Son kaleden de kovuluyoruz

Güncelleme Tarihi:

Son kaleden de kovuluyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2005 00:00

KORKTUĞUM başımıza geliyor. Gazete köşelerinde, meydanlarda başlayan marjinaller arası düello, şimdi toplumun ana gövdesini oluşturan kurumlara sirayet etti.‘Makul çoğunluk’ sığındığı son kalelerden de kovuluyor.Kötü hal ve gidiş, iyi hal ve gidişi kovuyor.* * *Gelin bu marjinalleşme kronolojisine bir göz atalım.Önce Anayasa Mahkemesi Başkanı durup dururken bir iddia ortaya atıyor.‘Anayasayı değiştirseniz bile türban yasağını kaldıramazsınız.’Niye kaldıramazmış?Türkiye Büyük Millet Meclisi türban gibi bir mesele üzerinde karar alamayacaksa ne üzerinde alacak?Onun yetki alanı, av mevsimi ile ilgili kanunlar çıkarmakla mı sınırlı?Geçmişte bu ülkede türbanlı kızlar üniversitelere girmiyor muydu?Geçmişte bu ülkede komünizmi savunmak en ağır suçlardan biriyken, bu ülkenin yetiştirdiği en iyi şairler, en iyi düşünürler bu kanun yüzünden hapislerde çürürken, bugün kanuni gösterilerde orak çekiç taşınamıyor mu?Bu Ali kıran baş kesen kanunu geçmişte kim değiştirdi?Abdullah Öcalan’ın idam cezasını müebbede çevirebilen bu Meclis, türbanlı kızı üniversite kapısından içeri sokturamayacak mı?Ülkenin en üst hukuk kurumunun başkanı böyle konuşmalı mı?* * *O, şahsi görüşünü böyle marjinal bir mecraya çekince, cevabı da aynı mecrada geldi.Bu defa sözü ülkenin en yüksek yasama organının başı aldı.‘Bu Meclis isterse Anayasa Mahkemesi’ni kaldırabilir.’Evet söyledikleri, teorik olarak kelimesi kelimesine doğru.Arınç, ‘Bunu kaldıracağız’ da demiyor. ‘Tartışmaya açmıyorum’ diyor.Ama bu görüşler böyle bir tartışma ortamında, böyle bir örnekle dile getirildiği zaman her yana çekilebiliyor. Sonunda marjinal bir pasa, marjinal vole atılınca, iş içinden çıkılmaz hale geliyor.O zaman ister istemez akıllara da 1950’lerin o meşhur ve meşum sözü geliyor:‘Eğer siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz.’O tarihte bu talihsiz lafın cevabı da aynı ölçüde marjinal ve talihsiz bir cevapla gelmişti.* * *Cevap, Türk tarihinde birçok dramın kapısını açan 27 Mayıs askeri darbesiydi.Meydan öfkeli marjinallere kaldı mı, tarihi onlar yazar.Bu da hem kişiler hem de toplumlar açısından ıstıraplarla dolu bir tarih olur.İşte o yüzden hayatım boyunca hep makul çoğunlukları iktidara çağırdım.Sokağın iki tarafını tutan eli sopalı marjinallerle kavga ettim.Türkiye bu kafalardan çok çekti.Şimdi taarruz zamanı.Marjinal kafalara, marjinal köşelere kaptırdığımız makul çoğunluk siperlerini geri alma zamanı geldi.Ancak o siperleri geri aldığımız zaman milletin konsensüsünü bu ülkenin iktidar koltuğuna oturtmuş olacağız.* * *Meydanı marjinallere bıraktığımız zaman, ‘Türkler Ermenileri öldürmedi’ ile ‘Türkler soykırım yaptı’ diye bağırıp çağıran şamatacı azınlığın esiri olmaktan kurtulamayacağız.‘Türban gelirse laiklik gider’le, ‘Türban gelmezse din elden gider’ diye bağıranlar arasında ezilmekten kaçamayacağız.Neticede makul çoğunluk oylarıyla kurduğumuzu sandığımız bu Meclis, her yeni güne 1-0 yenik başlayacak.Söyleyin Türkiye’nin kaderi bu mu...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!