Sadrazam gemileri görmeseydi harbe bir ay önceden girmiştik

Güncelleme Tarihi:

Sadrazam gemileri görmeseydi harbe bir ay önceden girmiştik
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2008 00:00

Karadeniz’de sıcak günler yaşanıyor. NATO ve ABD gemilerinin Karadeniz’e açılmasının ardından, bazı parti liderleri ve gazeteler, Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesine neden olan olayı hatırlattı. Ağustos 1914’te Çanakkale Boğazı’na giren "Goeben" ve "Breslau"yu satın almış, adlarını da "Yavuz" ve "Midilli" olarak değiştirmiştik.

Bu iki gemi, 29 Ekim 1914’te Alman komutanın yönetiminde Karadeniz’e açılıp, Rus limanlarını bombalayınca kendimizi Birinci Dünya Savaşı’nın içinde bulmuştuk. Gemilerin İstanbul’a gelişinden Karadeniz’e açılması arasında geçen 2.5 ayda çok ilginç olaylar yaşanmıştı.

OsmanlI Devleti, I. Dünya Savaşı’nın ilk aylarında Almanları destekleyen bir dış siyaset izledi. İngiltere, Türklerin Almanların yanında savaşa gireceğini tahmin ediyordu. Bu nedenle, parasını ödememize rağmen, İngiltere’de inşa edilen "Sultan Osman" ve "Reşadiye" adlı iki gemimize el koydu. Avrupa’da savaş başladıktan kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914’te genel seferberlik ilan etti.

"Bir oğlumuz oldu." Bu sözü Enver Paşa, İngiliz zırhlılarından kaçan Goeben ve Breslau adlı Alman savaş gemileri 11 Ağustos 1914’te Çanakkale Boğazı’na girdiğinde söylemişti. O dönemde Bahriye Nazırı olan Cemal Paşa, o günü anılarında şöyle anlatıyor:

"Talat, Cavit ve Halil Beylerle ben daha önce gelmiştik. Bizden sonra gelen Enver Bey, kendisine has sakin tavrıyla gülerek ’Bir oğlumuz dünyaya geldi’ dedi. Bir şey anlamadık. Bizi çok merakta bırakmayarak, ’Goeben ve Breslau’nun bu sabah Çanakkale önüne gelmiş ve İngiliz donanması tarafından takip edilmekte olduklarından bahisle Boğaz’dan geçmelerine müsaade edilmesini istemişler. Bir müttefik devlete ait harp gemilerini muhakkak bir tehlikeden korumak için bu talebe muvafakat (olur) emri verdim’ dedi."

Cemal Paşa’nın anılarındaki bu bölümden şu anlaşılıyor: Gemilerin gelişinden sadece hükümetin değil, Enver’in en yakınındaki isimlerden Cemal Paşa’nın bile haberi yoktu.

Türkleri deniz tutuyor

İngilizlerin bunu savaş nedeni saymasından endişe ederek gemileri satın aldığımızı açıkladık. Adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen gemiler, 16 Ağustos’ta İstanbul’a geldi ve Amiral Souchon Türk Donanma Komutanı oldu. Alman denizciler de fes giyerek, üniformalarını değiştirdiler. Gemilere Türk bayrağı çekildi. Bundan sonra Almanlar Enver Paşa’yı sürekli, sıkıştırdılar. Gemilerin bir an önce Karadeniz’e açılmasını istiyorlardı. Amiral Souchon, ağustos ayının sonuna doğru "Türk bahriyelileri deniz tutuyor, ölü gibi yatıyorlar. Çok fırtınalı Karadeniz’de ileride iş görebilmek için bunları denize alıştırmak için Karadeniz’e çıkarmak lazım" dedi.

Yalısından gördü

Souchon’un tüm harp filosuyla Karadeniz’e çıkmak istemesi şüphe uyandırdı. Çünkü, bu aylarda Marmara’da deniz tutacak kadar fırtınalı havalar olmuyordu. Türk Genelkurmay’ı bu nedenle Souchon’a tüm harp filosuyla değil, parça parça Karadeniz’e çıkma izni verdi.

21 Eylül’de hükümetin reddetmesine rağmen Başkomutan Vekili Enver Paşa, Amiral Souchon’a "fazla açılmamak" kaydıyla tüm savaş gemileriyle Karadeniz’e çıkma emri verdi. Ancak Sadrazam yani hükümetin başındaki isim Sait Halim Paşa, "Yeniköy’deki yalısından tüm harp gemilerinin çıktığını" görünce Enver Paşa’yı aradı. Edirne’ye gittiği için Enver Paşa’yı bulamayınca Cemal Paşa’ya telefon eden Sadrazam, "Bizim kararımıza rağmen, gemiler Karadeniz’e açılıyor. Ne oluyor?" dedi. Cemal Paşa da Amiral Souchon’a ulaşarak filonun hemen Boğaz’a geri dönmesini istedi. Amiral, Enver Paşa’dan izin aldığını söylediyse de, "Donanmanın bütün halinde Karadeniz’e çıkması devletin dış siyasetiyle ilgilidir. Bu konuda Genelkurmay’ın yetkisi yoktur" dedi. Bunun üzerine Souchon geri döndü.

Para geldi, savaşa girdik

Yapılan pazarlıklar sonucu Almanlar, İngilizlerin el koyduğu gemilerin parasını da içeren 2 milyon altın lirayı 21 Ekim günü getirdiler. Bunun üzerine 27 Ekim günü Enver Paşa, donanmaya Karadeniz’e açılma emrini verdi. 29 Ekim’de de Yavuz ve Midilli, diğer Türk harp gemileriyle Sivastopol’da Rus donanmasından bir gemiyi batırdı bir kömür gemisini esir aldı. 30 Ekim’de İtilaf devletleri İngiltere, Rusya, Fransa, Osmanlı Devleti’ne harp notası verdi. 31 Ekim’de elçi ve büyükelçilerini Türkiye’den çektiler, aynı gün akşamı Türkiye’ye savaş ilan ettiler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!