Su orucu sağlığı tehdit ediyor

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2020 13:07

Son dönemin popüler diyetlerinden olan su orucunun sağlığı tehdit ettiği uyarısında bulunan Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, "Bu tür bir diyet başta hipoglisemi olmak üzere baş ağrısı, mide bulantısı, bilişsel işlevde bozukluk gibi yan etkilere neden olacaktır" dedi.

Haberin Devamı

Belirli bir süre yemek yemeden sudan başka içecek içmeden sadece su tüketerek tutulan bir oruç türü olarak bilinen ’su orucu’ son zamanlarda popüler diyetlerin başında geliyor. Kısa sürede fazla kilo kaybı yaşamak isteyen kişilerin sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri olan bu diyetin sağlıklı sonuçlar sağlamayacağını ifade eden Memorial Bahçelievler Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, önemli uyarılarda bulundu.



KALICI VE SAĞLIKLI SONUÇ ELDE EDİLEMEZ"



Bu diyetin moda haline geldiğini ancak hekimler tarafından önerilemeyeceğini belirten Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, "24 ila 72 saat veya bir haftalık uygulama söz konusu. Ancak bir hafta uzun bir süre. Mutlaka uzman gözetimi olması gerekiyor. Ancak her halükarda bu diyetin doğru olduğunu söyleyemem. Sadece su tüketimi var ve kişi herhangi gıda tüketmiyor. Sadece su tüketerek ve herhangi bir gıda olmadan kalıcı ve sağlıklı bir sonuç elde edilemez. Kısa dönemde hızlı ama sağlıksız bir sonuç almaya yarar" dedi.



BİRÇOK HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKARTIYOR



Bu tür bir diyetin başta hipoglisemi olmak üzere pek çok rahatsızlığa davetiye çıkaracağını anlatan Uzman Diyetisyen Yakut, "Beraberinde baş ağrısı, mide bulantısı, bilişsel işlevde bozukluklar gibi bir kısa süre içerisinde görülebilecek yan etkilere neden olur. Diyabetik hastalığı olanlar en başta risk grubundadır. Aslında herkes bu tarz bir diyette riski altındadır. Çünkü tamamen sağlıksız bir uygulama diyebiliriz. Buna benzeyen ve moda olan sadece sonuç almaya yarayan ama sonucu ne şekilde alınacağını çok öngörmeyen diyetlerin uygulanmasını doğru bulmuyorum ve kesinlikle de onaylamıyorum" değerlendirmesinde bulundu.



Türkiye’de diyete başlamak için nisan ve mayıs aylarının beklendiğini ancak bunun yanlış olduğunu belirten Nihan Yakut, bu aylarda diyete başlanmasını tavsiye ederek önerilerini şöyle sıraladı:



"Kısa zamanda hızlı kilo kaybı sağlamaya çalışıyoruz. Önerim kişilerin erken sürede, yani şimdiden diyete başlamaları ve diyeti kısa süreli ve geçici bir şey olarak görmekten ziyade onlara yazdığımız diyet listelerini hayatlarına entegre etmeleri. Yani diyeti bir yaşam tarzı haline getirerek başarı elde edilebilir ve bu başarı sürdürülebilir bir başarı olabilir. Kış aylarında yaptığımız en büyük hata suyu az tüketmek. Daha az su içmek ve onun yerine fazla sıcak içecek tercih etmek metabolizmanın yavaşlamasına sebep olabiliyor. Öncelikle su tüketimi kış aylarında da çok önemli. Daha az hareket ettiğimiz için yemek yapmaya üşenerek hazır gıda tüketimini bu dönemde daha da artırıyoruz. Bunlar yapılmamalı ve evde normal yemeğinizi yapmalısınız. Burada önemli olan porsiyon kontrolü. Porsiyon kontrolüne dikkat etmelisiniz. Kış aylarında hastalıklardan korumak için meyve ve sebze tüketimine önem verilmeli. Ancak meyve sebzelerin tüketiminin miktarı diğer aylarda olduğu gibi sınırlı ve dengeli olmalı. Kışın hasta olmamak için kiloyla meyve yememelisiniz. Diyetin uygulanması, bunun gerçekten yaşam tarzı haline gelmesi, gelemediği takdirde mutlaka profesyonel destek alınması önemli. Tamamen kişiye özel bir diyet planıyla beraber yol almak o kişiye çok daha başarı getirir."



"AKŞAM 8’DEN SONRA YEMEYİN"



Akşam yemek yemenin yanlış olduğu tartışmalarına da dikkat çeken Yakut, "İstirahata çekildiğiniz, hareketinizin, temponuzun azaldığı, fiziksel aktivitenin olmadığı andan itibaren gıda tüketimini azaltmalısınız. Akşam 20.00, maksimum 20.30 sonrasında gıda tüketimi mümkün olduğu kadar bitirilmelidir. Kış aylarında yeterince kalın giyinerek akşam yürüyüşleri yapılabilir. Çünkü oksijenli ortamda yapılan spor veya egzersiz çok daha sağlıklı olacaktır" uyarısında bulundu.

BAKMADAN GEÇME!