Samimiyetsiz işler

Güncelleme Tarihi:

Samimiyetsiz işler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 1998 00:00

Lale BARÇIN İMERArabesk müziği samimiyetsiz bulduğumu defalarca söyledim, yazdım. Yok ülkemizin gerçeğiymiş de kendi kültürü varmış da bence bunlar hikaye. Öyle Müslüm babaymış, iyiymiş hoşmuş, bu işin de ustaları varmış gibi safsatalarla kendimizi kandırmanın alemi yok. Zaten Arabesk'in özürü de yok. Geçenlerde radyo programıma konuk olan Nilüfer, arabesk konusunda kendine yönetilen bir soruya şu yanıtı verdi:‘‘Çok sevilebilir. Ciddi bir sektör olabilir, ama bana yine de bazı konularda samimiyetsiz geliyor. Yaşamın zaten zor olduğu, karamsar bir tablonun egemen olduğu bir ülkede, bu durumda olan insanların duygularını sömürüp bunu paraya çevirmeyi samimiyetsiz buluyorum’’ Ve Nilüfer bu yanıtıyla benim gibi düşünenlerin bakış açısını kısa ve net bir şekilde özetledi. Baksanıza ‘‘Biz Anadolu çocuğuyuz’’ deyip Anadolu'nun hiçbir geleneğine, örf ve adetlerine uymayan bir yaşam tarzı içindeler. Biz kendi kültürümüzün müziğini yapıyoruz diyerek de feci şekilde yanılıyorlar. Seslerini güzel sanıp bar bar bağırıyorlar ve bu arada popçulara laf atıp ‘‘onlar yalancı biz gerçeğiz diyerek sadece kendilerini kandırıyorlar. Arabesk, fantezi ya da doksanların popu, yok aslında pek birbirlerinden farkları. Çünkü hepsinin amacı aynı. Şöhret, para ve yüzeysel bir dünya... Bu durumda kimsenin kimseye çamur atmak gibi bir hakkı da olmamalı. Kaldı ki popun iyi örnekleri de var onlar ‘‘görevlerini’’ yerine getiryorlar doğrusu.Emrah'ın klibini morgda çekmesine, Mahsun Kırmızıgül'ün ‘‘lösemi’’ hastalığını klibinde konu olarak kullanıp duyguları sömürmesine neden şaşırıp kızıyorum acaba? Yoksa adamlar haklı da biz mi göremiyoruz, ya da aptalca şeyler dinlemekten kurtulmak biraz cesaret mi istiyor...? Cevabı sizlere bırakıyorum. İşte bir kez daha CartelÜç sene önce büyük bir fırtına koparmayı başarmıştı... Hatta çok az topluluk veya şarkıcıya nasip olacak bir başarıydı bu. Adlarının basılı olduğu T-Shirt, şapka ve sticker gibi bir ‘‘yan sektör’’ oluşturmanın bile üstesinden gelmişti Cartel. Almanya'da Hip Hop yapan üç ayrı topluluğun bir araya gelmesinden oluşan Cartel'in daha sonra sesi soluğu kesilmiş, bir çatı altında başarılı işler yapan gruplar yeniden kendi yollarında koşmaya başlamışlardı. Şimdi ise yeniden sesini duyurmayı başladı Cartel. Alman müzisyen Peter Maffay ile birlikte seslendirdiği parçayı bir single olarak piyasaya süren topluluk, bence yine önemli bir işe imza attı... Gerçi Peter Maffay Almanya dışında çok az müziksevere bir şeyler ifade ediyor, ama biliniz ki bu müzisyen kalemiyle de rock anlayışıyla da ‘‘kalite’’... Almanya'da hatırı sayılan bir isim olarak Peter Maffay'ın son albümü ‘‘Begegnungen’’de (Karşılaşmalar) Cartel'in de imzasının bulunması bence kaçırılmaması gereken bir fırsattı ve çocuklar hemen kabul etmekle en doğrusunu yaptılar. Ve ortaya başarılı bir iş çıkardılar. Türkiye'de yayınlanan ve parçanın dört değişik versiyonunu bulunduğu single, bence çok başarılı. Cartel, bu kez Hip Hop'u biraz bizden biraz batıdan derken rock 'la da buluşturmuş. Şarkının içeriğini sorarsanız, yine kendi tarzlarıyla Almanya'daki Türk-Alman ilişkilerine değinmişler. Ancak bu kez olayı biraz daha evrenselleştirmişler. Amaç iyi, düşünce iyi, içerik iyi, müzik iyi... Zaten olay da bu... Başka ne istenilebilinir ki...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!