Perinçek'ten zehir zemberek savunma

Güncelleme Tarihi:

Perinçekten zehir zemberek savunma
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2009 12:57

"Ergenekon" davasının 40'ıncı duruşması Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonunda yapılıyor. Duurşmada İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek savunmasını yaptı.

Haberin Devamı

Sorgu sırası kendisinden olan tutuklu sanıklardan Serhan Bolluk, savunmasının hazır olmadığını belirterek daha sonra ifade vereceğini belirtti. Bunun üzerine sıradaki sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, kürsüye çağrıldı.

 

"KIRCI DEĞİL BİR DEVLET İNTİHAR ETTİ"

 

Perinçek savunmasına intihar eden emekli albay Abdülkerim Kırcı'ya ilişkin beyanlarıyla başladı. Perinçek, "Kahramanların intihar eden ordu savaşma yeteneğini kaybeder. Kahramanları intihar eden ülkenin yargısı başka büyük devletin infaz memuruna dönüşür. Türk yargısı ABD'nin infaz memuruna dönüşmektedir. Bir kahramana yaşamayı zindan etmişiz, Türk milleti kahramanlarını ölüme zorluyor. Zor dönemler kahramanlar ile geçilir. Şimdi kahramanları köpeklere boğduruyorlar" dedi.

 

Haberin Devamı

Bu sürece sessiz kalınarak kalkıda bulunulduğunu ileri süren Perinçek, Abdülkerim Kırcı'nın değil bir devletin intihar ettiğini söyledi.

 

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/biri_isterseee.jpg"NATO'DAN ÇIKALIM IRAK HALKINA EN BÜYÜK KATKIDIR"

 

Abdullah Öcalan'a dokunanın yandığını iddia eden Perinçek, "Apo'yu yakalayan Levent Göktaş albayı içeri tıkacaksınız. Sonra kapalı kapılar arkasında görüşeceksiniz. Apo'ya dokunan yanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri hergün futbol topu gibi tekmeleniyor" diye konuştu.

 

Tuncay Güney'in ve Danıştay saldırısına ilişkin davada ceza alan Osman Yıldırım'ın beyanlarının ciddiye alınmasının savcıların kendi samimiyet ölçülerini ortaya koyduğunu ifade eden Perinçek, bu davanın Türkiye'nin en temiz insanlarına açıldığını söyledi.

 

Gladyo temizlenmek isteniyorsa, NATO'dan çıkılması gerektiğini belirten Perinçek, "NATO'dan çıkalım Uğur Mumcu'lar katledilmez, Madımaklar yakılmaz, PKK'nin kökü kazınır. NATO'dan çıkalım Irak halkına en büyük katkıdır" diye konuştu.

 

Haberin Devamı

İDDİANAME TÜRK ORDUSUNA DÜŞMANLIK BELGESİ


“Ergenekon” davasının tutuklu sanıklarından İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Bu iddianame, Türk ordusuna düşmanlık metnidir” dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada bugün başladığı savunmasına devam eden Perinçek, “Kimse korkmasın, vatanını, milletini savunsun. Biz Türk Silahlı Kuvvetlerine 'darbe yap' demiyoruz” diye konuştu.

Perinçek, onurlu bir adamın şakağına kurşun sıkmasının, “JİTEM öldürdü” diye belirtildiğini söyleyerek, “Bu mahkeme bunu çözecek. Bu çözemezse başka mahkeme çözecek. O da çözemezse Türk milleti bunu çözer. Kimse vatanseverliği mahkum edemez. Vatanseverliği mahkum etmeye kalkanlar, Türk milletinin ayakları altında kesinlikle kalacaktır” dedi.

Haberin Devamı

Bu iddianamede örgütü kuran, ilişkiler ağını ören, çatısını çakan kişinin Tuncay Güney olduğunu ileri süren Perinçek, Güney ile 2001'de yapılan mülakat, buna dayanılarak yapılan şema ve Güney'in polise verdiği belge çuvalının bu davanın 3 kanıtı olduğunu kaydetti.

“DELİ SAÇMALARI BUNLAR”

Perinçek, Güney'in mülakatı olmaması durumunda ortada bir örgütün de olmayacağını dile getirerek, iddianamede Güney'in adının 487 kez geçtiğini, iddianamenin yarısının Güney'den oluştuğunu, diğer yarısının da “fasa fiso” olduğunu öne sürdü. “Bir meczubun Türkiye ile oynayamayacağını” ifade eden Perinçek, şöyle konuştu:

“Deli saçmaları bunlar. Deli safsatasının arkasındaki gücü görelim. Bir meczubun şemasını MİT resmi belge haline getirip 2002 yılından itibaren devlet içindeki darbe ve tertiplerde kullanır mı? Bu işler, bir meczubun işleri değil. Kasette izlenen deli saçmalarını savcı Zekeriya Öz ve ekibi iddianame haline getirmiş. O zaman kasette izlediğiniz Tuncay Güney, Zekeriya Öz olmuş. Kim önüne konan Tuncay Güney mülakatından üretilen görüntüleri izledikten sonra

Haberin Devamı

'delillendirin', 'savcıları bulun', 'onları tutuklayın' talimatı vermiş? 2006'da

Fethullah Hoca 'ulusalcıların üzerine gidin' fetvası vermiş. Bu durumda kasetteki Tuncay Güney, Fethullah Hoca'nın ta kendisi oluyor. Koca koca komutanlar Güney'e meczup falan demesinler. Güney'in konuşması ulusa sesleniş konuşması. Bir meczup 70 milyonu önünde toplayabilir mi? Bu tertibi görelim. Güney bu tertibin, Türk milletine kastını açıklayan zavallı çocuğumuzdur. Çocuklarımızı sokaklara atıp zavallılaştırıyor, Tuncay Güney yapıyoruz.”

YENİDEN YAPILANMA BELGESİ

Hakkındaki iddiaları tek tek açıklayan Perinçek, “Ergenekon'un Yeniden Yapılama” belgesini Bilecik'te yapılan toplantıda yazdıkları iddiasının uydurma olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Perinçek, 1992'den beri resmi olarak kendisine koruma verildiğini, illere girerken otomobille karşılandığını ve Bilecik'e gidip gitmediğinin vilayetten öğrenilebileceğini kaydetti.

Bu iddianın savcının samimi uydurması olduğunu savunan Perinçek, Tuncay Güney'in mülakatında böyle bir şeyin yer almadığını ifade etti.

Bu belgenin Doğu Perinçek ve arkadaşları tarafından Veli Küçük'ün talimatıyla yazıldığı iddiasının da yine Güney'in mülakatında yer almadığını, bunun da uydurma olduğunu belirten Perinçek, Güney'in mülakatında bunun tam tersini söylediğini kaydetti.

Perinçek, “savcıların uydurduklarına iddianamede de yer verdiklerini” öne sürerek, “Bunlara savcı denemez. Babamın hatırasını incitirim” diyerek, babasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yardımcılığı yaptığını belirtti.

Perinçek ve partinin 3 genel başkan yardımcısının “Ergenekon temel belgesini” hazırladıkları iddiasının da doğru olmadığını, Güney'in böyle bir yalanı söylemediğini ifade ederek, “Devletin Yeniden Yapılanması” belgesinin “Ergenekon”un yeniden yapılanması belgesi olmadığını, bunun İP Başkanlık Kurulu kararı olduğunu kaydetti.

“ARZ EDERİM” DİYE BİTEN MEKTUP İDDİASI

İddianamede, kendisinin Veli Küçük'e “arz ederim” diye biten bir mektup yolladığı yönündeki iddialara da değinen Perinçek, söz konusu mektubu hem mahkeme heyetine hem de savcılara verdi.

Perinçek, mektubun sonunda “arz ederim” ifadesinin yer almadığını dile getirerek, “5 satırlık bir mektuptur. Bu sözcük de yoktur. Ayıptır, utanmazlıktır. Söylemediğim sözcükle bir gazeteye manşet oldum. Bu yalanlar mütareke basınında manşet olsun diye yazılıyor. Bu iddianamenin zavallılığına bakın, nelere muhtaç kalmış” dedi.

SAVCILARA İÇİN SUÇ DUYURUSU İSTEMİ

Savcıların bu kez “sahtecilik” suçu işlediğini savunan Perinçek, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yolladığı mektubun sonundaki “arz ederim” sözcüğünün kesilip biçilerek, Veli Küçük'e yollanan mektuba eklendiğini, bu mektubun da Cumhurbaşkanı'na, bütün devlet ve hükümet yöneticilerine, TSK komutanlarına, siyasal partilere, kitle örgütlerine ve basına yollanan dosyanın sunuş mektubu olduğunu kaydetti.

Emniyetteki ifadesinde, “arz ederim” sözcüğünün o mektupta olmadığını açıkça söylediğini ifade eden Perinçek, mahkeme heyetine seslenerek, “Bu bana iftiradır. Suç duyurusunda bulunacaksın. İddia makamı sahtecilik yaptığı zaman suç duyurusu yapacaksın. Eğer savcılıkla aranızda bir anlaşma varsa onu bilemem. Ama hakimseniz suç duyurusu yapacaksınız” dedi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA SİLAH VERİLDİĞİ İDDİASI

İddianamede, TSK subaylarının, Doğu Perinçek'in “organizesi ve referansıyla” Barzani ve Talabani'ye 24 bin adet silah verdikleri, bu silahların 6 bininin yine Türk subaylarınca PKK'ya teslim edildiğinin yazıldığını belirten Perinçek, şöyle devam etti:

“Tek kanıtları, Tuncay Güney'in söyledikleridir. Savcılara göre, Mehmetçiği vuran silahları ve kurşunları PKK'ya, Türk ordusu vermektedir. 24 bin silahın bireysel veya grupsal bir girişimle Barzani, Talabani ve PKK'ya verilemeyeceği açıktır. Güney, 24 bin silahı 2 arabaya sığdırabilmiştir. Bu konularda uzman olan, İP Genel Başkan Yardımcısı emekli General Servet Cömert ile yaptığımız hesaba göre, 24 bin silah, 120 ton ağırlığındadır ve silahların arasındaki hava boşlukları da hesap edildiğinde bu kadar silah, en az 12 TIR ile götürülebilmektedir. TIR'ların büyüklüğüne göre bu konvoy 20 TIR'a kadar çıkmaktadır. TIR'ların boyu 13 metre 60 santimdir. Trafik kurallarına göre TIR'lar arasında bırakılması gereken mesafe de dikkate alınırsa, bu konvoyun boyu 1,5–2 kilometredir.

Genelkurmay Başkanlığı da bu haince suçlamanın 'tamamen asılsız ve mesnetsiz' olduğunu bildirmiştir. İddianame yazılmadan önce bu resmi yazı Savcı Zekeriya Öz'e verilmişti. Savcı, Güney'in 2001 yılındaki alçakça ve haince yalanını iddianamesine inatla ve ısrarla, döne döne yazmıştır. Güney güvenilir ama Genelkurmay Başkanlığı güvenilmez.”

Perinçek, 16 Şubat 2001 tarihinde New York Times gazetesi ve 23 Şubat 2001 günü Washington Post gazetesinde, gazeteci Jim Hoagland imzasıyla yayımlanan haberde, Türk ordusunun komutanlarının “Kuzey Irak sınırında kaçakçılık yaptıkları”nın yazıldığını belirterek, bunun bir suçlama olduğunu söyledi.

“CIA, Ergenekon iddianamesine bu kuyruklu yalanı yazdırabilmiştir” diyen Perinçek, bunun amacının TSK'yı yıpratmak olduğunu söyledi.

Perinçek, “Bu iddianame, Türk ordusuna düşmanlık metnidir. Hain olan insan bunu iddianameye koydurur” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!