Saldırının raporu tamam

Güncelleme Tarihi:

Saldırının raporu tamam
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2019 08:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik 21 Nisan’da Çubuk’un Akkuzulu Mahallesi’nde şehit cenazesinde yaşanan saldırıyla ilgili araştırma tamamlanarak 279 sayfalık rapor hazırlandı. Grup Başkanvekili Engin Özkoç, raporda 22 karanlık nokta tespit edildiğini söyledi.

Haberin Devamı

Ankara'nın Çubuk ilçesi Akkuzulu Mahallesi’nde şehit Yener Kırıkçı’nın 21 Nisan’daki cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini araştırmak için CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç başkanlığında oluşuturulan komisyon, çalışmalarını tamamlayarak raporunu 279 sayfalık kitap haline getirdi. Özkoç’un verdiği bilgiye göre; rapor hazırlanırken, olay yerindeki bütün görüntü kayıtları, fotoğraflar ve tanık ifadeleri incelendi. Ayrıca devlet töreni yönetmelik, yönerge ve teamülleri araştırıldı. Bu çalışmalar yapılırken görüntü analiz uzmanları ve adli bilirkişiler çalışmalara katıldı. 25 bin adet bastırılan kitap önümüzdeki günlerde İngilizce ve Fransızca’ya da çevrilerek yurtdışına gönderilecek.

GÜVENLİK KORİDORU OLUŞTURULMADI

Haberin Devamı

Raporda dikkat çekilen noktalardan bazıları şöyle:

10 binden fazla insanın katıldığı cenaze töreni için Ankara’nın çeşitli merkezlerinden taşıma yapıldı. Gözaltına alınan şüphelilerden 15’i Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde şoför.

Kılıçdaroğlu dahil, Milli Savunma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, emniyet genel müdürü ve çok sayıda milletvekilinin katılacağı bilinen bir cenaze töreni için, yönergelerde bulunması gereken güvenlik koridorları oluşturulmamış, güzergah ve yol trafiğe açık tutulmamamıştır. Cenaze namazının ardından da devlet töreni yönetmelik ve yönergelerine göre, şehidin naaşının konulduğu top arabasını takip etmesi ve son kez selamlaması gereken protokol, tam ters istikamette güvenlik şeridi içinde tören alanını terk etmiştir. Naaşın bulunduğu top arabasının arkasında bir tek Kılıçdaroğlu ve kurmayları kaldı. Genel Başkanımızın yönlendirildiği güzergahta ve top arabasının arkasında hiçbir güvenlik koridoru yer almamıştır.

SALDIRGANLAR ÇEMBERİ DARALTTI

Bir grup saldırgan, konvoyun önüne geçti. Profesyonelce kol kola girerek etten duvar ördü ve Kılıçdaroğlu’nun önünü kesti. Böylece onu korumaya çalışanların oluşturduğu çemberin daralmasına yol açtı. Amaç saldırganların Kılıçdaroğlu’na ulaşmasını sağlamaktı.

Haberin Devamı

(Kılıçdaroğlu’nun sığındığı) Rahim Doruk’un evi birkaç dakika uzaklıkta olmasına rağmen, saldırganlar nedeniyle 20 dakikada ulaşılabildi. Kapının önündeki jandarma komutanlarıyla temas kuruldu, müdahale etmeleri istendi. Savcılık kayıtlarına göre bölgede bulunan 700’den fazla güvenlik görevlisi, 1,5 saat müdahale etmedi. Evin etrafında güvenlik çemberi dahi oluşturulmadı.

Neden soruşturma dosyasında istihbarat tespit tutanaklarına yer verilmedi? Süreci yöneten Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, hangi gerekçeyle görevden alındı, bakanlık müşavirliğine çekildi? Çubuk Başsavcılığı hangi gerekçe ile soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na devretmedi? Şahısların aralarındaki ilişki boyutu neden araştırılmadı? Örgüt bağı neden araştırılmadı? Onlarca şüphelinin ifadesinde aynı cümleler birebir nasıl yer aldı?”

Haberin Devamı

‘ORTADA BİR İDDİANAME YOK’

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis’te yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Linç girişimi Türkiye’nin barış ve kardeşliğine zarar vermeyi, siyaseti itibarsızlaştırmayı, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeyi hedefleyen senaryodur. Kılıçdaroğlu’na linç ve itibarsızlaştırma, Maltepe’deki kutlamayı gölgeleyecek, milyonlarca insanı tetikleyerek oluşan barış ortamına zarar verecekti. 21 Nisan 2019 günü Çubuk’un Akkuzulu Köyü’nde ‘öldürmeye tam teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, kasten yaralama, hakaret, suç işlemek amacıyla örgüt kurma/örgüte üye olma’ gibi suçlar işlenmiştir.

Linç girişimiyle ilgili yargılama sürecinde, tutuklu tek bir sanık yoktur. Hâkimler Savcılar Kurulu’na şikayette bulunduk. Sonuç yok. Olay günü görevli İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve tüm görevlilerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Hâlâ bekliyoruz. Toplumsal gerilimin zeminini yaratan söylemleri nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için suç duyurusunda bulunduk. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Soruşturma ve kovuşturmaya yetkim yok’ dedi. 6 ay geçti ortada iddianame yok.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!