Özilhan: Liderler zirvesinden uzlaÅŸma çıkar

TÃœSÄ°AD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, yarınki liderler zirvesinden AB'ye yönelik olarak bir anlaÅŸma çıkacağı beklentisinde olduklarını söyledi.Özilhan, köşe yazarlarıyla kahvaltılı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, toplantıda Prof.Dr. Süheyl Batum, Prof.Dr. Asaf SavaÅŸ Akat ve Dr.Haluk Tükel'in açıkladığı raporları nasıl deÄŸerlendirildiÄŸinin sorulması üzerine ÅŸunları kaydetti: ''2002 senesinin ehemmiyeti belli. Türkiye'nin AB ile ilgili tartışmaları yoÄŸun gündemde. Dolayısıyla bizim bu siyasi kriterlerle ilgili açıklamalarımız malum. Dolayısıyla Süheyl Bey onları takdim etti ve biz bugüne kadar AB meselesinde siyasi kriterlere yoÄŸunlaÅŸmıştık. Dolayısıyla ekonomiye, büyümeye etkisi daha ikinci plandaydı. Tabii kamuoyunun da bu konuyu yakından irdelemesinde fayda görüyoruz. Onun için de Asaf hoca yaptığı çalışmayla köşe yazarlarımızı bilgilendirdi. Dolayısıyla siyasi kriterlerin yanında ekonomi ayağının da çok önemli olduÄŸunu ve Türkiye'nin büyüme modelinin AB müzakerelerinin baÅŸlamasıyla çok deÄŸiÅŸik bir yapıya gireceÄŸini irdelemeye çalıştık.'' Bir gazetecinin, ''2003 sonrasında IMF kredilerinin geri ödemesi baÅŸlayacak bu dönemle de iliÅŸkilendirilebiliyor mu?'' sorusu üzerine Özilhan, esas konunun Türkiye'de önümüzdeki dönem büyümenin nasıl olacağı ve bununla ilgili programın önemli olduÄŸunu vurgulayarak, büyümenin birinci ayağının ihracat, ikinci ayağının da yatırım, istihdam ve ihracat üçlüsünün geliÅŸmesi olduÄŸunu bildirdi. YABANCI SERMAYE BÃœYÃœMENÄ°N LOKOMOTÄ°FÄ° OLACAK Türkiye'de iç sermayenin yeterli olmadığının hep beraber görüldüğünü belirten Özilhan, ''Yabancı sermaye önümüzdeki dönemde büyümenin lokomotifi olacak. Büyümenin lokomotifi olacak yabancı sermayenin de kendini güvende hissetmesi lazım. AB ile müzakerelere baÅŸlamış bir Türkiye'nin de bunu yaratacağına inanıyoruz'' diye konuÅŸtu. Özilhan, ''Dün sivil platform siyasi bir mesaj verdi. Bugün siz ekonomik bir mesaj veriyorsunuz ve yarın bir zirve var. Zirveden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz. Olumlu olacak mı?'' sorusu üzerine de şöyle dedi: ''Olumlu olmasını diliyoruz, neticede Türkiye'de bu konuda kamuoyunda çok önemli bir konsensus var, siyasilerin de kendi aralarında bir konsensus saÄŸlayarak Türkiye'nin önünün açılacağını düşünüyoruz ve inanıyoruz.'' BAHÇELÄ°'DEN RANDEVU TALEBİ Özilhan, Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ni TÃœSÄ°AD'ın gazetelere verdiÄŸi ilanla ilgili görüşlerini nasıl deÄŸerlendirdiÄŸini sorması üzerine bunu bir tartışma ortamına sokmak istemediklerini ifade etti. TÃœSÄ°AD'ın yurtdışında da çok önemli aktiviteleri bulunduÄŸunu dile getiren Özilhan, ÅŸunları kaydetti: ''Sayın Bahçeli o taraflı tenkit ediyor. Yurtdışına da mesaj verilmesi gerektiÄŸini söylüyor. Halbuki TÃœSÄ°AD senelerdir, Helsinki'den evvel son 6 aydır yurtdışında, mesela Ä°spanya, Almanya, Ä°sveç'e birçok seyahatler yaptık. ArkadaÅŸlarımız diÄŸer ülkeleri gezdiler, hatta aday ülkelerle ilgili önemli bir program hazırladık. Yani TÃœSÄ°AD, yurtiçindeki bu aktivitesinin yanında yurtdışında da yoÄŸun aktivitesine devam ediyor.'' Devlet Bahçeli'den randevu talebi olduÄŸunu bildiren Özilhan, bu ara temaslarının olmadığını ve kendisinin de yurtdışında bulunduÄŸunu belirterek, Bahçeli ile görüşme talebi konusunda, ''Tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde tekrar bakacağız'' dedi. Özilhan, bir gazetecinin ''Bu fikir ayrılıklarına olumsuz tavır yarınki zirveden yine de olumlu bir sonuç çıkmasına neden olur mu?'' sorusuna, ''Olabilir tabii. Neticede herkes eteÄŸindekini döktü ve biraraya gelince, Türkiye'nin de müzakerelerin ehemmiyeti ortada olduÄŸu için tahminimiz ve arzumuz bir konsensus çıkacağıdır'' karşılığını verdi. "AB TÃœRKÄ°YE'NÄ°N ÖNEMLÄ° GÃœNDEM MADDESÄ°"TÃœSÄ°AD'dan yapılan açıklamaya göre, Tuncay Özilhan, köşe yazarlarıyla biraraya geldiÄŸi toplantıda yaptığı konuÅŸmada, Türkiye'nin AB üyeliÄŸinin uzun zamandan beri gerek Türkiye, gerekse TÃœSÄ°AD'ın en önemli gündem maddesi olma özelliÄŸini koruduÄŸunu söyledi. Özilhan, bu yıl sonunda yapılacak olan AB Kopenhag zirvesinde, üyelik müzakerelerine baÅŸlamak için bir tarih alınmasının Türkiye'ye AB üyeliÄŸi yolunun açılması ve AB ile ilgili takvimin belirsizlik ortamından kurtulması anlamına geleceÄŸini, bu nedenle büyük önem taşıdığını ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:  ''Bir tarih alınması, Türkiye'yi her açıdan rahatlatacaktır. Ancak zamanımız daralıyor. Biz uzun zamandan beri bu tarihi fırsatın kaçırılmasının Türkiye'nin geleceÄŸini karartabileceÄŸi uyarısında bulunuyoruz. Geçen hafta gazetelere verdiÄŸimiz ilanlarla görüşlerimizi kamuoyuna açıkladık. Arkasından en belirgin tıkanma noktaları olan ölüm cezasının kaldırılması, anadilde yayın ve anadilin serbestçe öğrenimi konularının kamuoyundaki hassasiyeti gözeterek  çözülmesine fırsat verecek somut öneriler getirdik.''     ''AMACIMIZ FELAKET TELLALLIÄžI YAPMAK DEĞİL'' Özilhan, bugüne kadar AB üyeliÄŸinin Türk ekonomisine saÄŸlayacağı imkan ve fırsatların az çok bilindiÄŸini varsaydıklarını ama bu konuda ciddi bir bilgi eksikliÄŸinin söz konusu olduÄŸunu gördüklerini söyledi. Özilhan, devamla ÅŸunları kaydetti:''Lafı hiç dolandırmadan söyleyeyim, bizim temel düşüncemiz ÅŸudur, esas olan bu ülkede yaÅŸayan insanların refah ve mutluluÄŸudur. Bunun entemel ÅŸartı da kiÅŸi başına düşen milli geliri artıracak bir yapıya kavuÅŸmaktır. Bu da ancak ve ancak AB üyeliÄŸi ile mümkün olacaktır. BirliÄŸe üye olmadan önce Türkiye'ye benzer ekonomik yapıları olan Ä°spanya, Portekiz ve Yunanistan'ın kiÅŸi başına düşen milli gelirleri 15 yıllık sürede yaklaşık 3 kat artarak, satın alma gücü paritesine göre 5 bin dolar civarından 17-18 bin dolara çıkmıştır.'' Türkiye'nin ekonomisinin AB üyeliÄŸinden kazanacaklarını hep konuÅŸtuklarını ama madalyonun öbür yüzüne de bakmak gerektiÄŸini ifade eden Özilhan, ''Müzakere tarihi alınamaması durumunda bizi neler bekliyor? Burada amacımız felaket tellallığı yapmak deÄŸildir. Ancak tercihlerimiz sonucunda ödeyeceÄŸimiz bedelin ağırlığının farkında mıyız?'' diye sordu.  YA KOPENHAG KRÄ°TERLERÄ° KARÅžILANACAK YABahçeÅŸehir Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süheyl Batum'un  ''Ölüm Cezası/Kültürel YaÅŸam ve Bireysel Özgürlükler'' baÅŸlıklı çalışmasını sunduÄŸu toplantıda konuÅŸan TÃœSÄ°AD Siyasi Kriterler Çalışma Grubu BaÅŸkanı Can Paker de, AB'nin müzakerelere baÅŸlamak için tarih vermesinin Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesine baÄŸlı olduÄŸuna dikkat çekerek, şöyle dedi: ''Önümüzdeki önemli konulardan üç tanesi, idam cezasının kaldırılması, anadilde yayına ve anadilin öğrenimine imkan tanınmasıdır. Bu konularda açılım saÄŸlanmasının, AB'in Türkiye'nin kararlılığını görmesi ve müzakereler için olumlu sinyal vermesinde çoketkili olduÄŸuna inanıyoruz.  Türkiye'nin arasında tercih yapması gereken alternatifler ortadadır. Ya Kopenhag kriterleri karşılanacak, AB'den müzakere tarihi alınacak, hem siyasi, hem ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye'nin yolu açılacak ya da bir ileri bir geri yerinde sayan, bölgesinde istikrar unsuru olmaktan uzak bir ülke konumuna düşülecek.''     Bu arada, Prof. Dr. Asaf SavaÅŸ Akat, toplantı çıkışında basın mensuplarının sorusu üzerine, hazırladığı raporla amacının AB'ye girmeya da girmeme halinde Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 10 yılda bundan nasıl etkileneceÄŸini araÅŸtırmak olduÄŸunu söyledi. ''Bazı arkadaÅŸlar raporu muhafazakar buldu'' diyen Akat, raporun yarınki Liderler Zirvesi'nden önce duyurulmasının da rastlantı olduÄŸunu söyledi.  Prof. Dr. Süheyl Batum gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakırken, ''AB'ye gireceÄŸiz sonunda'' demekle yetindi.      Â