"Sara hastaları tedavi edilemiyor"

Güncelleme Tarihi:

Sara hastaları tedavi edilemiyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2004 00:00

Üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan milyonlarca sara hastasının büyük çoğunluğunun tedavi edilemediği bildirildi.Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ), perşembe günü Pekin'de düzenlenecek uluslararası bir konferansta yayımlanacak raporunda, hastalığın önüne geçilebilir ve tedavi edilebilir olmasına rağmen, bu ülkelerde yaşayan sara hastalarının büyük çoğunluğunun tedavi edilemediğine dikkat çekildi.Raporda, sara hastalığının, yüzde 80'i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünyada en az 50 milyon kişide görülen ciddi sinirsel bir hastalık olduğu belirtildi.Örgütün Asya kıtası Akıl Sağlığı danışmanı Vang Şiangdong, ”hastalığın nispeten daha az pahalı ilaçlarla tedavi edilebileceğine” dikkat çekerek, “Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerdeki hastaların yüzde 70 ila 90'ı tedavi edilememektedir” dedi.Yetkililer bu durumu, kültürel davranışlar, siyasi öncelik eksikliği, yetersiz sağlık sistemleri ve ilaç eksikliğine bağlıyorlar.5 MİLYON BEBEK ÖLÜYORSağlık Bakanı Recep Akdağ, dünyada yılda 5 milyon yenidoğan bebeğin hayatını yitirdiğini ifade ederek, ”Bu, 'Yenidoğan Canlandırma Programı'nın önemini bir kez daha gösteriyor” dedi. Akdağ yaptığı yazılı açıklamada, yenidoğan bebeklerin ölümünü önlemek amacıyla başlattıkları Yenidoğan Canlandırma Programı'nın geliştirilerek sürdürüldüğünü belirterek, program çerçevesinde, doğumhane çalışanlarının eğitimden geçirildiğini kaydetti. Tüm dünyada yılda 5 milyon yenidoğan bebeğin yaşamını yitirdiğini ve bunların yüzde 19'unun 'bebeklerin doğum anında ilk soluğu almakta zorlanmasından” kaynaklandığını belirten Akdağ, “Bu, yürüttüğümüz programın önemini bir kez daha gösteriyor” dedi. Akdağ, programla, “doğum salonlarında çalışan sağlık personelinin 'yenidoğan canlandırılması' konusunda bilgi ve becerilerinin artırılması, gebelik dönemi izlenimlerinin nitelik ve niceliğinin yükletilmesi, yenidoğan birimlerinin niteliğinin artırılmasının hedeflendiğini” belirtti. Doğum anında ilk soluğu almakta zorlanan bir bebeğe, yaşamının ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin, bebeğin yaşamının niteliğini doğrudan etkilediğini ve tüm yaşamı boyunca sürecek sonuçlar doğurduğunu ifade eden Akdağ, eğitim çalışmaları hakkında bilgi verdi.Akdağ, eğitim sonuçlarının Türkiye'nin sağlık göstergelerine olumlu yansıdığına dikkati çekerek, 1998'de binde 25.8 olan yenidoğan ölüm hızının, Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması'na göre 2003'te binde 17'ye gerilediğini kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!