Şehit nişanlısına tazminat yok

Güncelleme Tarihi:

Şehit nişanlısına tazminat yok
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2002 14:35

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), subay olan nişanlısı çatışmada şehit düşen kadının üzüntü duyacağını, hatta evlenme şansının biraz azalacağını kabul ederken, "çekirdek aile" kapsamında olmadığı gerekçesiyle kendisine Milli Savunma Bakanlığınca manevi tazminat ödenemeyeceğini bildirdi. AYİM 2. Dairesi, böyle bir durumda dede, amca ve dayı gibi birinci derece yakınlara dahi ödeme yapılamayacağını kararlaştırdı. Karar 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla alındı.

Haberin Devamı

Davacının nişanlısı olan Piyade Teğmen, 66'ncı Zırhlı Tugay 1. İçgüvenlik Taburunda görevli iken 12.11.1996'da Şırnak'ın Cizre İlçesi Akçay Köyü Gelhuk Tepe civarında yapılan bir içgüvenlik harekatı sırasında çıkan çatışmada şehit oldu. Şehit teğmenin nişanlısı da avukatı aracılığıyla 2 Mart 1998'de MSB'ye başvurarak, nişanlısının ölümü üzerine "büyük acı duyduğunu ve ve ömür boyu duymaya devam edeceğini" belirterek bunun bir ölçüde de olsa giderilmesini talep etti. MSB yasal süresi içerisinde bu dilekçeye cevap vermeyince konu AYİM gündemine taşındı.

AYİM'de dava açılınca MSB, kendilerinden bir milyar lira manevi tazminat istenmesine karşın, dilekçenin sonuç bölümünde bu miktarın bir milyon olarak yazıldığını saptadıklarını bu nedenle de dilekçenin reddedilmesi gerektiği yönünde savunma yaptı. AYİM 2. Dairesi ise davanın açıldığı sırada nişanlıdan alınan 9.9 milyon liralık harçtan, talep edilen tazminat miktarının bir milyar olduğunun anlaşılabildiğini belirterek MSB'nin savunmasını reddetti.

Haberin Devamı

Olayın bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında teröristlerin açtığı ateş sonucunda meydana geldiği ve olayda şehit düşen teğmenin bir kusurunun bulunmadığı konularında davacı ve MSB arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı ifade edilen kararda, Anayasa'nın 125. Maddesinde yer alan "İdarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu" hükmü de anımsatıldı. Anayasa'da idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceğinin tanımlanmadığı da vurgulanan kararda, sorunun çözümündeki ölçünün doktrin ve yargı kararlarına bırakıldığı bildirildi.

SAVAŞ HALİ YOK

AYİM kararında, MSB'nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da güvenliği sağlamak amacıyla kamu hizmetini yoğun şekilde yerine getirmeye çalıştığı ve "bu hizmeti ajanları vasıtasıyla yerine getirdiği" belirtildi. Kararda, "İdarenin terör hareketlerine karşı giriştiği faaliyet savaş hali sayılmadığından mücbir sebep olarak kabul edilemez. Bu faaliyetler sırasında kamu hizmetini ifa ederken idare ajanının zarara uğraması ile hizmet arasında nedensellik bağının bulunduğu açıktır" denildi.

Haberin Devamı

Ölenle fiili yakınlığı bulunan aile fertlerine duydukları ve ileride duyacakları acı ve ısdıraba karşılık olarak Manevi tazminat miktarının saptandığı ifade edilen kararda, "Davacı ile müteveffanın nişanlanmaları sonucunda aile tesisine yönelik bir adım atıldığı, ancak evlilik akdinin gerçekleşmediğine" işaret edildi. Talebin ret gerekçesi ise şöyle açıklandı:

DEDE, AMCA VE DAYIYA DA YOK

"Davacı nişanlının müteveffanın yakınlarından sayılacağı, nişanlısının ölümü nedeniyle üzüntü duyacağı ve evlenme şansının bir miktar azalacağı Kurulumuzca kabul edilmiştir. Ancak söz konusu davada evlilik akdi tesis edilmediğinden 'çekirdek aile' kurulmamıştır. Manevi

Haberin Devamı

tazminat ise 'çekirdek aile'yi teşkil eden aile fertleri (anne, baba, eş, çocuklar ve kardeşler) için takdir edildiğinden (kaldı ki böyle bir ölüm olayında acı ve ısdırap duyacağından kuşku bulunmayacak, büyük baba, büyükanne, amca, dayı gibi yakın akrabalar dahi çekirde aile kavramı dışında bırakılmıştır) ve nişanlı 'çekirdek aile' içinde bulunmadığından davacı nişanlıya manevi tazminat takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir."

KARŞI OY: BİR MİKTAR ÖDENMELİ

Dairenin 3 üyesinin aldığı bu karara katılmayan iki üye ise karşıoy kullandı. Karşıoyda, "Tüm örf ve adetler gereğince kendi muhitinde müteveffa ile nişanlı olarak bilinen davacıya nişanlısının ölümü nedeniyle büyük yeise düşeceği ve hatta ileride evlenme şansının azalacağı endişesini duyacağı nazara alınarak ölüm anında duyduğu ve ölümü müteakip duyacağı acı ve ızdırabını kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla uygun miktarda manevi tazminat verilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılamadık" denildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!