Şişman ıstakozu afiyetle yemek

Güncelleme Tarihi:

Şişman ıstakozu afiyetle yemek
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2002 00:00

MÜSAADENİZLE birkaç gün ‘‘ciddi’’ meselelerle ilgileneceğim. Tabii yazı yazmayı siyasetten ibaret sayanlar, biraz itiraz edecekler. Ama ben makas değiştireceğim ve başka şeyler yazacağım.Çünkü bir haftalığına tatildeyim ve vizyonum değişti.Buna bağlı olarak ciddiyet optiğim de biraz kaydı.Biraz diyorsam, epey demek istiyorum.Mesela, şu ıstakoz meselesi...Hatırlayacaksınız, bir zamanlar Güneri Cıvaoğlu için bir efsane çıkmıştı.Güya ıstakozları yarıştırırlar, en arkada kalanı yerlermiş. Çünkü, en arkada kalan en tombulu, dolayısıyla en lezzetlisi olurmuş.Yıllar sonra meslekte duayen olarak kabul ettiğim Güneri Bey'e bunu sormuştum. O da, ‘‘Yahu böyle saçma sapan bir şey olabilir mi?’’ diye cevap vermişti.Ben yine de bu fikri çok orijinal bulmuştum.Neyse, benim ıstakoz meselem başka.Biliyorsunuz ben, TÜBİTAK'ın çıkardığı kitapların iflah olmaz bir fanatiğiyim.TÜBİTAK'ın yayınladığı son kitabın adı ‘‘Kör Saatçi’’.Darwin'in teorileri üzerine çok ilginç bir kitap. Soru orada soruluyordu:‘‘Istakoz hayvan mıdır, yoksa böcek mi?’’* * *İsterseniz filmi biraz daha başa sarayım.Birçok Gusto kitabında ıstakoz, balık kategorisinde gösterilir.Kitabın yazarı, bunu asla kabul etmiyor.Hatta bir adım daha ileri gidip, ‘‘Eğer bir ilişki kurulmak isteniyorsa, insan, ıstakoza göre balığa çok daha yakın bir canlıdır’’ diyor.Parantezi kapatıp o hayati soruya yeniden dönüyorum.Istakoz hayvan mıdır, yoksa böcek mi?Bu soru şundan önemli:ABD'de bir şahıs, bu sorunun yanıtlanması için mahkemeye gitmiş.Mahkemenin ne karar verdiğini bilmiyorum.Istakoz eğer hayvansa, bundan böyle canlı canlı kaynar suya atılıp haşlanmaması gerekiyormuş.* * *Kitabın yazarı Richard Dawkins, ıstakozun bir hayvan olduğu görüşünde.Onun için canlı canlı haşlanmasına şiddetle karşı çıkıyor.Ama hemen bunun ardından başka bir şey daha söylüyor.‘‘Böcekler de hayvandır’’ diyor.Sonuçta ıstakoz böcek olsa da, canlı canlı haşlanmamalı demeye getiriyor.Yani önemli olan yarışta en geride kalan tombul ıstakozu yemek değil, onu canlılara saygı göstererek yemek.Evet, tatilin birinci gününde ciddiye aldığım ilk mesele bu.Yani şişman ıstakoz haklarının kayda geçirilmesi.Tatil günümün ikinci ciddi meselesi, Türkiye'nin yapacağı tercihle ilgili.* * *Tarihi soru şu:Türkiye şarapçılıkta hangi sistemi tercih etmeli?Avrupa'nın klasik eski kıta sistemini mi, yoksa ‘‘Yeni Dünya’’ şarapçılığını mı?Ben altı yıla yakın Fransa'da yaşadım. Ama yıllardır hep Yeni Dünya şarapçılığını savunuyorum.Çünkü bunun sadece bizim değil, dünyanın birçok ülkesinin damak tadına daha uygun olduğunu düşünüyorum.Ama bizim klasik şarapçılarımız nedense hep Fransız tarzını savunurlar.Yeni Dünya şarapları ile de ‘‘Coca Wine’’ diye dalga geçerler.Doluca şaraplarının üreticisi Ahmet Kutman'ın oğlu Ali Kutman, dünyanın en önemli üreticilerinden biri olan Mondavi'de altı ay staj yaptıktan sonra dönüp babasının şirketinde çalışmaya başlamış.‘‘Gusto’’ dergisinin son sayısında okudum. O da benim gibi Yeni Dünya şaraplarını tercih ediyormuş.İçimden ‘‘Nihayet aklı başında bir Türk üreticisi’’ diye geçirdim.İddia ediyorum, bu zihniyet ve bu bilinç Türkiye'ye yerleşirse, en geç 10 yılda Avrupa'da yeni bir Avustralya ihtilali yaşayabiliriz.Diyorum ki, Allah bana ömür versin ve ben de bu ihtilali göreyim.Tatilimin üçüncü ciddi meselesi ise, tamamen felsefi bir sorun. Hareket noktamın başındaki soru ise şu:‘‘Fındık kadar aklı olan insanlar, neler yapabilirler?’’Bu soru size absürd gelebilir. Bana da geliyordu.Ama National Geographic dergisinin son sayısında okuduğum bir makale, benim dünya görüşümü değiştirdi.Geçen yıl Gürcistan'ın Dmanisi bölgesinde bulunan bir kafatası, önemli bir gerçeği ortaya koyuyor.Bu kafatası, 1.7 milyon yıl önce yaşamış bir canlıya ait.Şempanzeye benzeyen bu insan, Afri- ka'dan kalkıp Gürcistan'a kadar gelmiş.Belki küçük bir ayrıntı...Bu insanın beyni, normal insanınkinin üçte biri kadarmış.Anlayacağınız, adamın veya kadının fındık kadar beyni var.Dünyanın en büyük maceralarından birine kalkışacak kadar geniş bir yüreği ve cüreti bulunuyor.* * *Şimdi soruyorum, bunlardan hangisi önemlidir?Kallavi bir beyin mi, yoksa kallavi bir yürek mi?Söyleyin, insanı ilerleten ve yücelten hangisidir?İşte size tatilden basit bir felsefe sorusu...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!