Saros depremine farklı yorum

Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Genel BaÅŸkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Çanakkale'de meydana gelen deprem ile ilgili olarak, Saros Körfezi'nde bir deprem beklenmediÄŸini belirterek, ''Bu biraz sürpriz sayılır'' dedi. BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay BarbarosoÄŸlu ise Saros Körfezi'nde dün akÅŸam meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin sürpriz olmadığını bildirdi.Prof. Dr. Ercan, Marmara'da iki parçalı bir kırılma beklediklerini kaydederek, ''Bu parçalardan biri Sivriada ile Saros Körfezi'nin giriÅŸi olan Mürefte arasında, diÄŸeri ise Saros Körfezi'nde olacaktı. Saros Körfezi uzun süredir bir dinginlik içinde idi. Bu dinginlik biraz bizi ÅŸaşırtıyordu. Saros Körfezi'nde doÄŸrusu acil bir deprem beklenmiyordu. Bu biraz sürpriz sayılır'' diye konuÅŸtu.     BEKLENEN DEPREM Depremin bir ön gerilim boÅŸalması olarak görülebileceÄŸini ifade eden Prof. Dr. Ercan, ''Yani, 5.3 büyüklüğündeki deprem öncüdür demek istemiyorum, ama bu depremler hiçbir zaman beklediÄŸimiz depremi engellemeye yetmez'' dedi.     Prof. Dr. Ercan, depremin Kuzey Anadolu kırığı üzerinde olduÄŸunu dile getirerek, Saros Körfezi yakınlarındaki Mürefte, Åžarköy dolaylarında "yüksek derecede depremcik etkinliÄŸi" yaÅŸandığını kaydetti.     Prof. Dr. Ercan, ''Bu deprem hemen onun devamında oldu zaten. Saros Körfezi hemen onun devamı zaten. Yani burada gerilim birikiyor. Gerilim boÅŸalmak istiyor, ama boÅŸalamıyor'' görüşünü dile getirdi.     Marmara'da büyük bir depremi 2007'ye kadar beklemediÄŸini ifade eden Prof. Dr. Ercan, ÅŸu görüşleri savundu:     ''Her ne kadar bunun arkasından çok büyük bir depremi beklemesek dahi, olmaz diye bir ÅŸey yok. Bu bölgedeki son deprem 1912 yılında 7.3 büyüklüğünde olmuÅŸtu. Bu, Gelibolu depremidir. Ama kırılma Saros Körfezi'ni de etkilemiÅŸtir. Dolayısıyla bu bölgenin 7.3 büyüklüğündeki bir depremi üretebilme olasılığı, 67 yılda bir bu bölgede olabiliyor.''      PROF. DR. ÜŞÜMEZSOY     Ä°stanbul Ãœniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretimüyesi Prof. Dr. Åžener Üşümezsoy ise depremin Kuzey Anadolu Fay hattında meydana gelmediÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:     ''TekirdaÄŸ Silivri Fayı'nın devamını oluÅŸturan Gaziköy fayı Saros'a doÄŸru uzanmakta ve fay birbiri ardından devam eden bir sistem olarak Kuzey Ege'ye kadar devam etmektedir. Bu tip depremler ve bunların daha ÅŸiddetlileri, Yunanistan açıklarında, Kuzey Ege'de 1981 ve 1983'te 6.9 büyüklüğünde olmuÅŸtu. Saros Körfezi'nde de 1975'te 6'nın üzerinde deprem söz konusu. Bu TekirdaÄŸ Fayı'nın devamındaki bir sistem. Kuzey Anadolu Fay sistemi deÄŸil ama, Batı Ege, Batı Marmara sistemi. Benim üzerinde durduÄŸum TekirdaÄŸ Fayı, bu fayın devamını oluÅŸturuyor. Ama bu fay 17 AÄŸustos depremindeki fayın devamı deÄŸil.''PROF.BARBAROSOÄžLU: DEPREM, SÃœRPRÄ°Z DEĞİL'' BoÄŸaziçi Ãœniversitesi (BÃœ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay BarbarosoÄŸlu, Saros Körfezi'nde dün akÅŸam meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin sürpriz olmadığını belirterek, ''Artçıların geliÅŸimi itibariyle de normal seyrini takip etmiÅŸtir. Halkın panik olmasına gerek yoktur'' dedi.     Ä°stanbul Conrad Otel'de düzenlenen ''Uluslararası Yön-Eylem AraÅŸtırması Konferansı''nın açılışında gazetecilerin Saros Körfezi'nde meydana gelen depreme iliÅŸkin sorularını cevaplandıran Prof. Dr. BarbarosoÄŸlu, ''O yörede daha önce de olmuÅŸ, olabilecek bir ÅŸiddette depremdir. Sürpriz olmayan bir deprem. Artçıların geliÅŸimi itibariyle de normal seyrini takip etmiÅŸtir. Halkın panik olmasına gerek yoktur, ama her an afete hazır olmalıyız'' diye konuÅŸtu.      Saros Körfezi'ndeki depremin Marmara Denizi'ndeki fayı tetikleyip tetiklemeyeceÄŸi de sorulan Prof. Dr. BarbarosoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:     ''Bir deprem, baÅŸka bir depremi tetikleyemez diyemeyiz. Çok küçük bir ihtimal de olsa tetikleyebilir. Böyle emsaller vardır diye düşünülmüştür, ama hiçbir tetikleme olmayan durumlar da çok daha fazla. Yani, hiçbir ÅŸeyi tetikleyemez demek mümkün deÄŸil, ama çok küçük olasılıktır.''      Marmara Denizi'ndeki riskin artıp artmadığı da sorulan Prof. Dr. Gülay BarbarosoÄŸlu, bunu söylemenin mümkün olmadığını kaydetti.      Belli bir noktada enerji boÅŸalırken, baÅŸka bir noktada enerjinin birikmiÅŸ olabileceÄŸini ifade eden Prof. Dr. BarbarosoÄŸlu, bunun da incelenmesi gerektiÄŸini bildirdi.      VARTO'DA RADON GAZI Prof. Dr. BarbarosoÄŸlu, radon gazı çıkışına iliÅŸkin bir soru üzerine de, radon gazı çıkışı ve diÄŸer öncü belirtiler konusunda bütün araÅŸtırmacılarla görüştüklerini vurguladı.      Ä°ki hafta önce Varto'ya gittiklerini ve Varto ile Karlıova'da radon gazı çıkışıyla ilgili aynı ÅŸeyi söylediklerini anlatan Prof. Dr.BarbarosoÄŸlu, şöyle devam etti:     ''Deprem anında fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak canlılar üzerinde birtakım deÄŸiÅŸiklikler olmaktadır. Bu bir gerçektir. Radon gazı da bunlardan biridir. Ancak bu çok karmaşık bir konu. Parametrelerin ölçümlerinin hangi seviyelere geldikten sonra deprem sinyali verdiÄŸi hala araÅŸtırma konusudur. Radon gazı ölçerek bunu söylemek ÅŸu an için mümkün deÄŸildir. Bu konudaki araÅŸtırmacılara baÅŸarılar diliyorum. Bence, bu konuda önemli ipuçları dünyada elde edilmektedir.''Â