Riske girmek..

Güncelleme Tarihi:

Riske girmek..
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2006 17:32

Ve şimdi de İsrail’in yanında yer alıp ve de destek verip Lübnan’da yaşananlar.

Savaşı savunmak zor...

Üstelik savaş için riske girip “kazanmak”a oynamak daha riskli gibi.

Onun için İsrail’in yaptığını, PKK için uygulamak ve uyarlamak bir çok yanlışı beraberinde getirebilir. Simülasyonu bile yanlışlığa yol açar.

Nitekim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Londra temasları sırasında sarfettiği “Türkiye körü körüne gövde gösterisi yapma arzusunda değildir” sözleri birinci yanlıştır.

Keza AKP’nin ağır toplarından Ersönmez Yarbay’ın “Kuzey Irak’a girersek Kürt ve Araplar bize karşı birleşir. ABD ve AB’yi karşımıza alırız ve ekonomi sarsılır. Bu AKP’nin sonu olur” demesi ikinci yanlıştır.

Dahası, “çok da feci” bir yanlışlıktır bu.

Başbakan’ın Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi söylediği “Bakın PKK konusunda sabrımız bitti” mealindeki yarının “çok şeylere gebe” olduğu açıklaması havada kalmıştı.

Bundan bahsetmiyoruz geride kaldı çünkü.

Yani eskidi.

Ama Gül ve Yarbay’ın söyledikleri ve vitrinde henüz duran yanlışları daha çok taze.

Yani dumanı üstünde.

Birinci yanlışa dönersek.

Devlet gibi devletler hiçbir şeyi “körü körüne” yapmazlar, yapmamalıdırlar. Hiç bir devlet (tabii aklıbaşında insanların yönettiği devleti kastediyoruz) kendi ülkesini, milletini “körü körüne” başarısızlığa sürüklemez, sürüklememelidir.

Hele hele hiç bir devletin savaş gibi insanlık dışı bir kararı “gövde gösterisi” için alması beklenemez.

Peki Yarbay’ın sözlerine ne demeli: Yani izahı güç yanlışa?

Eğer sınır ötesi operasyon yapılırsa, bu hükumetin sonu olurmuş.

Gerçi herkes hükümetin sonunun gelmesini bekliyor ama bu şekilde olmasın bence.

Yani devletin ve ülkenin başına bela olabilecek bir durumu miras olarak bırakmasın yeter.

Benim takıldığım o da değil. Hatta AB ve ABD’yi Türkiye’nin karşısına alması da değil.

Benim takıldığım Kürt ve Araplar’ın bizim sınırdışı operasyonumuza karşı birleşmeleri...

Yani Kürtler ve Araplar birleşirse bu çok kötü olurmuş.

Yarbay hiç mi yakın tarihe göz atmıyor. Hiç olmazsa 1964’lere kadar uzansın. Daha uzağa da gitmesin belki yorarız onu.

İsrail, tüm Arap dünyası ve Irak, İran, Suriye’de yani her nerde yaşıyorlarsa yaşasınlar tüm Kürtler’i karşısına aldı. Aynı İsrail, Mısır dahil tüm Arap dünyasını dize getirip İsrail devletinin sınırlarını genişletmedi mi? Hâlâ o sınırlar tartışılmıyor mu?

Filistinliler için koskoca Arap dünyası ne yapabildi ki?

Müslüman dünyası dahil İsrail’e ne yapılabildi?

Ama Türkiye’ye gelince “dur” demek lazım.

Ne Arap dünyası, ve Irak’taki Kürtler...

Hiç biri Türkiye’nin umurunda değil.

Tabii aklı selim ile hareket etmek başka, gösteri için savaşmak başka, hükümetin sonu olur diye operasyondan vazgeçmek başka.

Hepsini ayrı ayrı tartışamaya bile gerek yok.

Sadece soğukkanlı davranmak yeter.

Ve de güçlü olduğumuzu unutmamak da...

Sezai Bayar 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!