Rüşvette, alışmış kudurmuştan beter

Güncelleme Tarihi:

Rüşvette, alışmış kudurmuştan beter
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2008 07:00

Rüşvet, hakkında 2 bin yı önce yazılmış kitap olan bir ’illet’. Derlediğimiz rüşvet hikayelerinden anlaşıldığı kadarıyla, bir alışan, bir daha bırakamıyor. Kimi düzenli rüşveti tayini çıkınca yerine gelene devrediyor, kimi bazılarına rüşvet vermeyi öğretememekten yakınıyor, kimi baskında bile çekmecesine para atmaya devam ediyor...

İKİ bin yıl önce, Hint Kralı Kautilya, rüşveti ele alan ’Arthashastra’ adlı bir kitap yazdı. Yedi yüzyıl önce, Dante, rüşvetçileri cehennemin en derinlerine koyarak, Ortaçağ’da yolsuz davranışlara duyulan nefreti yansıttı. Shakespeare, bazı oyunlarında yolsuzluğa önemli yer vermişti. Amerikan Anayasası’nda da, ABD Başkanı’nın yargılanarak görevden uzaklaştırılması hususunda rüşvet ve vatan hainliği suçları açıkça ifade ediliyor. Peki bizdeki manzara ne? İşte, memleketimden bahşiş manzaralarının bugünkü bölümü...

TAYİNİM ÇIKTI ABİ ARTIK ARKADAŞI GÖR

(Vatandaş G.A. - İSTANBUL)
"40 yaşına kadar askerden kaçtım. Dosyam, ikametim olarak gösterdiğim 3 farklı kent arasında yıllarca gitti, geldi. Bir gün, sahibi olduğum çiftlik ürünleri dükkanına üniformalı bir polis geldi, ’Sonunda yakaladım seni G. abi’ dedi. Gülüştük, ahbap olduk. Her ay başı dükkána geliyor, G. abisinden cep harçlığını alıyordu. Satın aldığı yumurta, peynir filan parasını da ısrarla ödüyordu. Yıllarca böyle beni ’idare’ etti. Derken bir ay başı, yanında bir memur arkadaşıyla geldi. ’G. abi,’ dedi, ’Tayinim çıktı, İzmir’e gidiyorum. Senin dosyana bundan böyle bu arkadaşım bakacak artık.’ Yani bir polis memuru beni, hava parasıyla diğer bir polise devretti."

ANTALYALILAR’A İŞİ ÖĞRETEMEDİK HÁLÁ

(Vatandaş K.B. - İSTANBUL)
"Kendi otomobilimizle Antalya’ya tatile gitmiştik. Yolda trafik polisi çevirdi, ’Hız limitini aştınız’ dedi. Hiç tartışmadım. Cebimden bir kağıt para çıkarıp, memurun mendil cebine sokuşturdum. İtiraz etmedi. Eğilip plakaya baktı, sonra yanındaki polise döndü, ’Yahu abi’ dedi, ’Gözünü seveyim şu İstanbullu şoförlerin. Bak, adam nasıl da anlayışlı. Dört senedir buradayım, Antalyalılar’a öğretemedik şu işi hálá...’

GÜNEŞLENEN MEMURA MAVİ TURDA TESLİMAT

(Mimar K.A. - MUĞLA)
"İstanbul’dan, 12 yıl önce Muğla’nın bir turistik ilçesinde villa yapıp satmaya başladım. Ben yüzde 10-15 imar durumuna uygun villalara ruhsat alamazken, 200 bin YTL’lik villa yerine 600 bin dolarlık villa yapanlar ruhsat alabiliyordu. Satış yapmakta zorlanıyordum. Çıktığım günübirlik tekne turlarından birinde, belediyenin imar ve fen işlerinde görevli memurla tanıştım. Hazırlıklı gitmiştim. O güneşlenirken, çantasına 10 bin YTL koydum. Bu mavi turları tekrarladım ve villalarıma daha bitirmeden ruhsat almaya başladım."

İKİ VİLLA BİR MERCEDES ALDI KEYFİNE BAKIYOR

(İşletmeci A.C. - BODRUM)
"Muğla’nın turistik bir ilçesinde, su sporları merkezi iştetiyordum. Bunların ruhsatları her yıl yenileniyor ya da yeni ruhsat alınıyor. Ruhsat yenilemeleri 400 dolar, yeni ruhsat bin dolardan aşağı olmuyordu. Müdür rüşvet işini o kadar azıtmıştı ki, Rusya’ya turizm fuarlarına gidiş paralarını bile bizden istiyordu. Yakalatmaya karar verdik. Konudan bir savcının ve bir kaymakamın haberi vardı. Ancak parayı alacağı sabah yıllık izine ayrıldı, bir daha da rüşvet istemedi. Şu anda aldığı iki villa ve Mercedes arabasıyla, emekliliğin tadını çıkartıyor."

SABAH ŞİRKETE AKŞAM KENDİNE
/images/100/0x0/55ead1fbf018fbb8f898c797


(Esnaf E.A.)
"Aydın’ın bir sayfiye ilçesinde esnafım. Bir çok esnaf gibi, ünlü giyim markalarının taklitlerini satıyorum. Bir gün bir avukat, beraberinde polislerle geldi. Temsil ettiği firmanın markasını taşıyan tüm malzemeleri aldı ve tutanak tutturdu. Sonra da bana, 45 ile 80 bin YTL arasında ceza alabileceğimi söyleyip gitti. Aynı avukat, akşam üzeri tekrar geldi ve 10 bin YTL istedi. Kendisine 9 bin YTL verdim; o da sabah tutturduğu tutanakları yırttı ve mallarımı iade etti."

BU PLAN OLMAMIŞ SEN EN İYİSİ BİZE BIRAK

(İşadam A.Y.)
"Yeni bir işyeri açmak istiyordum. Projesini çizdirdim. Onay için belediyeye götürdüm. Üst düzey yönetici, ’Bu plan olmamış, yeniden çizilecek. İşinin hallolmasını istiyorsan bize bırak’ dedi. Yeni plan yüklü bir miktarda para karşılığı, belediyede görevli birisiyle bağlantılı işyerinde çizildi. İşyerimin bulunduğu yeri kentsel dönüşüm alanı dışına bırakmaları için yine yüklü bir rüşvet verdim. Hem proje onaylandı hem işyerimi yapacağım yer, kentsel dönüşüm alanı dışında bırakıldı."

YUKARI ÇIK TOMBİK İŞİ SANA ÖĞRETSİN

Ê(Muameleci A.D.) "Denizcilikle ilgili bir firmada çalışıyorum. Denizcilik İşletmeleri’ne ilk gittiğim gün hiçbir şey bilmiyordum. Memur, 50 lira evrak paras istedi. Anlamadım. ’Aşağı mı yatırılacak harç parası’ dedim. "Hayır hayır; çık Tombik sana öğretsin, bilir bu işleri’ dedi. Tombik, parayı defterin arasına koydu, memura, ’Abi ilk sayfada teknenin adını hatalı yazmışsınız galiba, bi kontrol eder misin’ dedi. Adam, ’Ha tamam, düzelttim ben onu’ dedi, aldı parayı. Ben de sonunda işi kaptım. Defterin arasında, dosyanın içinde ya da tokalaşırken avuca veriyorum. Zincir olmuş, tıkır tıkır işliyor sistem. Maaş gözlerinde yok."

Bunu alırım ama önce helal et

(Vatandaş A.G. - ANKARA) "Bir arkadaşın emekliliğini kutlarken, bir kadeh şarap içmiştim. Gece yanlışlıkla sis farlarını da yakınca, polis durdurdu. Alkol sorusuna da ’Var’ dedim. ’Şimdi ne yapacağız. Alkollü araba kullanıyorsun. Daha önce de yakalandıysan, ehliyetini almam gerekir’ dedi. Cüzdanımdan 40 YTL çıkarıp verdim. Ama polisin şartı vardı. ’Bu parayı helal edersen alırım, yoksa almam’ dedi. Bir an ’Etmiyorum’ demek geldi içimden."

Hacı saymadan almadı

(Vatandaş S.B.) "Bir arkadaşları, yeni şirket açan kuzenime destek olsun diye, bir stadın lavabo, saha çimi, beyaz çizgilerden oluşan işlerini almaları için devreye girdi. Belediyede bu işe bakana, yüzde 10 veriliyormuş. Neyse, yemeğe gittik. Herkes adama ’Hacı’ diyor. Adam yemekte bize İslam’ın güzelliklerini, kalbi güzel tutmanın önemini anlattı durdu. Ben içimden, ’Bu adam rüşvet falan almaz’ diye düşündüm. Ama yemeğin sonunda adam zarfı aldı, bir güzel saydı. Sonra da, ’Aslında bu iş yüzde 10’a olmazdı, ama siz yeni şirket kurmuşsunuz. Hayırlı olsun’ dedi."

Telekızlarla ’rüzgárlık’ gönderin

(Yatçı S.K. - BODRUM) "Yaptığımız yatları çeşitli ülkelere satarken, liman başkanlığından, uluslararası denize elverişlilik belgesi almamız gerekiyor. Görevliler, ’Rüzgárınız bol olsun, rüzgárlığınız var mı’ deyip gidiyorlardı. Tüm cep telefonlarını bize ödettikleri yetmiyormuş gibi, bir de telekız isteyip, ’rüzgárlığı’ yani rüşveti onlarla göndermemizi istiyorlardı. Polisin bir baskında yakalanan telekızlardın ifadeleri sonrası, durulur gibi oldu, sonra yine başladı. Birçok yat imalatçısı, 80 bin doları bulan rüşvet nedeniyle işini bırakmak üzere."

Polise niyet hemşireye kısmet

(İşçi E.T.) "Eğlenmek için gittiğimiz İzmir’den, otomobille Manisa’ya dönerken çevirmeye yakalandık. Otomobili kullanan arkadaşımız, 52 promil alkollü çıktı. 50 YTL verdik. Polis memuru parayı beğenmedi. ’Biz burada 3 kişi görevliyiz’ deyip, 200 YTL istedi; vermedik. Polis memuru, ’O zaman arkadaşın ehliyetine 6 aylığına el koyacağız ve 600 YTL para ödeyeceksiniz’ dedi. Ben de kan tahlili istedim. Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne gittik ve kan tahlili yaptırdık. Ben hemşireye 50 YTL verdim. Rapor 39 promil geldi, kurtulduk."

Yılardır alıyorum

(Müfettiş C.L) "Bazı araç vergi dairelerindeki memurların trafik muamelecilerinden düzenli olarak rüşvet aldıkları ihbarı üzerine soruşturma başlatılmıştı. Tescil Şube Müdürlüğü içinde bulunan Maliye Bakanlığı Vergi Dairesi’ne girdik. Yoğun kalabalıkla uğraşan bir vergi memuru, işin ciddiyetini kavrayamamıştı. Muamelecilerin getirdiği dosyaları ayırıyor, içinden çıkan paraları çekmecesine atıyordu. ’Baskın oldu, hala gözümüzün önünde para alıyorsun’ dediğimizde, şu yanıtı verdi: ’Ben yıllardır alıyorum. Benden öncekiler de alıyormuş. İşi çabuklaştırmak için bahşiş veriyorlar’. Tabii tutukladık."

Kimine son model cep telefonu kimine nakit para

(Vatandaş B.T) "Babamın arkadaşı A.K.’nin TIR şirketi var. Bir gün Ankara’ya giderken, sürekli cebi çalıyor. O da, ’Tamam, emanet hazır; falanca kilometrede teslim ederim’ diyordu. ’Bu emanet ne’ dediğimde, ’Bize tonaj sınırı var. Bu gün 10 araba çıkarttım. Polisleri görmezsen, 3 bin 500 YTL cezayı ödersin. TIR geçişlerimin olduğu günler beni ararlar. Kimisi karısına zayıflama ilacını, kimisi Nokia’nın en son çıkan telefonunu aldırır. Kimisi de 500 YTL’ye kadar para ister’ dedi. Bu arada bizi arayıp duran arkadaş, park etmiş bekliyordu. A.K., arabadan inip, sivil bekleyen (izin günüymüş) polisin yanına giderek emaneti verdi."

Yarın: Kameralar geldi rüşvet yer değiştirdi
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!