'Sivil toplum olmasaydı müzakere başlamazdı'

Türkiye AB KİK 20. toplantısına katılmak üzere komite temsilcilerinden oluşan heyetle birlikte dün akşam Brüksel'e gelen basın mensupları için KİK'in çalışmalarıyla ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

DİSK Başkanı Çelebi, toplantıda yaptığı konuşmada, KİK'in 8 farklı kuruluşun yer aldığı Türkiye kanadının, AB'deki partnerlerine göre temsil bakımından önemine dikkat çekerek, bunun bir takım oyunu olduğunu ve bu takım oyununun bugüne kadar bozulmadığını söyledi.

“Kendi aramızda elbette birçok konularda en geniş tartışmayı yapıyoruz. Gerek ülke gerekse uluslararası sorunları tartışıyoruz ama asgari müşterekte buluşuyoruz” diyen Çelebi, burada bir uzlaşı kültürü, bir diyalog kültürünün oluştuğunu vurguladı.

KİK çalışmalarının, Türkiye'nin AB ile bu ilişkileri sağlamasında en önemli unsurlardan bir tanesi olduğunu anlatan Çelebi, şunları söyledi:

“Sivil toplum örgütleri olarak biz rol almasaydık, Avrupa müzakere süreci bugün tek başına başlamış olmazdı. Tabii ki iktidarların rolü var, onların yaptığı çalışmalar var ama eğer bizim buradaki partnerlerimizle kurduğumuz diyalog olmasaydı, işverenler kendi örgütleriyle, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri diyalog kurmasaydık ve ortak iradeyi ortaya koymamış olsaydık bugün bu müzakere süreci başlamış olur muydu o tartışmalı bir konu.”
Çelebi, KİK'in çalışmalarının ne Türkiye ne de Avrupa kamuoyuna yeterince yansıtılamamasından yakındı. Bugünkü toplantının önemine de değinen Çelebi, müzakere sürecinden sonra ilk toplantının yapılıyor olması ve onuncu yıl münasebetiyle böyle bir organizasyon yapılmasının önemini vurguladı.

Süleyman Çelebi ayrıca, Avrupa'da Türkiye aleyhine kamuoyunda ciddi bir direniş olduğunu belirterek, Avrupa'da toplumsal buluşmayı sağlayacak organizasyonlara adım atmayı amaçladıklarını kaydetti.

Bugünkü toplantıda 3 temel konunun ele alınacağını bildiren Çelebi, bunları, “ILO'ya uygunluk ile ilgili Türkiye'de neler yapılıyor”, “Kırsal kesimin istihdamı”, “Vize sorunu” olarak sıraladı.

Çelebi, sonuç olarak burada verilen kararların büyük bölümünün müzakere sürecinde etkili rol aldığına dikkati çekerek, bundan sonra Türkiye'de yapılacak toplantının gündeminin de Avrupa sürecinde etkin olacağını söyledi.
Süleyman Çelebi, bir soru üzerine de “Müzakere sürecinde bu kadar deneyim kazanmış bir yapının aktif olarak bulunmasını istiyoruz. Müzakerede aktif rol almak istiyoruz” dedi.

TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, uzlaşı kültürünün önemine değinerek, ”Gümrük Birliği bize bir şey kazandırdı, biz uzlaşıyoruz. Toplumun farklı kesimleri, birbirleriyle çıkar, menfaat çatışması olan kesimleri, toplumun 8 farklı kesimi... biz uzlaşmayı öğrendik. En önemli hadise budur. Biz uzlaşabildiğimizin yeni farkına vardık. Hükümet de bunu fark etti” dedi.

Hisarcıklıoğlu, ikinci önemli noktanın, önümüzdeki dönemde bu masanın etrafında olanların AB'nin tehlikelerinden de fırsatlarından da en çok etkilenecek olan kesimler olduğunu ifade ederek, “Onun için bir ve beraber olmak durumundayız” diye konuştu.

HAK-İŞ BAŞKANI USLU

HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu da KİK'in 10 yıllık birikiminin önemini vurgulayarak, elde ettikleri birikimi Türkiye'nin karar süreçlerinde kullanmayı istediklerini söyledi.

Bu amaçla hükümete de teklif götürdüklerini belirten Uslu, “KİK, birikimlerini kullanabileceği, taleplerini ifade edebileceği bir çizgide katılım sürecinde etkili rol almalıdır. Belki bir müzakere danışma kurulu kurulabilir ve bu kurulda KİK aktif rol alabilir diye düşünüyoruz” dedi.

Uslu, KİK'in bu dönemde hükümetle yakın bir çalışma içinde bulunduğunu da kaydederek, KİK içinde çok farklı grupların temsilcilerinin bulunduğunu, komitenin istişari nitelikli olmakla beraber gücünü ve etkisini bu kompozisyondan aldığını anlattı.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik de Avrupa entegrasyonunun Avrupa ile Türk insanının entegrasyonu olduğunu ifade etti. KİK çalışmalarında bir konsensüs oluşturduklarını anlatan Kutadgobilik, “Biz şu an 12 milyon kişiyi temsil ediyoruz. Biz Avrupa'da bir şey söylediğimizde 12 milyon namına söylemiş oluyoruz. Türkiye'de olmayan bir şeyi yakaladık” dedi.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Salih Kılıç da müzakere sürecinde sivil toplum kuruluşlarının etkinliğini vurgulayarak, KİK'in müzakere katılım sürecinde mutlaka 35 başlıkta olan bölümlerde katkıda bulunacak rolünün belirlenmesi, buradaki etkinliğinin ortaya çıkarılması gerektiğini kaydetti.

KAMU-SEN Genel Başkanı Bircan Akyıldız da konuşmasında, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) kurallarının Türkiye'deki çalışma yaşamında uygulanmasının önemini anlattı.

KARMA İSTİŞARE KOMİTESİ

Öte yandan, bugün 20. toplantısını yapacak olan KİK, Ankara Anlaşması'nın 27. maddesi çerçevesinde, 16 Kasım 1995'te oluşturulmuştu.

TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, KAMU-SEN, TZOB ve TESK'in üye olduğu KİK'te, TMMOB, TÜKODER ve Türkiye Endüstri İlişkileri Derneği de dönüşümlü üye olarak bulunuyor.

Sekreteryasını TOBB'un yürüttüğü KİK'in görevleri; Türk ve AB ekonomik ve sosyal çevreleri arasında diyalog ve yakınlaşmasının tesis edilmesi, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonunun kolaylaştırılması olarak belirlendi. Yılda 2 olağan toplantı yapan KİK, bugüne kadar 29 rapor hazırladı.