‘Ortak akıl’ ve ortak his
Güncelleme Tarihi:
<b>Nuran ÇAKMAKÇI</b>
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2004 22:12
Geçtiğimiz hafta Erol Çakır Öğretmenevi'nde önemli bir toplantı vardı.
'Milli Eğitimde Ortak Akıl Toplantısı' adını taşıyordu. Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, üniversite öğretim üyeleri, bakanlık bürokratları, sendikacılar, basın mensupları, milletvekilleri, tam 2,5 gün boyunca toplantı salonlarına, deyim yerindeyse, kendilerini hapsetti.
Amaç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2020 vizyonunu oluşturup, gelecekte eğitimi tehdit eden unsurlar ile fırsatları değerlendirmekti.
Sessizce yürütülen, ilginç tartışmaların yaşandığı bir toplantıydı.
*
Ben de toplantının katılımcıları arasındaydım. dokuz numaralı masayı paylaştığım kişiler şöyleydi:
Kuleli Askeri Lisesi Komutanı Kurmay Albay Fahri Erenel, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Şakir Berber, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.D. Nakiye Boyacıgiler, Eğitim Bir Sen'den Ünal Mamur, Eğitim Sen'den Mesut Mahmutoğulları, Bilfen Koleji'nden Erol Özşen, Müsteşar Yardımcısı Güngör Kılınç.
Hemen her masada böyle bir dağılım vardı. Farklı kesimlerin temsilcileri bir masada toplanmıştı.
Toplantıya katılan bir CHP milletvekili ve Eğitim-Sen yetkilileri biraz kuşkuluydu. Hatta bazıları ‘Bunlar şimdi bizden fikir istiyorlar, sonra da satır aralarına bazı şeyler sıkıştırıp, işte onlar yaptı derler’ diyecek kadar şüpheciydi.
Ama birbiriyle pek anlaşamayan, hatta birarada duramaz dediğimiz grupların mensupları medenice tartıştı.
*
İlk başta şöyle bir uğrar, sonra çıkarım dediğim toplantıdan ayrılamadım. İlginç tartışmalar yaşandı. Geç saatlere kadar kaldım.
Her masada Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir yetkili vardı. Bakanlıkta sadece bir müsteşar yardımcısı nöbetçi bırakılmıştı. Talim Terbiye Kurulu Başkanı Salih Selçuk da toplantıdaydı. Bakan Hüseyin Çelik de açılışa geldi, hemen herkesin şurada burada tartıştığı şeyleri açık yüreklilikle dile getirdi. ‘İdeallerinizde, fikirlerinizde biraz uçun, sınırlar koymayın’ mesajını verdi.
Yaklaşık 80 kişinin katıldığı bu önemli toplantının sonuçları yakında açıklanacak. En önemlisi Milli Eğitim Bakanlığı'nın vizyonu buna göre oluşturulacak. Yani 15-20 yıl sonra eğitimimizin yeri belirlenecek,
Bu yere ulaşmak için rota çizilecek.
Herkesin görüşü, beklentisi, uzlaşı sağlanan konulara en kısa zamanda ulaşmak. Ama kırmadan, dökmeden, hiç kimseyi, hiç bir kurumu hırpalayıp, örselemeden, rencide etmeden, Cumhuriyetin temel değerlerinden ödün vermeden.
Yani akıl yoluyla, yani toplantının adı gibi, ortak akılla ve ortak hisle. Sağduyuyla.
'Milli Eğitimde Ortak Akıl Toplantısı' adını taşıyordu. Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, üniversite öğretim üyeleri, bakanlık bürokratları, sendikacılar, basın mensupları, milletvekilleri, tam 2,5 gün boyunca toplantı salonlarına, deyim yerindeyse, kendilerini hapsetti.
Amaç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2020 vizyonunu oluşturup, gelecekte eğitimi tehdit eden unsurlar ile fırsatları değerlendirmekti.
Sessizce yürütülen, ilginç tartışmaların yaşandığı bir toplantıydı.
*
Ben de toplantının katılımcıları arasındaydım. dokuz numaralı masayı paylaştığım kişiler şöyleydi:
Kuleli Askeri Lisesi Komutanı Kurmay Albay Fahri Erenel, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Şakir Berber, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.D. Nakiye Boyacıgiler, Eğitim Bir Sen'den Ünal Mamur, Eğitim Sen'den Mesut Mahmutoğulları, Bilfen Koleji'nden Erol Özşen, Müsteşar Yardımcısı Güngör Kılınç.
Hemen her masada böyle bir dağılım vardı. Farklı kesimlerin temsilcileri bir masada toplanmıştı.
Toplantıya katılan bir CHP milletvekili ve Eğitim-Sen yetkilileri biraz kuşkuluydu. Hatta bazıları ‘Bunlar şimdi bizden fikir istiyorlar, sonra da satır aralarına bazı şeyler sıkıştırıp, işte onlar yaptı derler’ diyecek kadar şüpheciydi.
Ama birbiriyle pek anlaşamayan, hatta birarada duramaz dediğimiz grupların mensupları medenice tartıştı.
*
İlk başta şöyle bir uğrar, sonra çıkarım dediğim toplantıdan ayrılamadım. İlginç tartışmalar yaşandı. Geç saatlere kadar kaldım.
Her masada Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir yetkili vardı. Bakanlıkta sadece bir müsteşar yardımcısı nöbetçi bırakılmıştı. Talim Terbiye Kurulu Başkanı Salih Selçuk da toplantıdaydı. Bakan Hüseyin Çelik de açılışa geldi, hemen herkesin şurada burada tartıştığı şeyleri açık yüreklilikle dile getirdi. ‘İdeallerinizde, fikirlerinizde biraz uçun, sınırlar koymayın’ mesajını verdi.
Yaklaşık 80 kişinin katıldığı bu önemli toplantının sonuçları yakında açıklanacak. En önemlisi Milli Eğitim Bakanlığı'nın vizyonu buna göre oluşturulacak. Yani 15-20 yıl sonra eğitimimizin yeri belirlenecek,
Bu yere ulaşmak için rota çizilecek.
Herkesin görüşü, beklentisi, uzlaşı sağlanan konulara en kısa zamanda ulaşmak. Ama kırmadan, dökmeden, hiç kimseyi, hiç bir kurumu hırpalayıp, örselemeden, rencide etmeden, Cumhuriyetin temel değerlerinden ödün vermeden.
Yani akıl yoluyla, yani toplantının adı gibi, ortak akılla ve ortak hisle. Sağduyuyla.