PKK bitiyor ama...

PKK'nın biliyorsunuz ‘‘beyin ölümü’’, Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasıyla gerçekleşmişti.Şimdi biyolojik ölümü de kapıda imiş gibi bir durum var. Çünkü örgütün üst düzeyi birbirine düşmüş durumda. Örneğin Abdullah Öcalan'ın kükreyince dağları devireceğinden eminmiş gibi konuşan kardeşi Osman Öcalan bile örgütün reddettiği adam konumuna düştü.Sadece o değil, Nizamettin Taş, Hıdır Yalçın, Faysal Dunlayıcı (Kani Yılmaz) dahil örgütte ağırlığı olan daha 20 kadar ismin aynı şekilde eski adıyla PKK'dan koptuğu artık saklanmıyor.Son bir açıklama, Özgür Politika gazetesine karşı ekip adına açıklama yapan Duran Kalkan'dan geldi. Kalkan:‘‘Bu arkadaşlarımız mücadele dinamizmlerini, azimlerini, ruhlarını kaybetti. Hizip olarak son 6-7 aydır örgütlenmiş durumdalar. Örgütü dağıtmaya yemin etmiş gibi hareket ediyorlar. Yaşadığımız durum savrulmayı, kopuşu ifade ediyor. Disipline uymadılar, örgütü sıkıcı bulup, kadroları dağıtıyorlar, herkese ‘İstediğiniz yere gidebilirsiniz' diyorlar. Seçimler sürecinde Türkiye'de bağımsız adaylar göstermek istediler. DEHAP'a alternatif parti örgütleme girişiminde bulundular. Bazı kişileri alet ettiler.ABD şiddet yerine içten yıkıcı, bozguncu, dağıtıcı eğilimleri körükleyerek, yaşam imkanlarının ucunu gösterip ‘şeker politikası' izleyerek örgütü içten dağıtmayı amaçlıyor. Türk ve ABD genelkurmayları sürekli görüşüyor’’ diyor.Duran Kalkan'ın örgüt içindeki gerçekleri saklayamadığı belli ama teşhisleri ne kadar isabetli bilmiyoruz. O nedenle örgütün bugün düştüğü durumda, ABD'nin bilinçli bir politikasının mı, yoksa PKK'nın içine düştüğü iç iktidar kavgasının mı daha fazla etkili olduğunu tayin edemiyoruz.ABD Irak'ı işgal edeli bir yıl geçti. Ama aynı ABD, yıllardır ‘‘terör örgütü’’ dediği PKK'ya bir fiske bile vurmadı. Bunun bir açıklaması olmalı. Bu açıklama ya ABD'nin uyguladığı bilinçli bir politikayı anlatır yahut da Türkiye'ye dürüst davranmadığını...Görüntüler PKK'ya bugüne kadar dokunulmamış olmasının gerisinde ABD'nin bilinçli politikalarından çok Türkiye'ye verdiği sözü tutmakta istekli olmadığı gerçeğini öne çıkartıyor. Örneğin ABD ile PKK yetkililerinin görüştükleri biliniyor. Osman Öcalan'ın ABD güçlerine sığındığı da söyleniyor.Kaldı ki ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muyers'in Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hilmi Özkök'e: ‘‘Merak etmeyin, PKK'yı da silahsızlandırıp etkisiz hale getireceğiz. Bununla ilgili planlama çalışmalarımız sürüyor. Hatta belki o zaman Türk askerinin Kuzey Irak'ta bulunmasına da ihtiyaç kalmayacak’’ demesi üzerinden tam 10 ay geçti ama bir gelişme olmadı.Hani geçmişte ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rogers'ın o zamanki Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'e verdiği bir ‘‘asker sözü’’nden yeterince ders almıştık da...