp yağmalandığını ileri sürdü.

Çorum'da güvenlik önlemlerinin bilinçli olarak, kasten alınmadığını iddia eden Bütün, “Çorum, Kahramanmaraş ve Sivas'ta meydana gelen kanlı olaylar 12 Eylül'e giden yollara döşenmiş kanlı birer taşlardı” diye konuştu.

Dönemin, Türkiye Devrimci Komünist Partisi yöneticisi Mehmet Mustafa Yalçın da “12 Eylül halka karşı yapılmış bir harekettir, halka zarar vermiştir. Sanıkların halk düşmanlığı ve ABD'ye hizmet etmelerinden dolayı vatan hainliğiyle suçlanmalarını istiyorum” dedi.

DURUŞMANIN İLK GÜNÜNDE BİNLERCE KİŞİ ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANMIŞTI / Foto Galeri

12 EYLÜL DAVASI DÜNYADA BÖYLE YANKI BULDU

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!