Silahım olsa Kenya’da ölmüştüm

Güncelleme Tarihi:

Silahım olsa Kenya’da ölmüştüm
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2001 01:37

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için savunma hazırlayan Öcalan, Kenya’da yakalandığı sırada yanında silah olsaydı, hayatta kalamayabileceğini söyledi. Öcalan, Mavi Akım Projesi'nin, Ruslara kendisi yüzünden verildiğini öne sürdü.

İdam cezasına mahkûm olan bölücübaşı Abdullah Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için hazırladığı savunmasında, Roma'ya gidişinden, Türkiye'ye getirilmesine kadar yaşadıklarını anlattı. PKK'nın aylık yayın organı ‘Serxwebun’un son sayısında uzun yazısı yayınlanan Öcalan, Strasbourg'ta bu ayın sonunda başlayacak davası için savunmasının 676 sayfalık ilk bölümünü tamamladığını belirtti.

Öcalan, savunmasında yakalanmasıyla ilgili bilinmediğini öne sürdüğü bir çok konuyu da yazdı. Öcalan, İtalya'da bulunduğu dönemde, Massimo D'Alema başkanlığındaki İtalyan Hükümeti'nin gizli bir adamının sürekli yanında olduğunu, ‘‘Ayrılmazsanız, hükümet düşer, hayatınız tehlikeye girer’’ sözleri ile kendisine psikolojik baskı yaptığını öne sürdü.

RUSLAR ALÇAKÇA DAVRANDI

Öcalan, ‘‘İtalya'da yatak odama kadar polis giriyordu. Psikolojik baskılar yapıyordu. İtalyan Başbakanı, töhmet altında kalmamak için 'Gönül rızası ile özgür irademle gidiyorum' diye benden ısrarla mektup istedi’’ dedi. Öcalan, İtalya'dan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘‘Rusya'da Rus istihbaratı çok alçakça davrandı. Bir odaya konulduk ve dışarı çıkarılmadık. Önce, 'Ermenistan üzerinden sınıra bırakabiliriz' dediler. Sonra durum değişti, 'Tacikistan'a gidiyoruz' dediler. Moskova sürecinde ticari çıkarlar, IMF kredileri, Mavi Akım Projesi var. Benim karşılığımda birçok ekonomik çıkar sağlandı.’’

Öcalan yazısında, Yunanistan elçiliğinden ‘‘Seni Hollanda'ya götüreceğiz’’ diye çıkarıldığını anlatırken, yakalandığı sırada üzerinde tabanca olsa çıkacak bir çatışmada öldürülmüş olacağını söyledi. Öcalan, ‘‘O gece oradan ayrılmasak, imhayla ele geçirme kararı da sanırım vardı. Direnme durumunda öldürülme olabilirdi. Tabanca üzerimde olsaydı imha olurdum. Beni siyah adamlar cip ile kaçırdı. Aslında elçilikte kalsak da, gitsek de ölümdü. Bu konuda İngiltere'nin, CIA'nın yapacağı açıklamalar önemlidir’’ dedi.

Şimdiki aklım olsaydı

Öcalan, savunmalarında devlete farklı yaklaşım sergilediğini, sosyal ilişkilere, kadına, dine, topluma ilişkin bazı sonuçlar çıkardığını, bilim adamlarının 60 yılda elde edemediği sonuçlara ulaştığını öne sürerken şöyle dedi: ‘‘Bazıları bu konuları 50-60 yıl bilim adamı, profesör olarak araştırmış. Ama benim vardığım sonuçlara ulaşamıyor, sorunları benim gibi çözemiyor. Sahte yaşamı, doğru yaşamı, lanetli yaşamla, kutsal yaşamı aştım. Avrupa, kendi lanetli yaşamını yıkarak buralara geldi. Ortadoğu ise bunu yapamadı. Kişilik olmazsa hiçbir şey olmuyor. Derin bilinci, kişiliği olmayan ne hukuktan, ne kişilikten, ne aşktan, ne güzellikten, ne siyasetten, ne de Kürtlük'ten anlar. Keşke bu bilincim, 70'lerde olsaydı. O zaman bununla PKK'nın yaptıkları kadar gelişme sağlayabilirdi. Devlet olayını genelde doğru anlamak gerekiyor. Devlet tam olarak anlaşılamıyor. Aslında hukuk çok önemli. Hukukla çözüme gidebilirsiniz. Bizimkiler bunun farkında değil.’’

Beni teslimde ilk pay İngilizlerin

Öcalan, havaalanında yakalanmasını şöyle anlattı:

‘‘Havaalanında gizli bir bölüme gittik. Bilincim gitmişti. Muhtemelen ilaç denemesi olabilir. Uçağa biner binmez üzerime çullandılar. Onlar Türk'tü. Ondan sonra gözler bağlandı. Bana göre beni hem Doğu'nun hem Batı'nın birleşik güçleri bu hale getirdi. İngiltere beni teslim etmede birinci pay sahibi ülkedir. Uçağın bile İngiltere tarafından hazırlandığını biliyoruz. ABD bizi verirken, 'Öldürebilirsin de, yaşatabilirsin de' dedi. Bu politikayı kim uyguluyor tam çözebilmiş değilim.’’

Mustafa Kemal'le çok benzeşiyoruz

‘‘Mustafa Kemal, Cumhuriyet'in kurucusudur. Cumhuriyet büyük bir olaydır. Mustafa Kemal, ileri adım atmıştır. Onun pek çok yönüyle kendim arasında benzerlik kuruyordum. Bunları daha önce Mehmet Ali Birand ile yaptığım röportajda dile getirdim. Ben o zaman da söylemiştim. 'Mustafa Kemal'in ruh halini, içinde bulunduğu psikolojiyi anlıyorum' demiştim. Bazıları, 'Kendisini Atatürk'e benzetiyor' diyorlar. Öyle kaba bir benzetme yapmıyorum, hayır. Ama Cumhuriyet, kuruluş amacına aykırı olarak 50'lerle birlikte oligarşiye dönüştü.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!