SSK'da görevden alma kavgası

İrticai ve bölücü faaliyette bulunanları izlemek üzere, Genelkurmay'ın Batı Çalışma Grubu'nun karşılığı olarak kurulan Başbakanlık Takip Kurulu (BTK), SSK'da bir başhekim, bir sigorta müdürü ve 3 de başhekim yardımcısını ‘Sakıncalı’ bularak görevden alınmasını istedi. Ancak, SSK Yönetim Kurulu'ndaki ‘Dengeler’ nedeniyle sadece ikisi görevden alındı. SSK Yönetim Kurulu, başlangıçta BTK'nın isteğine rağmen, bu 5 kişinin görevden alınmasını oy çokluğu ile reddetti. Ret oyu veren üyeler, Başbakanlık Takip Kurulu'nun böyle bir yazısı olmadığını belirttiler. Ancak, daha sonra iki yönetici, oy çokluğu ile görevden alındı. Hürriyet'in edindiği bilgiye göre, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, BTK'nın görevden alınmasını istediği yöneticilerin listesini SSK Yönetim Kurulu'na getirince, muhalif üyeler ‘‘BTK'nın yazısını getirin’’ diyerek karşı çıktılar. Kılıçdaroğlu ise isteğin şifahi olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kanalıyla iletildiğini bildirdi. Yapılan oylamada oy çokluğu ile 5 kişinin de görevden alınması önerisi reddedildi. BTK'nın ‘görevden alın’ isteği tekrar Yönetim'e gelince, bu kez muhalif üyelere rağmen oy çokluğu ile Elazığ SSK Hastanesi Başhekimi Dr. Süleyman Sorgucu ile Elazığ Sigorta Müdürü Vahdettin Akarsu görevden alındı. Genel Müdür Kılıçdaroğlu, Yönetim Kurulu'nda reddedilen SSK Ankara Eğitim Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Akdemir ile Ankara Etlik Polikliniği Başhekim Yardımcıları Dr. Zekeriya Babaoğlu ve Dr. İbrahim Çolak ile ilgili BTK önerisini yeniden Yönetim Kurulu'na getireceğini bildirdi.

ATASAYAR'DAN REST

BTK'nın görevden alma isteklerine ret oyu veren SSK yönetim kurulu üyelerinden işveren temsilcisi ve TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar, ‘‘Belge ve delil getirmeden hiç kimse bana o görevden alma yazılarının altına imza attıramaz’’ diye rest çekti. Atasayar, şunları söyledi: ‘‘Genel Müdür Yönetim Kurulu'na getiriyor. ‘Müsteşar söyledi. BTK'nın isteği, bunları görevden alacağız' diyor. Dosyalarına bakıyoruz, pırıl pırıl insanlar. İrticai veya bölücü faaliyette bulunduklarına ilişkin hiçbir delil yok. BTK'nın bilgisi ve belgesi de getirilmiyor. Belge-bilgi olmadan, hukuki olarak ikna olmadığım bir işlemi imzalamam. BTK'nın yazısını gönderseler yine imzalayacağım. O bile yok ortada.’’ Muhalif üyelerden Zekai Özcan da, ‘Milliyetçi' olduğunu vurgulayarak, ‘‘Türkiye'nin bölünmesine en karşı olan benim. İrtica, PKK bölücülüğünden daha tehlikeli. Ama bunu belgelemek gerekir. Cuma namazına gitti diye, normal ibadetini yapan insana irticacı derseniz, o da bölücülük olur. BTK'nın gerçekten böyle bir isteği var mı, bilmiyoruz. Çünkü ortada belge yok, yazı yok. Masum insanlara ‘irticacı' damgası vurmamak gerekir’’ dedi.