SAYAÇ VURGUNU…

Güncelleme Tarihi:

SAYAÇ VURGUNU…
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2003 17:32

“Sevgili Serdar, başkent Ankara’da faturalı sayaçtan kartlı sayaça geçişte halkın yakınmaları karşısında Enerji Kurulu uygulamayı Eylül ayı sonuna kadar durdurmuştu. Durdurmuştu ama sökülen sayaçlar yüzünden mağdur duruma düşenler zorunlu olarak kartlı sisteme boyun eğdiler ve 300 doları EGO’nun kasasına yatırmaya devam ettiler.” Sezai Bayar yazıyor...

Haberin Devamı

Ahmet efendi, kiracısı çıkarken sayaçı söktürdüğü için, yeni kiracısına daireyi doğalgazlı teslim etmek zorunda kaldı.

Eylül ayı sonuna kadar beklenemezdi. Hemen EGO’ya gitti. Durumu anlattı. Kartlı sayacın takılması için işlemlere başladı. Eski sayacının bir günde söküldüğünü hatırlattı memurlara ve “Acaba kartlı sistem sayacı ne zaman takılır” diye de sormadan edemedi.

Memur “Biz bir günde sökeriz, en çok 10 günde yenisini takarız” demez mi?

Ahmet Efendi gitti taksite bağlanan 300 doların bir aylık kısmını yani 50 dolar karşılığı parayı vezneye yatırdı. Veznedar “14 milyon daha vereceksiniz” dedi. Nedeni sorulunca da “ 6 milyon sözleşme bedeli, 8 milyon da sayaç kontrolü için kullanılacak gaz bedeli” yanıtını aldı.

Yani, 10 gün içinde gelecek olan sorumlulular, sayacı taktıktan sonra kontrol ederken kullanacakları gazın bedelini dahi peşinen almışlardı.

Neyse istenen parayı bastırdı Ahmet Efendi.

Daha kısa sürede bağlanması için yetkililere başvurdu. Kiracının yaz sıcaklarında banyo yapamadıklarından, yaşlı kişilere eziyet edildiğinden dem vurdu.

Bir memur yol gösterdi: “Erken bağlatmak istiyorsanız, EGO’nun bu işi yapmak için anlaştığı 150  kadar firma var. Sözleşmeyi elden Sayaş Şefliği’ne götürün size yardım etsinler”

Tabii hemen yola koyuldu. Sözleşmeyi aldı, EGO’nun ilgili birimine gitti. Ama tezgahın işlediğini heniz fark etmemişti bile.

İlgili kişi “Madem erken bağlanmasını istiyorsunuz, seçtiğiniz firmaya 25 milyon yatırmak zorundasınız.” deyince Ahmet Efendi “Ne demek yani? Mademki anlaşmalı, EGO ilgili firmaya herhalde bir bedel ödüyordur. Bir de ben neden ödeyeyi” diye itiraz etti.

Memur kılını bile kıpırtdatmadan “Tercih sizin. O zaman EGO’nun tayin edeceği elemanı beklersiniz” deyince tezgahın nasıl işlediğini anladı.

Kafasına bir çok soru takılı kaldı. Günde kimbilir kaç kişinin başına aynı olay geliyordu. Kimbilir kaç kişi “Lanet olsun, alın 25 milyonu da bağlayın şu sayacı” diyordu.

Kafasında sorular, sorular. Evinin yolunu tutarken, 10 gün içinde gelecek elemanların kiracıya zararı dokunabilir mi acaba sorusuna da aldırış etmeden yüksek sesle içini dökmeden edemedi: “Küçük olsun benim olsun, deyip kimbilir kaç trilyon haksız olarak birilerinin cebine giriyordur. Adı konmamış hırsızlıklardan hep garibanlar nasibini alır, nedense zengin daima zengindir ve bunlara aldırmaz.”

Sevgiler,

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!