Seçim ‘99

‘Evliya’ Nabi'nin morali çok bozuk

‘‘Birkaç yerden kovulmuş bir müftüdür. Sultanbeyli'de kendisini bilen bilir de, o kendisini 'Evliya' gibi tanıtır. Sultanbeyli, Genel Merkez'i besleyen ilçedir. Onlar oy almak için şimdiden Kur'an-ı Kerim'e el bastırıyorlar. RP'li adayla dişe diş bir mücadele yürütüyoruz.’’

1994 mart seçimlerinden önce ANAP Ümraniye İlçe Başkanı Cengiz Özkan, Ali Nabi Koçak'ı ve partisini böyle tanımlıyordu.

Ancak ANAP, Koçak'ı başkanlıktan indiremedi.

Şeriat yanlısı Ali Nabi Koçak, sanki Mekke Emiri'ydi.

Milli bayramlarda uzun sakalıyla yanında gözükmeye çalıştığı Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'ndan hiçbir zaman yüz bulamadı. Belediye'deki usulsüz işlemleri nedeniyle hakkında İl İdare Kurulu'nca verilmiş lüzum-u muhakeme kararlarından başı derde girmeye başlamıştı.

Dokunulmazlık zırhına bürünmesi gerekiyordu.

Çevresine ‘‘İki dönem yeter’’ demesine karşın, parti yönetiminden milletvekili adaylığı istedi. Eski belediye başkanları Şevki Yılmaz (Rize) ve Temel Karamollaoğlu (Sivas) gibi parlamentoya 'sığınabilirdi.'

2. bölge (Kadıköy) 8. sıraya konulunca şok geçirdi.

FP'lilere göre, ‘‘listeyi sürüklemesi için 8. sıraya konuldu.’’

Kim ne derse desin Koçak'ın morali çok bozuk.

Bu Erim başka Erim

DYP'nin ikinci sırasında Çiğdem Erim yeralıyor. Kadın ve Gençlikten sorumlu il başkan yardımcısıyken Tansu Çiller tarafından milletvekili adayı olması istenmiş.

Soyadı nedeniyle herkes kendisini eski Başbakan Nihat Erim'in yakını sanıyormuş. ‘‘Değilim, ben İzmirliyim. Ama benim ailemde ünlü bir politikacı var’’ diyor.

Çiğdem Hanım'ın dedesi CHP'li Hilmi Uran; tek parti döneminin İçişleri Bakanı...

Mesleği trikotajcılık olan Çiğdem Erim, Tansu Çiller'in 3. bölgedeki listesinde ve 5. sırada...

NE DEMİŞLERDİ?

‘‘Rüzgar arkamızdan esiyor. Bütün şartlar lehimizde. İstanbul'da 500 bin kişi RP iktidara gelsin diye çalışıyor. 27 Mart'ta -1994- bin, üç bin oyla seçimi kaybedersek, bunun hesabını bu toprağın altında yatanlara veremeyiz. Tarihi bir fırsat var karşımızda.’’

(Erdoğan'ın endişesi gerçekleşmedi; hatta rakiplerinden üç dört puan önde çıkarak Büyükşehir'i aldı. FP'de, Erdoğan'ın geçmişte estirdiği rüzgar yok. İSKİ'nin Ümraniye binasının üst katında kendisine tahsis edilen odasında, seçimden çok cezaevinde geçireceği günleri düşünüyor.)

Bağışcı Yağcıoğlu adaylıktan oldu

Yalçın Bayer, ‘‘Yeter Söz Millet’’in köşesinde Selimpaşa Belediye Başkanı Ahmet Yağcıoğlu'na soruyordu:

‘‘Kadir Has Vakfı Üniversitesi'ne, belediyenin 2 trilyonluk arsasını, halkına sormadan, bedelsiz olarak nasıl bağışladın? Bunun gerisinde ne var?

Yağcıoğlu ise, Selimpaşa'nın en güzel yerindeki 120 dönümlük arsayı rantçılara kaptırmaktansa, bir eğitim kurumuna 'vermekle' en doğru işi yaptığını savunuyordu.

Selimpaşalılar'dan büyük tepki alan Yağcıoğlu için geçen yaz anlatılanlar şöyleydi:

‘‘Yağcıoğlu, genç yaşta DYP'den belediye başkanı oldu. Süleyman Demirel'in sevdiği bir başkandı. Ancak daha sonra ANAP'a geçti. Geçen yaz bir baktık, İstanbullular'ın denize girdiği sahil arsasını, Demirel'in yakını Kadir Has'ın vakfına bağışlayıverdi... Biz ne oyunlar döndüğünü anlamadan hemen 'Baba'yı getirterek temelini attırdı.’’

Eğitime karşı olmadıklarını bildiren Selimpaşa'nın duyarlı insanları, ‘‘Biz eğitime karşı değiliz. Ancak tahsis yöntemine karşıyız. Bu nedenle üniversite kampüs inşaatıyla ilgili yürütmenin durdurulması ve belediye meclisinin tahsis işleminin iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne altı dava açtık’’ diyorlar.

Yazık oldu Yağcıoğlu'na!.. Milletvekilli adayı olmayı düşlerken, partisinden eski SODEP'li, eczacı Eşref Balaban çoktan atanmıştı bile..

Selimpaşa 'şeffaf' belediye başkanı istiyor.

Hayta’ya soru

Gaziosmanpaşa'nın DSP'li Belediye Başkan adayı Mustafa Hayta'ya; bir grup hemşehrisi soruyor:

‘‘Haraççı Konut Yapı Kooperatifleri Birliği'ne üye misiniz? Üye iseniz, GOP Haraççı Belediyesi'ne ait 764.862 metrekare arsanın satışı konusunda bazı kişilerle birlikte ihaleye fesat karıştırmaktan hakkınızda İçişleri Bakanlığı müfettişinin raporu var mıdır? Varsa bu rapor, Cumhuriyet Savcılığı'nca kişleme tabi tutulmuş mudur?’’