Papa'ya 10 öneri

Güncelleme Tarihi:

Papaya 10 öneri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Papa 2'nci Jean Paul, bugün Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'la başbaşa görüşecek. Yılmaz, Papa'ya terör ve yabancı düşmanlığına karşı işbirliği içeren 10 öneri sunacak.

Tarihi gün: Papa, Diyanet İşleri Başkanı'nı ağırlıyor

MÜSLÜMAN ve Hıristiyan aleminde bugün tarihi bir gün yaşanıyor. Tarihte ilk kez bir Diyanet İşleri Başkanı, Hıristiyan aleminin lideri tarafından Vatikan'da ağırlanıyor. Papa 2'nci Jean Paul'ün davetlisi olarak 8 kişilik bir heyetle Roma'ya giden ve dün Papalık Dinlerarası Diyalog Konseyi Başkanı Nijeryalı Kardinal Francis Arinze'yi ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, bugün de Papa ile başbaşa görüşüyor. Görüşmede Yılmaz, terörizm ve yabancı düşmanlığına karşı işbirliği önerecek.

İŞBİRLİĞİ ÖNERİLERİ

Yılmaz, Vatikan'daki görüşmelere 10 maddelik öneri paketiyle gitti. Pakette yer alan maddeler şöyle:

Farklı din mensuplarının diğer dinleri ön yargıdan uzak olarak tanımaya çalışmaları sağlanmalı.

Dini teşkilat ve müesseseler görevlilerine diğer dinler konusunda doğru ve sağlıklı bilgiler verecek eğitim programları düzenlemeli, bu konuda karşılıklı yardımlaşma yoluna gidilmeli.

Bu alanda araştırma yapacak kişilere karşılıklı burs verilmeli.

Ders kitaplarındaki yanlışlar temizlenmeli.

Gerçek diyalog için herkes kendi dininin sınırları içinde kalmalı, geçmişte yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak din mensuplarının hangisinin haklı ya da haksız olduğunu belirleme arzusunda vazgeçilmeli.

Dinlerarası diyalog çalışmalarının dinleri birleştirme veya bir potada eritme faaliyeti olmadığı, aksine tüm farklılıkları koruyarak, hoşgörü ve anlayış içinde ortak meseleleri konuşma ve işbirliği yolları arama gayreti olduğu kamuoyuna deklare edilmeli.

Bu arayış sürecinde farklılıklardan ziyade ortak noktaların vurgulanmasının gerekliliği gözönünde bulundurulmalı.

Tüm dinadamları kamuoyuna sevgi ve barışı anlatan mesajlar vermeli.

Din ve milliyet farkı gözetmeden, insan hakları, özellikle din ve vicdan hürriyeti konusunda haksızlığa uğrayan milletlerin ve toplulukların yanında yer alınmalı.

Dinlerdeki misyon, teblig ve irşad faaliyetleri, dini çoğulculuk ve birarada yaşama anlayışını zedeleyen unsurlardan arındırılmalı, başka bir dinin aleyhine olabilecek tavırlardan uzak kalınmalı.

Dünyanın çeşitli yerlerinde açlık ve fakruzaruret içerisinde olan toplumlara yönelik yardımların insani boyutta sınırlı tutulması sağlanmalı, kişilerin bu durumlarının dini propagandaya alet edilmesine engel olunmalı.

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının karşılaştıkları dini problemlerin çözümü için ortak girişimlerde bulunulmalı.

Din mensupları olarak ateizm, uyuşturucu, açlık, savaş, şiddet, terörizm ve yabancı düşmanlığı gibi olumsuzluklar karşısında ortak mücadele metotları benimsenmeli.

Kardinal: Türkiye çok önemli

DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'la dün görüşen Papalık Dinlerarası Diyalog Konseyi Başkanı Nijeryalı Kardinal Francis Arinze, ‘‘Biz bir ilke adım attık, arkasından da Hıristiyan ve Müslümanlar arasındaki ilişkiler sürmelidir, kesilmemelidir. Katolik Kilisesi için her ülke kutsaldır; ama Türkiye'nin ilk dönem Hıristiyanlık tarihi açısından bizim için büyük bir önemi var’’ dedi. Yılmaz, dün ayrıca Doğu Kiliseleri Başkanı Kardinal Achille Silvestrini ile biraraya geldi. Silvestrini, ‘‘Türkiye çok önemlidir; çünkü bütün dinler o topraklardan geçmiş ve Avrupa'ya gelmiştir. Tarsus metninde, Osmanlı döneminde Hıristiyanların korunması öngörülmüştü. Bir Müslüman ülke olarak gösterdiğiniz ilgi bizi çok memnun ediyor’’ diye konuştu.

Papa'yla ilk görüşen sürgündeki Cem Sultan'dı

VATİKAN, bugün Papa 2'nci Jean Paul'le görüşecek olan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'dan 511 yıl önce, üst düzeyde bir başka Türk'e evsahipliği etmişti: Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Cem Sultan'a.

Babası 1481'in Mayıs ayında öldüğü zaman Cem henüz 22 yaşındaydı ve İstanbul tahtına ağabeyi Bayezid geçti. Cem başkaldırdı, sultanlığını ilán etti ama ağabeyinin ordularına yenilince Osmanlı topraklarını terketti. Önce Mısır ve Hicaz taraflarına gitti, sonra yeniden Anadolu'ya geçip ağabeyiyle savaştı, yenilince memleketini sonsuza kadar terketti ve 13 yıllık bir sürgüne çıktı.

İlk durağı Rodos'tu. Adanın o zamanki hakimi olan şövalyeler Cem'i hem Avrupa'ya, hem ağabeyi Bayezid'e pazarlamaya çalıştılar. Bu tehlikeli satış denemesini şövalyelerin reisi d'Aubusson noktaladı. Yüklü bir para ve kardinal ünvanı karşılığında Cem'i Roma'ya, Papa İnnocent'e sattı.

Fatih'in oğlu 1489 Mart ayında Roma'da Papa İnnocent ve Vatikan'ın en üst düzeydeki yetkilileri tarafından çok büyük bir törenle karşılandı. Artık Hıristiyan dünyasının Türkler'e karşı hem pazarlık, hem tehdit unsuruydu. Papa'nın hayali Cem'i ikna ederek yeni bir Haçlı seferinde kullanmaktı ama şehzade memleketini hedef alan teklifleri reddetti.

Derken İnnocent öldü, yerine 6. Alexandre oturdu. Cem'i Papa Alexandre da pazarladı ve Bayezid'den bazen tehditle, bazen de vaadlerle her sene keseler dolusu altın kazandı. Günün birinde Fransa Kralı 8. Charles yanına Cem'i de alarak Kudüs'e Haçlı seferi planladı. Şehzadeyi ele geçirmek için Roma'ya girdi ve Papa için Cem'i krala vermekten başka çare kalmadı. Papa Alexander şehzadeyi Fransız kralına teslim etti ama Fatih'in bahtsız şehzadesi 1495'in Şubat ayında acılar içinde kıvranarak can verdi. Papa şehzadeyi Kral'a vermeden önce zehirlemişti. Cenazesi Bursa'ya aylar sonra getirilip defnedildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!