Reşitpaşa Korusu tehdit altında

Güncelleme Tarihi:

Reşitpaşa Korusu tehdit altında
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2000 00:00

Haberin Devamı

Sarıyer Belediyesi, tarihi Reşitpaşa Korusu'na Kültür Merkezi yapmak için kolları sıvadı. Semt sakini ise Koru'nun tarihi kimliğinin tescillenmesi, ağaçların korunması için harekete geçti. Cumhurbaşkanı'na ve Koruma Kurulu'na başvurdular.

Reşitpaşa semtine adını veren tarihi Reşitpaşa Korusu'nun geleceği tehdit altında.

Şirket-i Hayriye'nin kurucularından Reşitpaşa'ya ait Koru'nun son varisi Sanatoryum olması için Koru'yu devlete hibe etti. Ne var ki yıllar geçti, sanatoryum yapılamadı.

60'lı yıllarda korunun içindeki köşk yandı. 1970'de de Koru, Emirgan Gümrük Kurumu'na devredildi.

Balık üretim yataklı, dev sarnıçlı, dipsiz kuyulu canım Koru zaman içinde gümrükten çok araba mezarlığına döndü. Asırlık çam ve nadide meyve ağaçları yıllarca otomobil lastikleri ve parçalarının altında ezildi.

Okula ek bina ve bahçe

Korudaki metruk ahşap köşkün tavanlarındaki sedef kakmaların parıltılarından ise eser yok. Çocukluğu bu koruda geçen yetişkinlerin zihninde kalmış o kadar.

90'larda Koru, Gümrük Kurumu'ndan alınıp Deniz Yolları İşletmesi'ne (DYİ) devredildi. O zamandan beri Koru, DYİ'nin.

80'li yıllarda ise Koru'nun Reşitpaşa meydanına bakan tarafına bir ilkokul yaptırıldı. Sekiz yıllık eğitim yasasından sonra okula bir de ek bina inşa edildi. Okulun adı Karacapaşa İlkokulu idi. Osman Saçmacı İlköğretim Okulu olarak değiştirildi.

Okul yönetimi okula bahçe yapmak için Deniz Yolları İşletmesi'nden arazi istiyordu. Beş yıl süren bu görüşmeler Nisan ayı sonunda sonuçlandı. İstenen arazi okula verildi. Bahçe için verilen arazi ile birlikte bugüne kadar okul için Koru'dan 2.5 dönüm arazi alınmış oldu.

Okullar kapanınca bu araziye asfalt döküldü ve o günden beri burası otopark olarak kullanılıyor.

Düğün salonu

Koru'nun başına gelenlere bugüne dek Reşitpaşalılar sesini çıkarmadı. Ta ki bahçe yapılması için Milli Eğitim'e verilen yere Sarıyer Belediyesi'nin bir düğün salonu yapacağı söylentisini duyana dek.

Okul bahçesi mi, düğün salonu mu derken, Koru'dan gelecek nesillere devrecek bir tek ağaç kalmayacaktı. Dört gün içinde 750 imza toplayıp Cumhurbaşkanı'na bir dilekçe yazıldı. Cumhurbaşkanlığı'ndan gelen ve İstanbul Valiliği ve Kültür Bakanlığı ile gerekli görüşmelerde bulunulduğunu açıklayan yanıt Reşitpaşalıları biraz rahatlattı.

Özel Kalem Müdürü’yle ilginç sohbet

Koru'yu gezmeye giderken, kendini Sarıyer Belediyesi Başkan Yardımcısı olarak tanıtan aslen Belediye'de Özel Kalem Müdürü olan Bayram Ali Koçoğlu yolumuzu kesti. Reşitpaşalılarla Belediyeli yetkili arasındaki konuşmayı veriyoruz:

REŞİTPAŞALILAR: Koru'daki asırlık ağaçları hiç gördünüz mü?

BELEDİYE: Gördüm. Ağaçları kestiler diyorsunuz. Sadece maki ve çalılıkları kestik.

REŞİTPAŞALILAR: Düğün salonu yapacakmışsınız?

BELEDİYE: Buraya bir Kültür Merkezi kurulacak. Düğün salonu değil.

REŞİTPAŞALILAR: Bir dolu boş alan var, gidin oraya yapın, Koru'ya değil.

BELEDİYE: Biz üç beş kişinin rahatını değil toplumu düşünüyoruz. Üç beş kişinin göz zevki için toplumun çıkarlarını göz ardı edemeyiz.

REŞİTPAŞALILAR: Koru'ya bina yapamazsınız, Boğaz öngörünümlü yer, imar izni yok ki.

BELEDİYE: Biz öngörünümü de biliyoruz, istimlakı da. Biz belediyeyiz, biz en büyüğüz, herşeyi yaparız. Siz farkında değilsiniz Reşitpaşalılar'a yanlış yapıyor zarar veriyorsunuz. İşsizlik var. Semtin bir bankası bile yok. Banka olabilmesi için bazı iş sektörlerinin burada kurulması gerek.

REŞİTPAŞALILAR: Siz bizim oylarımızla oradasınız.

BELEDİYE: Bakın, böyle giderse istimlak ederiz. Engel olursanız evlerinizi de elinizden alırız.

REŞİTPAŞALILAR: Elimizden alacağınız yerler 1955 yılından beri şahsi bina tapulu evlerimiz. Korumuza sahip çıkacağız, bunu bilin.

BELEDİYE: İmza toplamışsınız, göreceksiniz ki, imzalarını verenler teker teker imzalarını geri alacaklar.

Koru’yu gezdik

Bir grup semt sakini ile okulun girişinden elimizi kolumuzu sallayarak Koru'ya girdik. Sokaktan geçen herkes girebilir çünkü okulun bir kapısı yok. Otopark yapılırken demir kapısı çıkarılıp bir kenara konmuş. Öğrenciler de Koru'daki tehlikeli havuz ve sarnıçlardan habersiz Koru'nun içinde dolaşıyor, oynuyor, ağaca çıkıyorlar.

Çocuklar da ağaç kesiminden hoşnut değil. ‘‘Eskiden okulun penceresinden karlı çam ağaçlarını görüyorduk, şimdi güneşin altında burunlarımız kanıyor'' diyorlar. Koru'ya bir zaman tinerci çocuklar dahi dadanmış. Otlar arasında eriklerle birlikte izmarit ve araba parçaları serpilmiş.

Deniz Yolları İşletmesi ise araziyi okula verdikleri için birşey diyemediklerini belirtiyorlar. Korunun elden gitmemesi için Denizcilik İşletmeleri'ne ait dev bir spor kompleksi yapılması düşünülüyor.

Semt sakinin ağzından

REŞİTPAŞA KORUSU

Ağaçlar kısa zamanda büyümüyor. Senfoni orkestrası gibi bülbül, kanarya envai çeşit kuş, sincap ve sansarlar yaşıyor burada. Özenle seçilmiş botanik bahçesi olan bir koru tabiatı var. Bu sessizliğin, sakinliğin korunmasını istiyoruz. Burası Reşitpaşa'nın ciğerleri, İstanbul'un rehabilitasyon merkezi. Eskiden dev ladinlerden gökyüzünün maviliği gözükmezdi. Yarısından çoğu gitti. Biz Koru'yu emanet aldık, çocuklarımıza da bırakılmasının vicdani sorumluluğunu taşıyoruz. Korunun kimliğinin henüz resmi bir tescili yok. Bu güzide parçaya tarihi değeriyle resmilik kazandırılıp korunması tek temennimiz. Yüzyıllarca yaşayan ağaçları gelecek nesillere teslim edecek, kıymet bilecek kişilere verilirse gözümüz arkada kalmaz. Reşitpaşa, Borsa'ya ve Maslak'a yakınlığı, depremden uzak 3. bölge olması itibarıyla çok değerlendi. Ne yapmak istiyorlar bilmiyoruz. Ama yeter ki ağaçlarımızı ellemesinler. Kültür Bakanlığı tarafından SİT alanına dönüştürülüp tarihi kimliği verilsin o kadar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!