Rekortmen kardeşler

Bugüne kadar 950 şarkı sözü yazan Sezen Cumhur'la, 800'ün üzerinde senaryoya imza atan ağabeyi Safa Önal arasında tam sekiz yaş fark var. Birlikte çalışmışlıkları çok ama iki kardeşin fazla ortak yönü olduğunu söylemek zor. Ağabey futbol meraklısı, kardeş ise nefret ediyor. Sezen Cumhur telefonla konuşmaya bayılıyor, Safa Önal hiç hoşlanmıyor. Ağabey içki içmeyi seviyor, kardeşi yanından bile geçmiyor. İkisinin bir ortak noktaları okumayı, araştırmaya çok sevmeleri. Ama bakın birbirleri hakkında neler anlatıyorlar...

Türk Sineması'nın altın yıllarında sinemaya birçok unutulmaz film kazandıran senarist Safa Önal ile yazdığı şarkılar hala dillerden düşmeyen Sezen Cumhur Önal iki başarılı kardeş. Safa Önal, şu sıralar Kanal D'de oynayan televizyon dizisi Berivan'ı yazıyor. Kardeşi Sezen Cumhur Önal ise yine aynı televizyon kanalında Müzik Rüzgarı programını kendine has tarzıyla sunmaya devam ediyor. Önal Kardeşler, 1969 yılında, yazdıkları senaryo ve şarkı sözü sayısı nedeniyle kendi alanlarında rekor kırmış ve ‘‘Rekortmen Kardeşler’’ ünvanını almışlar.

KARDEŞİNİ MARDİN'DE BIRAKTI

İlk senaryosu Kanlı Para'yı 1953'de yazan ve Türk sinemasına ilk adımını atan senarist Safa Önal, o günden bugüne 800'ün üzerinde senaryo yazdı. 49 yıldır oyuncular onun kalemiyle ağladılar, güldüler, seviştiler, ayrıldılar. Önal'ın yazdığı ve hatta bazılarını yönettiği filmler hálá televizyonlarda gösteriliyor. Önal bu dönem içinde senaryosunu yazıp yönettiği Umut Dünyası'yla Altın Portakal, senaryosunu yazdığı Menekşe Gözler'le Altın Koza aldı. ‘‘Sinema zayıflayınca televizyona geçtim’’ diyen Önal'ın imzasını artık dizilerde görüyoruz. Safa Bey, aynı zamanda Türker İnanoğlu'nun sahibi olduğu TÜRVAK'ta senaryo dersleri veriyor. ‘‘En son sinema filmi olarak 1996'da Yalı'yı yazıp yönettim. Bugünlerde ise yalnızca Berivan'la yatıp kalkıyorum. Daha önce de televizyonda senaryosunu yazdığım Gündüzün Karanlığı, Gölge Çiçeği, Tutku, Gözlerinde Son Gece, Affet Bizi Hocam, Zehirli Çiçek gibi diziler oynadı’’ diyerek televizyondaki serüvenini anlatıyor.

Berivan'ın Safa Önal'da özel bir yeri var. Berivan bir şarkı olarak patladı, şimdi de bir doğu hikayesi olarak görülse de Önal, ‘‘Berivan'ın kişiliğinde bütün kadınlara saygımı sunuyorum’’ diyor. Dizinin özel olmasını da şu sözlerle açıklıyor: ‘‘Mardin'in Cerdüş kazasında yıllar önce bir kızkardeş bıraktım. Babam orada kaymakamdı, kız kardeşim doğduktan 1-2 gün sonra orada öldü ve oraya gömüldü. Kardeşim yaşasaydı Sezen'le aramızdaki ortanca kardeşimiz olacaktı. Bu yüzden orası bende gizli kırık bir ışık gibi kaldı. Bunca zaman sonra beni Berivan'a iten belki içimde kalmış, yarım kızkardeş kederi. Bu içimde bir Berivan büyüttü. Berivan, soyut bir güzellik taşıyor, yiğit, kavgacı, dürüst bir kadını simgeliyor. .’’

Kardeş Sezen Cumhur Önal'ın üne kavuşması ise 1960'lara dayanıyor. Günümüze kadar 950 şarkı sözü yazan Önal, bir Fransız şarkısına Türkçe sözler yazmış ve bu şarkıyı 1965'de Sacha Distel'e ‘‘Kime derler, sana derler’’ adıyla Türkçe olarak okutmuştu. Bundan sonra Patricia Carli, Peppino Di Capri, Johnny Hallyday, Mina, Marc Aryan gibi şöhretlere de şarkılar yazan Sezen Cumhur'un ilk şarkı sözü yazdığı Türk şarkıcısı Berkant. ‘‘Benim şarkılarımı seslendiren insanların sesleri bu kadar güzel olmasaydı ben şarkı sözü yazarı olmazdım, gazetecilik yapmaya devam ederdim’’ diyen Sezen Cumhur'a göre artık günümüzde şarkı sözüyle şarkıyı yorumlayan kişi oturmuyor. Son dönemde en çok beğenerek dinlediği isim ise İlhan Şeşen.

Sık sık anneleri Nihal Önal'ı da alıp biraraya gelen Safa-Sezen Cumhur Önal kardeşler, başarılarının kaynağı olarak anneleri Nihal Hanım'ı ve babaları Fahrettin Bey'in edebiyata ve müziğe düşkünlüğünü gösteriyorlar. Safa Önal, ‘‘Sezen'in doğduğu anı, göbeğinin kesildiğini hatırlıyorum. Babam kaymakam olduğu için o dönem Bursa'nın İznik ilçesindeydik. Onu bebekken uyutmak için ayağımda salladım’’ diye anlatıyor.

İki kardeş Yelpaze dergisinden sonra sinemada da yanyana geliyorlar. Sezen Cumhur'un yazdığı şarkılar, ağabeyinin filmlerine renk katıyor. ‘‘Bana göre abimin birkaç kimliği var. İlk kimliği hikayeciliği, edebiyatcılığı. Sonra yöneticiliği, gazeteciliği geliyor. Sonra da senaryoculuğu.’’